Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda izin defterine göre davacının kullandığını belirttiği süreyi hak kazandığı yıllık izin süresinden mahsup ederek bakiye yıllık izin alacağı hesaplanmıştır. Davalı taraf davacının yurtdışına giriş çıkış kayıtlarının dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece davacı işçinin yıllık izin alacağında davacının yurda giriş ve çıkış kayıtları dikkate alınmadan bu sürelerde yıllık izin kullanıp kullanmadığı araştırılıp tartışılmadan hüküm kurulmuştur. Davacının yurt dışına çıkışlarının ... gereği olup olmadığı araştırılarak, ... gereği değil ise giriş ve çıkışlar tarihlerinde ücretli izinli ise davacının izin kullandığı kabul edilerek yıllık izin alacağı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 29.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yıllık izin alacağı hesaplanırken davacının imzasını içeren izin mutabakatlarının dikkate alınmamasının hukuka aykırı olduğunu, bu belgelerin önceki yıllara ilişkin kaç gün izin kullanıldığını ve kullanılmayan bakiye izin süresinin ne kadar olduğunu gösteren birbiri ile örtüşen yazılı belgeler olduğunu, tüm izin belgeleri ile birlikte davacıya son bordrosu ile ödenen kullanmadığı yıllık izin alacağı hesaba katıldığında davacının ödenmeyen yıllık izin alacağı bulunmadığının ortaya çıkacağını, kaldı ki davacının yıllık izin alacağının fesih tarihinden geriye doğru 10 yılı aşan kısmının zamanaşımına uğradığının da ortada olduğunu, davacının talep edebileceği herhangi bir eğitim yardımı alacağı da bulunmadığını, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere bu talebin şartlarının oluşmadığını, son olarak davacının manevi tazminat talebinin reddedilmesine rağmen bu istem yönünden müvekkili kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu...

    Somut olayda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ve davalı babanın gelir durumları ve davacı annenin de nafakaya katılma yükümlülüğü nazara alındığında; takdir edilen iştirak nafakasının bir miktar fazla olduğu anlaşılmış ve TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine de uygun bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      . … İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen ürünlere ilişkin bedellerin, bu ürünlerin yurt içinde işlenmesinden sonra asıl işlem görmüş ürünün yanı sıra elde edilen ikincil işlem görmüş ürünün ithaline ilişkin … tarih ve …sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescilinden sonra yurt dışına transfer edildiği ve bu suretle yapılan ödemenin peşin olmadığından bahisle tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payına vaki itirazın düzeltilerek reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır....

        Ana ve baba veya velayet bunlardan yalnızca birinde ise, velayet hakkına sahip olan ebeveyn, velayet hakkı kapsamında kural olarak, çocuk malları üzerinde hakimden izin almaksızın tasarrufta bulunabilirler. Eş deyişle, velayet hakkına sahip olanın, bu hak çerçevesinde, çocuğun yasal temsilcisi sıfatıyla çocuk malları üzerinde tasarrufta bulunabilmesi için kural olarak hakimin iznine ihtiyacı yoktur (TMK m. 342/3). Ancak, çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunluluk varsa, hakim ana ve babaya, ilerde sorumluluk davasıyla karşılaşmamaları için belirlediği miktarlarda çocuğun diğer mallarına da başvurma yetkisi tanıyabilir (TMK m. 356/2)....

          Aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu değerlendirilmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocuğun ihtiyaçları için aylık 700,00 TL iştirak nafakasının makul olduğu değerlendirilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Yurt dışına sefer yapan tır şoförlerinin fazla çalışma yaptıklarını ve hafta tatilinde çalıştıklarını yazılı delille ispatlamaları gerekir. Tır şoförünün yurt dışında olduğu sırada bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının yazılı delil veya şahit beyanları ile ispatı mümkündür. Tanık beyanları ile kanıtlanan bu tür çalışmalarda pasaport ve benzeri yurda giriş çıkış kayıtları üzerinden inceleme yapılmalı ve işçinin yurt dışında olduğu süreye rastlayan bayram ve genel tatil günleri için hesaplamaya gidilmelidir. Somut olayda, davacının çıktığı yurt dışı seferlere ilişkin takeometre kayıtları olduğu belirtilmektedir....

            Pansiyon isimli iş yerinin pansiyon ruhsatı olmakla birlikte sadece 37 yüksekokul öğrencisinin barındığı tespitine yer verildiği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 04/12/2015 tarihli yazısı gereği tekrar inceleme yapıldığı, yapılan incelemede pansiyon sahibi tarafından pansiyonun 50 kişi kapasiteli olduğu, inceleme tarihinde 37 yüksekokul öğrencisinin barındığı ayrıca günü birlik sivil kişilerin de konaklandığının belirtildiği, her türlü eğitim ve öğretim faaliyetli ile öğrencilerin yurt hizmetlerinin Milli Eğitim Bakanlığı'nın izin ve denetimine tabi olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …..'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, eğitim öğretim giderlerinden kaynaklanan ve yersiz ödenen 50.168,90 TL nin 22.08.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                olduğunu, öte yandan müşterek çocuğun da babası ile birlikte kalmak ve Azerbeycan'da okumak istediğini, zira orada bir okulda eğitimine başladığını ve devam etmek istediğini, davacının, çocuğun bakımını üstlenmeye elverişli maddi ve manevi olanaklarının bulunduğunu, davalı annenin evli bir erkekle birlikte olduğunu öğrenen müşterek çocuğun psikolojik olarak etkilendiğini ve bu durumun sosyal ve eğitim çevresine de yansıdığını, bu haliyle velayetin değiştirilmesi noktasında gerekliliğin ortaya çıktığı düşüncesiyle işbu davayı açtıklarını belirterek, dava neticesinde müşterek çocuğun velayetinin anneden alınarak babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu