Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller neticesinde ispat yükü kendisinde olan davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 19/04/2011 tarih, 2010/11623 Esas ve 2011/5184 Karar sayılı ilamı ile "Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile girişilen icra takibi sebebiyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Somut olayda ipotek alacaklısı olan davalı icra takibine konu ettiği alacağını ispatla yükümlü olduğu halde mahkemece ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur....

    a ait ıslak imzalı sözleşme aslı 9-ATK raporu 10-Davacı vekilinin beyan ve dilekçeleri DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki çeke dayalı davacı aleyhine başlatılan kesinleşmiş icra takibine ilişkin borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir....

      Dava; kambiyo senedine dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, yasal dayanağını İİK'nun 72. maddesi oluşturmaktadır. Uyuşmazlık kambiyo senedinin iradeyi sakatlayan sebeplerle düzenlendiği iddiasına dayanmaktadır. Davacı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. 6098 sayılı TBK.nun 39 maddesinde; irade bozukluğuna dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında 1 yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür....

        Somut olayda, dava 6183 Sayılı Yasa'nın 79/4 maddesine göre üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davası olup, davalı Kurum tarafından davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilememesi nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti isteminden ibarettir. 6183 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, "...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur....

          Somut olayda, dava 6183 Sayılı Yasa'nın 79/4 maddesine göre üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davası olup, davalı Kurum tarafından davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz edilememesi nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti isteminden ibarettir. 6183 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, "...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur....

            Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir." şeklinde düzenleme yapıldığı ancak üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasının hangi mahkemede görüleceğine dair açık bir düzenleme yapılmadığı görülmüştür. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/04./016 tarih ve ... Es., ......

              İstinaf edenlerin sıfat ve istinaf nedenleri ve kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemede: Dava, İİK 89 maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır. 1-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda " Davacının incelenen ticari defterlerinde borçlu ... A.Ş.'ye 67.991,97 TL borçlu olduğu, ancak davacının alacaklı şirket çalışanı olduğu belirtilen kişinin banka hesabına 01/04/2013 tarihinde 25.000,00 TL gönderildiğine ilişkin dekont düzenleyerek bu şirketin alacağından düşürülmesi sonucunda 42.991,97 TL borçlu olduğunun kayıtlı bulunduğu, ... A.Ş.'nin incelenen 2012 yılı ticari defterlerinde ise davacıdan 67.991,97 TL alacaklı bulunduğunun kayıtlı bulunduğu,2013 yılı ticari defterlerinin ise zayi olduğu beyanı ile sunulmadığından davacı defterlerinde kayıtlı bulunan 01/04/2013 tarihli 25.000,00 TL'lik ödemenin kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediği" bildirilmiştir. Eldeki davada ispat yükü davacıdır. Davacı kendi ticari defterlerine göre, dava dışı borçlu ... A.Ş.'...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - .... Asliye Ticaret Mahkemesinin Sayılı dosyasının 10.12.2007 tarihinde verilen menfi tespit davasının kısmen kabul kısmen reddine dair kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin .... Sayılı 23.06.2010 tarihli ilamı ile kaçak elektrik kullanımının tespiti yönünde aldırılan 1.rapor ile 2. ve 3. bilirkişi raporları arasındaki çelişki gözetilerek mahkemece elektirik kullanımı ve kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan bedel konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinde rapor aldırılarak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile kurulan kararın bozulmasına karar verilmiştir....

                  Mahkemece davaya konu protokolde tespit edilen değer üzerinden yatırılması gerekli eksik harcın verilen süre içerisinde yatırılmadığından bahisle davanın HMK 150. maddesine göre açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili davanın menfi tespit davası olmadığını ve dava konusu belgenin iptali istemine ilişkin tespit davası olduğunu ileri sürmüştür. Menfi tespit davası İcra İflas Kanunu’nun 72inci Maddesinde düzenlenmiş olup buna göre; borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için açmış olduğu dava şeklinde tanımlanmıştır. İcra ve İflas Kanununun 72. Maddesi, icra hukuku bakımından borçlu durumuna düştüğü halde maddi hukuk bakımından aslında borçlu olmadığını ileri süren borçluya, “borçlu olmadığını genel hükümlere göre tespit ettirme” olanağı vermek amacıyla kabul edilmiştir. Madde, bu amaçla, borçluya iki olanak tanımıştır....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde çatı katına malik sıfatıyla zilyet olunduğunun tespiti ile davalının çıkarttığı çekişmenin giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu