Dosyanın incelenmesinden, tarafların 22/12/2018 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, boşanma ilamının 6.bendinde Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığının Önlenmesine Dair Sözleşmesinin 16/d maddesine göre müşterek çocuğun yurt dışına çıkartılması veya özel bir eğitim kurumuna yerleştirilmesi veya yurt dışında okutulması gerektiği takdirde tarafların birlikte karar vermelerine ilişkin hüküm bulunduğu, davacının, velayet hakkını engelleyen bu hüküm kapsamında davalı babanın çocuğun yurt dışına çıkarılmasına ve orada eğitim almasına izin vermediği gerekçesi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır....
çocuğu ertesi gün evinde istemeyip İzmir'e gönderdiğini, Zehra Selin'in İspanya'da lise eğitimi kazandığını, okulun Zehra Selin'in bu okulda okuyabilmesi için babasından yurt dışana çıkışı ve eğitim görebilmesine izin belgesi talep ettiğini, ancak davalı babanın kötü niyetli olarak bu izni vermediğini, açılmış olan nafaka davalarına karşı bu davayı koz olarak kullandığını belirterek müşterek çocuk Zehra Selin'in eğitim amaçlı yurt dışına çıkışına ve eğitim görmesine izin verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE: Dava; velayet hakkı sahibi olmayan babanın muvafakat vermemesi sebebiyle, çocuğun eğitim görmek üzere yurt dışına çıkışına izin verilmesi talebine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Mahkemece, "Davacı T1 ile davalı T4 İzmir 5....
(Agora Lledo İnternational School) okulunda eğitim görmesi ve bu amaçla yurt dışına çıkışı (İspanya) için izin verilmesine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2019/448 Esas sayılı dosyasında çocuğun yurt dışına çıkışı için izin verilmesi ve baba ile çocuk arasındaki şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi için dava açtığını, davacının müşterek çocuğun Almanya'ya gitmesini ve orada yaşamasını kabul etmediğini, çocuğun Türkiye'de eğitim görmesini, Türk örf ve adetlerine göre yetişmesini istediğini, davalının kendi menfaatleri doğrultusunda çocuğun geleceğini göz ardı ederek başka bir ülkeye gitmek istediğini belirterek, müşterek çocuk Bayram Ali Karabucak'ın davalı annede olan velayetinin davacı babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya kapsamına göre davacı babanın Almanya'da yaşadığı, müşterek çocukla şahsi ilişkisini kendi ailesi ile de çocuğun görüşebilmesi ve çocuğun yurt dışı deneyimi edinebilmesi adına Almanya'da kurabilmeyi talep ettiği, müşterek çocuk ile davacı baba arasında yurt içinde kurulan ilişkinin sorunsuz bir şekilde tesis edildiği, müşterek çocuğun sosyal inceleme raporu hazırlanırken alınan beyanına göre her iki ebeveyniyle de zaman geçirmekten mutlu olduğu, davalı annenin ise çocuğun yurt dışına babası ile çıkabilmesi için gereken izni vermediği anlaşılmakla, davacı babanın çocuk ile şahsi ilişki günlerinde annenin iznine ihtiyaç duymadan çocuğu yurt dışına çıkararak Almanya'da yaşayan akrabaları ile çocuğu görüştürebilmesi ve çocuğun yeni yerler görerek yurt dışı deneyimi elde edebilmesi için, çocuğun yüksek yararı, bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişimi durumu ile davacı babanın çocukla şahsi ilişki hakkı gözetilerek " gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
Dava, ortak çocuğun yurt dışına çıkışına izin verilmesi talebine ilişkindir Davalının istinaf başvurusunun incelenmesinde; somut olayda ilk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, velayet hakkı kendisinde bulunan eşin velayet hakkını kullanmasının doğal sonucu olarak ortak çocuğu yurt dışına çıkarmasının boşandığı eşinin muvafakatine bağlı bulunmadığı gibi çocuğun velayeti babada olup, annenin "oluru " olmaksızın çocuğun götürüleceği ülke makamlarının "giriş vizesi " vermediğine ilişkin belgenin sunulmamış olmasına göre, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu ( Y.2 HD. 17/06/2015 tarih, 2015/11374- 12897 E-K), hukuki nitelendirmede, delillerin değerlendirilmesinde ve kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.sine göre esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere, alınan raporlara ve tüm dosya kapsamına göre; müşterek çocuğun anne yanında kalmasının ve doktora eğitimi nedeni ile anne ile birlikte yurt dışında yaşamasının bedeni, fikri ve ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde dosyada ciddi ve inandırıcı delillerin bulunmadığı, müşterek çocuğun henüz bir yaşını doldurmadan tarafların ayrı yaşamaya başlayıp, çocuğun o tarihten beri ve sürekli olarak annesi ile birlikte yaşamaya devam ettiği, anne tarafından çocuğun yurt dışına götürülmesine izin davasının kabulüne ilişkin kararın Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği, kesinleşen kararda yukarıda özetlenen SİR'e göre çocuğun velayetinin annesinde kalmaya devam etmesinin üstün yararına uygun olduğu, sadece çocuğun yurt dışında yaşamasının baba ile kurulacak kişisel ilişkiye engel teşkil etmediği, velayete ilişkin kararların maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayıp koşulların değişmesi halinde her zaman dava konusu edilebileceği anlaşılmakla, mahkemece...
ın yurt dışına çıkacak olmaları sebebiyle kendisine izin verilmesi ile yurt dışına çıkmalarına izin verildiği takdirde davalı baba ile ortak çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin buna uygun düzenlenmesini talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesi "Davacının ortak çocukları...ile ....'...
İzolasyon Anonim Şirketi adına yapıldığı; bu arada davacı Şirket tarafından eşyanın yurt dışına çıkarılmak istendiği; ancak davalı idarece, süresi içinde yurt dışı edilmeyen eşyaya ilişkin olup, ödenmesi gerektiği halde ödenmemiş bulunan vergi, resim ve bunlara bağlı faiz ve ceza ödenmeden eşyanın yurt dışına çıkışına izin verilmeyeceğine dair işlemin tesis edildiği; 12.10.1998 tarih ve 31591 sayılı bu işlemin iptali istemiyle ... tarihinde ... esas sayısı ile açılan davada, mahkemece, vergi, resim ve bunlara ait faiz ile ceza kararına karşı tek dilekçe ile dava açılamayacağı gerekçesiyle dilekçenin reddine karar verildiği; 25.12.1998 tarihinde yenilenen davada da, dilekçe ret kararı uyarınca vergi ve resimler ile bunlara ait faizin dava konusu edildiği; temyize konu ... günlü ve E:...; K:... sayılı kararda ise, davanın, eşyanın yurt dışına çıkışına izin verilemeyeceği yolunda tesis edilen işleme karşı açıldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulduğu ve işlemin , istemin özeti bölümünde...