Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/1 maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne veya baba olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin, Cumhuriyet Savcısının huzurunda şikayetçi olmadığını beyan etmesi ve gerekçeli kararın usulüne uygun tefhim edilmesine rağmen beraat hükmünü temyiz etmemesi karşısında, mağdura yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 03.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin nafaka yükümlülüklerini boşanma tarihinden itibaren yerine getirdiğini, hatta 2016 yılının Ocak ve Şubat aylarında 350 TL ödeme yaptığını, davacının devlet memuru olduğunu, müşterek çocuğun davacı annenin sağlık sigortasından faydalandığını ve devamlı bakım gerektiren kronik bir hastalığının mevcut olmadığını, müşterek çocuğu davacının işte olduğu saatlerde müvekkilinin annesinin baktığını, davacının müşterek çocuğun bakımı için bakıcı ücreti ödemediğini, müvekkilinin annesinin evinin davalının evine yakın olduğunu, müşterek çocuğu bırakmak için ulaşım giderinin bulunmadığını, ayrıca davacının ekonomik durumunun müvekkilinin ekonomik durumundan daha iyi olduğunu, müvekkilinin aylık 2.500 TL maaş aldığını, 700 TL kira ödediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

      Toplanan delillerden çocuğun teyzesi olan davacı tarafından çocuğun annesi ile babasının ortak oldukları şirketlere bağlı İstanbul,Bursa ve Çorlu'da 33 tane sinema salonu işletmeciliği yapıldığı,ölen anneden lehtar çocuğa hayat poliçeleri ve ferdi kaza sigortası nedeniyle ödemeler yapılacağı,şirketi temsilde birlikte imza kuralı olmasına rağmen davalı babanın tek imza ile araç satımı, icra sebebiyle yediemine teslim edilmiş şirket mallarını alıp götürmek gibi işlemler yaptığı, çocuğun da hissesi bulunan şirket malları ve gelirlerini davalı babanın kişisel mal varlığına kattığı, iyi bir yönetici gibi mallarının idare edilmediği iddia edilmiştir. Ölen annesinin tek mirasçısı olan çocuk Sascha'nın annesinin şirketlerdeki hissesinin çocuk adına intikalinin sağlanmadığı da iddia edildiğinden şirketlerin farklı .../......

        kaldığı, çocuğun anne ve annesinin akrabaları ile bağ kurabildiği, A.İ.H.M Sözleşmesinin 8....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/1 maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurun anne ile baba olması ve çocuğun velayet hakkına sahip annesinin, gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen beraat hükmünü temyiz etmemesi karşısında, mağdurun hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 24.05.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          VASİ ADAYI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Henüz reşit olmayan T1 annesinin vefatından ciddi derecede etkilendiğini aynı zamanda gerek annesinin vefatı nedeniyle yapması gereken başvurular gereksede depremzede olmasından kaynaklı olarak yapması gereken resmi işlemleri tek başına yürütemeyeceği izahtan vareste olup, müvekkili Fehmi Gül ise torunu ile birlikte ikamet etmekte olup, çocuğun her türlü ihtiyacınında yalnızca müvekkili dede tarafından sağlanmakta olduğunu, bu nedenle müvekkilinin kendisine vasi tayini istenen T1 vasi olarak atanması her zaman öncelik olarak benimsenmesi gereken çocuğun üstün yararına uygun olacağını, bu nedenlerle kendisine vasi tayini istenen T1 herhangi bir hak kaybına uğramasını önlemek, annesinin vefatı ve depremzede olması nedeniyle adına gerekli her türlü resmi işlemler yapabilmek için ivedilikle dedesi müvekkili Fehmi Gül'ün vasi tayin edilmesi gerekmekte olduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talebin kabulü yönünde hüküm...

          Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (YÜCEL, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137). Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM: Sanık ...'ın çocuğun nitelikli cinsel istimarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanıklar ...ve ...'...

            Aile mahkemesi ise, küçüğün annesinin reşit olmaması ve küçüğe veli olarak atanabilecek başka bir kimsenin bulunmaması nedeniyle, Medenî Kanununun 404. maddesi uyarınca küçüğe vasi atanmasının gerektiği, davanın Medenî Kanunun ikinci kitabında sayılan aile mahkemesinin görevi kapsamına giren davalardan olmadığı ve sulh hukuk mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti kanun uyarınca (TMK. 337/1 md.) annede olacağı belirtilmiş ise de, bu husus annenin fiil ehliyetine sahip olması durumu ile sınırlıdır. Çocuk, evlilik birliği içerisinde dünyaya gelmediği gibi tanınmaması nedeniyle de babası ile soybağı kurulamamıştır. Annenin yaşı küçük olup çocuğun velayetini kullanamayacağından, halihazırda çocuğun velisi bulunmamaktadır....

              Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, alınan SİR, dosyaya sunulan fotoğraflar, soruşturma dosyaları göz önüne alındığında, davalı annenin çocuğuyla yeterince ilgilenmediği, çocuğun poposundaki diş izinin nasıl meydana geldiği hususunda alınan karakol ifadesinde çocuğun poposundaki diş izinin nasıl olduğundan haberinin olmadığını bildirdiği ,annenin işi olduğu zamanlarda çocuğun karşı komşuya bırakıldığı , babanın ise annesi ve babası ile yaşadığı çocuğun bakımı konusunda sosyal desteğinin bulunduğu ,SİR'de çocuğun babayla kalmaktan mutlu olduğu, annesinin sevmediği arkadaşları olduğu bu nedenle o eve gitmek istemediği, annesinin kendisine şiddet uyguladığına yönelik beyanlarının olduğu bu halde mahkemece velayetin değiştirilerek babaya verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, velayetin fer'isi niteliğindeki iştirak nafakasının da çocuğun babaya verildiği 16/03/2021 tarihinden itibaren kaldırılmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu