ye ait işletmede çoğunluk tespiti yapılması talep edilmiş, davalı Bakanlık tarafından ise 08.01.2014 tarihli yazı ile olumsuz yanıt verilmesi üzerine, tespite itiraz davası açılmıştır. Dosya içeriğinden, ... kayıtlarına göre, davacı sendikanın, başvuru tarihi itibariyle işletme bazında %40 çoğunluğu sağladığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, 30.07.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Temmuz 2013 istatistiklerine göre ise, davacı sendikanın %0,42 oranını gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, çoğunluk tespiti için vaki başvuru tarihi itibariyle, 6356 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği tartışmasızdır. Uyuşmazlık, hangi tarihli istatistiğin esas alınması gerektiğine ilişkindir. İşkolu barajına dair uygulamanın esasları 6356 sayılı Kanun'un 41. maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenmiştir. Maddeye göre “Bir işkolunda çalışan işçilerin yüzde üçünün tespitinde Bakanlıkça her yıl ocak ve temmuz aylarında yayımlanan istatistikler esas alınır....
Kanun metninden açık bir şekilde anlaşılacağı üzere, yetki tespiti taleplerinde “Yayımlanan istatistikler”in esas alınması gerekmektedir. Buna göre, yetki tespiti için başvuru tarihi itibariyle, en son yayımlanan istatistik nazara alınacaktır. Yayımlanan istatistiklere itiraz edilmesi durumunda ise, itiraza ilişkin dava bekletici mesele yapılarak, ilgili mahkeme kararının ve istatistiğin kesinleşmesi beklenmelidir. İşte bu aşamadan sonra, başvuru tarihi itibariyle yayımlanan son istatistiğin, kesinleşmiş şekli hükme esas alınmalıdır. İnceleme konusu davada, davacı sendika tarafından 26.12.2014 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvuru yapılarak, davalı ....'ye ait işletmede çoğunluk tespiti yapılması talep edilmiş, davalı Bakanlık tarafından ise 09.01.2015 tarihli yazı ile olumsuz yanıt verilmesi üzerine, tespite itiraz davası açılmıştır....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın çoğunluk tespitine yeterli sayıda üyesi bulunmadığından bahse konu yetki (çoğunluk) tespitinin iptali gerektiğini, müvekkili Şirketin çalışan sayısının 524 kişi olduğunu, bu sayının yetki tespitinin yapıldığı Aralık ayı itibarıyla 533 kişi olduğunu, halbuki ... tarafından verilen yetki belgesinde, müvekkili Şirket çalışan sayısının hatalı olarak 479 kişi olarak kabul edildiğini, 533 olan çalışan sayısı dikkate alındığında davalı Sendikanın taraflar arasında toplu ... sözleşmesi yapılabilmesi için Kanun'un aradığı çoğunluğu sağlamadığının ortada olduğunu, yetki tespiti yapılırken müvekkili Şirket merkezinde çalışan personelin dikkate alınmadığını, sadece yönetim ofisine bağlı işyeri niteliği taşıyan .../...'...
Somut uyuşmazlıkta; davacılar tarafından, davalı şirketin 08/12/2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2 ve 3 nolu kararların iptali, 4 nolu karar bakımından davacı .... hakkındaki ibra etmeme kararının alınmadığının, .... hakkındaki ibra etme kararının alınmadığının tespiti aksi halde 4 nolu kararın iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece "davalı şirketin 08/12/2020 tarihli genel kurulunda alınan 2 nolu karar ile 4 nolu kararın .... yönünden ibra kararı alınmadığının tespiti olmazsa kararın iptali taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı şirketin 08/12/2020 tarihli genel kurulunda alınan 3 nolu karar ile 4 nolu kararın ....'in ibra edilmemesine ilişkin kısmın iptaline, (ibra etmeme kararı alınmadığının tespiti talebinin reddine)" dair karar verilmiştir. Karar davacılar ve davalı tarafından istinaf edilmiştir....
Okulu önünde seyri sırasında, seyir yönüne göre yolun sağından karşısına geçmek üzere aniden taşıt yoluna giren yaya ..., aracının ön sağ kısmı ile çarpıp yayanın 6. derece kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, sanığın katılanın aniden önüne çıktığını, havanın karanlık olması sebebiyle de yayayı göremediğine ilişkin istikrarlı savunması, katılanın karakoldaki ifadesinde sanığın yönetimindeki aracı havanın karanlık olması sebebiyle farkedemediğini ve aracın kendisinin arka tarafından çarptığına ilişkin beyanı ve aracın kaportasının sağ ön uç kısmındaki hasar tespiti dikkate alındığında, sanığın olayda gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen havanın karanlık olması nedeniyle taşıt yoluna aniden giren katılana çarpması sonucu meydana gelen kazada kendisine atfedilecek kusur bulunmadığı dolayısıyla sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği, görüşüyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Davacı kadın, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile diğer davalıya verilen ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Toplanan delillerden, davacı kadının ipotek işlemlerinden haberdar olduğu ve rızasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.21.09.2011 (Çrş.) (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Malik olmayan eşin "açık rızasının" bulunmadığı konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Örtülü rızanın ise kanunda öngörülen açık rıza olmadığı da izahtan varestedir....
(M) KARŞI OY 08.12.2016 tarihinde dava açılmış olup aylık bağlanma koşulları yargılama devam ederken 28.02.2021 tarihinde oluşmuş olup her dava açıldığı tarihte var olan koşullara göre değerlendirilip hüküm kurulması gerekmekte olup, dava tarihinden sonra koşullar gerçekleşmiş olduğundan hükmün bu yönden bozulması gerektiğinden onama yönündeki çoğunluk görüşüne katılamamaktayım....
Bu hususun ödemeyi yapan Posta İşletme Müdürlüğünden sorulması, geç ödemenin “konutta ödeme” kayıtlı havaleyi kabul eden posta işletmesinden mi yoksa davalının kusurundan mı kaynaklandığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir. Bu sebeple sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Hükmün bozulması düşüncesiyle sayın Çoğunluk görüşüne katılamıyorum....
...’nın müvekkili Sendikaya 05 Şubat 2013 tarihinde tebliğ edilen 29/01/2013 tarihli olumsuz çoğunluk tespitinin iptali ile diğer davalı ... nin......