Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (YÜCEL, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137). Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir....

in gerçek annesinin kendisi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; 08.08.2011 tarihinde doğan ...'in gerçek annesinin kendisi olduğunu, çocuğun maddi hata ile doğum için hastanede yanında refakatçi bulunan ...'ın öz annesi gibi işlem yapıldığını ve nüfus kayıtlarına bu şekilde geçtiğini, ...'in gerçek annesinin kendisi olduğunun tespitine ve nüfus kayıtlarına tesciline karar verilmesini istemiş; mahkemece, davaya konu olayda tanıma olduğu, davalı ... çocuğun babası olarak tanıma yaptığı, tanımanın iptali yapılmadan ana adının tashihinin mümkün bulunmadığı, tanıma ile de aile mahkemesinin görevli bulunduğu, anne adının tashihi istenen 09.08.2011 doğumlu ...'...

    "İçtihat Metni"Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'nın yapılan yargılamaları sonunda; üzerlerine atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair ... 2....

      Aynı Kanunun 19/.... maddesi uyarınca “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” ve aynı Kanunun .... maddesine göre de “Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. Vesayet altındaki kişilerin yerleşim yeri, bağlı oldukları vesayet makamının bulunduğu yerdir.” UYAP’tan alınan nüfus kaydına göre kısıtlı adayının annesinin velayeti altında bulunduğu ve kısıtlı adayının annesinin Bergama Sulh Hukuk Mahkemesinin ....11.2013 tarih ve 2013/481 E. - 2013/546 K. sayılı kararı ile kısıtlandığı anlaşıldığından, vesayet altındaki kişilerin ve onların velayeti altında bulunan küçüklerin yerleşim yeri de vesayet makamının bulunduğu yer olduğundan uyuşmazlığın Bergama Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle: İlk derece mahkemesinin kararından sonra cocuğun kendisini telefon ile aradığını babası ve babannesinin kendini tehdit ettiğini söylemesi üzerine annesinin jandarmayı aradığını, jandarmadan alınarak teyzesine teslim edildiği, bu konuda Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunulduğunu, çocuğa bulaşıkları yıka o.... dedikleri, bir daha okula göndermeyeceklerini söyleyerek odaya kilitlediklerini, halen çocuğun annesinin yanında olduğu ve bu soruşturma dosyasında Pelin' in üvey babasının cinsel taciz iddiasını babasının yönlendirmesi ile söylediğini beyan ettiği, bu nedenle duruşma açılarak ve sosyal uzmangörüşü alınarak kararın kaldırılmasını istemiştir. Müşterek çocuğun babası ile kalmak istemediğini, annesinin yanında hayatına devam etmek istediğini, duruşma açılarak müşterek çocuktan tekrar görüş alınması gerektiği, mahkeme kararının kaldırılarak istinaf taleplerinin kabulünü istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonluması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve kayden 10.07.2007 doğumlu olup suç tarihinde 18 yaşından küçük olan mağdurun velayet yetkisi elinde bulunan annesinin şikayetinden vazgeçmesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, mağdur vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 22.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun anne veya baba olması ve çocukların velayet hakkına sahip annesinin, gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen ceza verilmesine yer olmadığına dair hükmü temyiz etmemesi karşısında, mağdurlara yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 31/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, dosya incelenip gereği düşünüldü: Çocuğun kaçılması ve alıkonulması suçunda korunan hukuki yarar velinin aile hukukundan kaynaklanan velâyet hakkı olup şikâyet ve temyiz hakkının mağdurenin kanuni temsilcisine ait olduğu, suça konu olayda velâyet hakkı sahibi olan çocuğun annesinin hükmü temyiz etmediği, CMK.nın 234/2. maddesi uyarınca mağdureye yaşı nedeniyle atanan zorunlu vekilin CMK.nın 237 ve devamı maddeleri uyarınca mağdure çocuk adına kamu davasına katılmaya ve kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığından, katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              OLAY VE OLGULAR Şikayetten vazgeçme dilekçesi içeriği, sanığın aşamalarda değişmeyen ve Mahkemece samimi görülen beyanları, olay tarihinde il dışında bulunan annesinin eve gelmesini sağlamak için mağdurenin bu şekilde sanığa iftira attığına yönelik mağdure ile annesinin dosya kapsamıyla örtüşen samimi beyanları, mağdurenin annesinin olayı öğrenir öğrenmez şikayetçi olduğu, sonradan olayın aslını öğrenince şikayetinden vazgeçtiği kanaatinin Mahkemede oluşması, mağdurenin duruşmada gözlemlenen hal ve hareketlerinin samimiyetine ilişkin şüphe oluşturduğu nazara alınarak sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan beraatine karar verilmiştir. IV. GEREKÇE Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. V....

                CEVAP Davalı- davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadın üzerinde baskı uyguladığını, annesinin evine göndermediğini, her tartışmada kadına tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, şiddet uygulayama başladığını, kadının annesi beyin kanaması geçirip felç olduğunda, ağabeyi kanserden vefat ettiğinde kadına yardımcı olmadığını, kadının ailesinin eve gelemediklerini, ailesi tarafından telefonla dahi aranmasının sorun olduğunu, erkeğin annesinin iğneleyici laflar ettiğini, kadına harçlık vermediğini, en ufak paranın dahi hesabını sorduğunu, ortak çocuk doğduktan sonra anne çocuğunu öpmek istediğinde hasta olur deyip engel olunmaya, kucağına almak istediğinde sorun edilmeye başlandığını, çocuğun sık sık erkeğin annesinde bırakıldığını, sokak ortasında dahi kadına tekmeyle vurduğunu, darp ettiği anlarda erkeğin bazen kendisini kaybettiğini, başını duvarlara vurmaya, eşyalara saldırıp kırmaya, kadının ağzına kağıtlar doldurarak tıkamaya, yastıkla yüzüne çöküp ağzını burnunu...

                  UYAP Entegrasyonu