MUHALEFET ŞERHİ: Gece saat 00:50'de yapılan ölçümde, 50 promil alkollü olduğu belirlenen sanığın, 00:15'te, kontrolsüz kavşakta, "DUR" ikaz levhasına rağmen durmayıp, hızla kavşağa girerek, kavşakta geçiş önceliği olan mağdurun aracına çarptığı olayda; sanığın kaza anında 60 promil alkollü olduğu, alkolün etkisi ile refleksleri ve algı yeteneği zayıfladığından, durup yolu kontrol ederek geçmesi gereken "DUR" levhasına uymayıp, geliş hızı ile kavşağa girerek somut tehlike oluşturduğu ve TCK'nın 179. maddesindeki suçun oluştuğu düşüncesiyle, çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....
Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle sendika üyeliğine kabul saatlerine ilişkin e-Devlet kayıtlarına göre sadece Ardahan Yıldız isimli işçi yetki başvuru saatinden sonra sendika üyeliğine kabul edildiğinden anılan işçinin yetki tespitinde sendika üyesi sayılamayacağının, buna göre toplam işçi sayısının 60, sendika üyesi sayısının 31 olduğunun ve belirtilen hatanın çoğunluk tespiti bakımından sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın bu ilâve gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 04/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Babada bulunan velayetin kaldırılması talep edildiğine göre davanın anneye ihbar edilmesi, annenin velayeti talep etmemesi halinde veya velayet görevini ifa edemeyeceğinin tespiti halinde çocuğa vasi atanması yoluna gidilmesi gerekir. Davanın anneye ihbar edilmeden sonuca bağlanmasını doğru bulmuyorum. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluk görüşüne katılmıyorun....
-İş Sendikasına vermiş olduğu 28/11/2016 tarihli çoğunluk tespiti kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, aksi takdirde söz konusu tespitin iptaline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 25....
gerektiğini, Mahkemenin suç teşkil eden bir eylemi görmezden gelerek, sektörel bilirkişinin kanaati doğrultusunda karar vermesinin, mahkemenin de tarafsız olmadığını gösterdiğini, Yargıtay çoğunluk görüşünde davacının, sigorta poliçesinde açıkça yazmasına rağmen boşaltma sırasında surveyor bulundurmayarak poliçe şartını yerine getirmemesi ile meydana gelen hasar arasında illiyet bağı bulunmadığı gerçeğini değerlendirmediğini, kusur tespiti yapılmamış olmasının hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 11....
KARŞI OY Davanın dinlenemez nitelikte olduğuna ilişkin çoğunluk görüşüne katılmakla beraber, imzası davacı tarafından inkar edilmeyen ve dairenin bozma kararında da vurgulanan temel ilişkinin dayanağını teşkil eden bonodan mütevellit borcun aksinin aynı kuvvet ve derecedeki bir delille davacı tarafından ispat edilememiş olması karşısında usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken gerekçesi değiştirilerek onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
A.Ş. isimli işyerinde müvekkili ...Metal İş Sendikasının 20.08.2018 tarihli başvurusuna istinaden yapmış olduğu 31.08.2018 tarih ve 60808 sayılı olumsuz çoğunluk tespiti kararının iptaline, müvekkili ...Metal İş Sendikasının tespit başvurusu yapmasından 1 gün önce 19.08.2018 tarihinde davalı ... Demir San. ve Tic. A.Ş. isimli işyerinde 29 işçinin aynı gün işe başlatılması muvazaalı olduğundan çoğunluk nisabından düşülerek başvuru tarihinde müvekkili ...Metal İş Sendikasının davalı işyerinde çoğunluk sendikası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Çalışma Genel Müdürlüğünün davalı ... Demir San. ve Tic A.Ş. isimli işyerinde diğer davalı Çelik İş Sendikasının 27/08/2018 tarihli başvurusuna istinaden yapılmış olan 31/08/2018 tarih ve 60778 sayılı çoğunluk tespiti kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
, ayrıca davacı işverenin işletme kapsamında yetki tespiti verilen 10 sıra numaralı işkolundaki işyerleri ile ilgili olarak herhangi bir işkolu tespiti başvurusunda bulunmadığının anlaşıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
Kararın temyiz edilmesi üzerine çoğunluk tarafından blok çalışmada kayıt öncesi 30.09.1991 öncesinin hak düşürücü süreye uğradığı kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. 4. Çalışmanın blok çalışma niteliğinde olması yani kesintisiz devam etmesi halinde hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi, mevsimlik çalışmanın bulunması ve bu çalışmanın yıllar itibariyle kesintisiz sürdüğünün kabulü halinde de çalışılmayan dönemde hizmet akdi askıda olduğundan hükme esas alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak, mevsimlik çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınması gerekir(Y. HGK. 01.07.2019 tarih ve 2016/21-1238 E, 2019/834 K). Belirtmek gerekir ki “hak düşürücü süre, bildirimsiz kalan çalışmalar yönünden öngörülmüştür. Belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti hâlinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir....
gerektiğinden çoğunluk görüşüne katılamamaktayız....