"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/1 maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin, gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen beraat hükmünü temyiz etmemesi karşısında, mağdurun hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 24.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM: Sanık ...'ın çocuğun nitelikli cinsel istimarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanıklar ...ve ...'...
Aile mahkemesi ise, küçüğün annesinin reşit olmaması ve küçüğe veli olarak atanabilecek başka bir kimsenin bulunmaması nedeniyle, Medenî Kanununun 404. maddesi uyarınca küçüğe vasi atanmasının gerektiği, davanın Medenî Kanunun ikinci kitabında sayılan aile mahkemesinin görevi kapsamına giren davalardan olmadığı ve sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti kanun uyarınca (TMK. 337/1 md.) annede olacağı belirtilmiş ise de, bu husus annenin fiil ehliyetine sahip olması durumu ile sınırlıdır. Çocuk, evlilik birliği içerisinde dünyaya gelmediği gibi tanınmaması nedeniyle de babası ile soybağı kurulamamıştır. Annenin yaşı küçük olup çocuğun velayetini kullanamayacağından, halihazırda çocuğun velisi bulunmamaktadır....
Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, alınan SİR, dosyaya sunulan fotoğraflar, soruşturma dosyaları göz önüne alındığında, davalı annenin çocuğuyla yeterince ilgilenmediği, çocuğun poposundaki diş izinin nasıl meydana geldiği hususunda alınan karakol ifadesinde çocuğun poposundaki diş izinin nasıl olduğundan haberinin olmadığını bildirdiği ,annenin işi olduğu zamanlarda çocuğun karşı komşuya bırakıldığı , babanın ise annesi ve babası ile yaşadığı çocuğun bakımı konusunda sosyal desteğinin bulunduğu ,SİR'de çocuğun babayla kalmaktan mutlu olduğu, annesinin sevmediği arkadaşları olduğu bu nedenle o eve gitmek istemediği, annesinin kendisine şiddet uyguladığına yönelik beyanlarının olduğu bu halde mahkemece velayetin değiştirilerek babaya verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, velayetin fer'isi niteliğindeki iştirak nafakasının da çocuğun babaya verildiği 16/03/2021 tarihinden itibaren kaldırılmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
VASİ ADAYI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Kısıtlı adayı annesinin 75 yaşında, dil kanserine yakalandığı, hiçbir şekilde konuşamayan, bu kanser sebebi ile çenesi alınarak protez takıldığını, annesinin bu rahatsızlığının yanı sıra bir çok bedensel rahatsızlıkları bulunduğunu, kısıtlı adayı annesinin bu rahatsızlığından faydalanan ve annesi üzerine olan taşınır ve taşınmaz malları üzerine yapmak için uğraşan kardeşlerinden Mehmet Akgöz olup annesinin hak ve menfaatlerini kötü amaçlı olarak kullanmaya çalıştığını, hatta kardeşinin annesinin ameliyatından 1 gün önce annesini alarak Adana 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Katılanın "...... emekli memurum, sağlık ocağında hizmetliydim, 2011 nisanda emekli oldum, kartla hala para çekemiyorum, 2-3 defa yardım ettiler, şifreyi oradan biliyorlar, birde telefonuma şifreyi kaydettiydim onuda biliyorlar, bankaya para çekmek için vardıydım kartım yok kaybolmuş, bankaya söyledim adımı yazdılar kağıt gelir dediler, ben paraya ihtiyacım olduğu zaman çekiyordum, bankadan telefon ettiler kartın bulundu diye haber üzerine vardım, kız şöhret orada oturup duruyor, neyin oluyor diye sormuşlar cici annem oluyor demiş, kız çocuğunu oradan aldık annesinin çarşıda dükkanı vardı, anneside yaşar abla bu kız çocuğu geleceğiyle oynamayalım dedi, ben sana 2 milyarlık senet vereyim öderim dedi ödemediler......" şeklindeki beyanı, suça sürüklenen çocuğun "....kart ile annesinin bankadan para çektiğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun tüm aşamalarda suça konu cep telefonunu açık kimliğini bilmediği pazarda seyyar satıcılık yapan bir kişiden 80 TL karşılığında satın aldığını beyanla üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi, iletişim tespiti kayıtlarından suça sürüklenen çocuğun suça konu telefonu suç tarihinden 1 gün sonra babasının adına kayıtlı hat ile kullanmaya başlaması karşısında, suça sürüklenen çocuğun savunmasının dosya kapsamıyla uyuşmadığı, suçtan kurtulmaya yönelik olduğu ve hırsızlık kastıyla hareket ettiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15/05/2017 gününde oybirliğiyle...
Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (YÜCEL, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137). Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33)....
Somut olayda müşterek çocuğun 2015 doğumlu olduğu annesi ile birlikte yaşadığı, yaşadığı ortamın gelişimine uygun olduğu, aldırılan Sosyal İnceleme Raporunda çocuğun velayetinin annede bırakılmasının çocuğun menfaatine olacağının tespit edildiği, çocuğun anne yanında kurulu düzeninin oluştuğu, çocuğun yaş itibariyle anne bakım gözetim ve şefkatına muhtaç olduğu dönemde bulunduğu, çocuğun velayetinin annesine verilmesinde üstün menfaatinin olduğu değerlendirilip, velayete ilişkin karar yerinde görülerek davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Büyükçekmece 2.Aile Mahkemesince küçüğün ve annesinin Göle nüfusuna kayıtlı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ise de Göle Jandırma Komutanlığı tarafından yapılan adres araştırmasında şahısların Göle'de ikamet etmedikleri, baba...'ün yanında ... ilinde yaşadıkları tespit edilmiştir. TMK.nun 21/1 maddesinde velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babanın yerleşim yeri, ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa çocuğun kendisine bakıldığı ana veya babanın yerleşim yeri olduğu hükme bağlanmıştır. Bu durumda küçük ...'ün babası...'ün yerleşim yeri "... Mah. 226.Sok No:3 D:3 .../..." adresi olduğundan uyuşmazlığın Büyükçekmece 2.Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 Sayılı HMK.nun 21 ve 22.maddeleri uyarınca Büyükçekmece 2 Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....