DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 31/10/2023 KARAR TARİHİ : 01/11/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 02/11/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ...'ın .... esas sayılı dosyasında davacı şirkete karşı 13.09.2023 tarihinde .... Sayılı ilamına dayanarak icra takibi başlatıldığını, takibin haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğe çıkartılmamıştır. Dava, ilama dayalı başlatılan takibe dayanak mahkeme kararına konu hukuki ilişki nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili dilekçesinde, .... sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucu ilamın .......
Mahkemece, İİK'nun 72. maddesi gereğince menfi tespit ve istirdat davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği, henüz ortada başlamış bir icra takibi bulunmadığından somut olayda genel kural olan HMK'nun 6. maddesi gereği davalı alacaklının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu, davalının adresi itibariyle ...Mahkemelerinin yetkili bulunduğu gerekçeleriyle mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dava tarihinden önce girişilmiş bir icra takibine rastlanılmamıştır. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkeme, genel yetki kurallarına göre belirlenir....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde, ayrıca menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılması ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde de yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
Madde gerekçesi irdelendiğinde; gerekçede amaçlananın, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların, arabulucuda çözümlenmesinin olduğu, madde metninde konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava denilmek suretiyle dava türleri ayrımının belirtilmediği anlaşılmaktadır. Sonuç itibariyle, menfi tespit davasının anılan düzenleme kapsamı dışında tutulduğu sonucuna ulaşılamamaktadır. Menfi tespit davası İcra ve İflas Kanununun 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
Öyleyse mahkemece yapılacak iş; eksik harç davacıya tamamlattıktan sonra takip dayanağı 19.000,00 TL bedelli bonunun 11.000,00 TL'lik kısmından dolayı takip öncesi yapılan ödeme nedeniyle, 165,00 TL'lik kısmından dolayı da imalâttaki eksik ve kusurlar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile menfi tespit isteminin kabulüne, aşan 7.835,00 TL'lik kısım yönünden ise borçlu olunduğunun tespiti ile menfi tespit isteminin reddine karar vermek, davacının kötüniyet tazminatı ile ilgili talebini ise varılacak sonuca göre değerlendirmekten ibarettir. mahkemece yazılı şekilde eksik işler bedeline karşılık gelen miktar yönünden davanın kabulü, aşan miktar yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, çekteki ciranta imzasının kararkteristik özelliği olmaması nedeniyle davacı şirket temsilcisine ait olup olmadığının tespit edilemediği, incelenen fatura ve defterlere göre davacının davalıya 896,80 TL miktarında borçlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacının, dava konusu takipte davalıya yalnızca 896,80 TL borçlu olduğunun, arta kalan miktardan borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 72. maddesi hükmü gereğince açılan menfi tespit davasıdır....
İlk derece mahkemesince; davacı tarafın tedbir talebinin kabulü ile İİK 72/2 maddesi gereğince menfi tespit davasının takipten önce açıldığı gerekçesiyle teminat karşılığında icra takibi yapılmasının önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. İİK 72.maddesinde; "borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme talep üzerine alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İİK.nun 72/3 maddesinde ise, “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
GEREKÇE Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanın menfi tespit istemine ilişkindir. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. Dava devam ederken borç ödenmiş davaya istirdat davası olarak devam edilir....
tutanağı tutulduğunu bu nedenle borç iddiasının bulunduğunu, ancak 14706 nolu abonelikten dolayı borcunun olmadığını, elektriğinin açılması, 05/12/2012 tarihli kesme işleminin hukuka uygun olmadığının tespiti ile muarazanın-çekişmenin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Diğer bir deyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....