WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı vekilinin itirazları da gözetilerek raporlar arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için yeniden oluşturulacak 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınıp uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan dava dilekçesinde yalnızca ek tahakkuk faturası ile borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiş olup, davalı tarafından yapılan kaçak tahakkukuna ilişkin menfi tespit talebi bulunmamaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir....

    Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamayacaktır. Zira borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki bu da istirdat davasıdır (Pekcanıtez H., Atalay O., Özkan, M. S., Özekes, M.: İcra ve İflas Hukuku, s.156-164). 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK.) 72. maddesi uyarınca yukarıda açıklanan şekilde menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir....

      Esas sayılı dosyası kapsamında 1.200.00,00-TL bedelli ipotek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilince açılan dava İİK 72/3. maddesi gereğince menfi tespit davası niteliğinde bulunmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesi ile ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası kapsamında 1.200.000,00-TL bedel üzerinden başlatılan icra takibi nedeniyle nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunmuş olmasına rağmen dava değerini 1.000,00-TL olarak göstererek, maktu harç yatırmak suretiyle dava açmış bulunmaktadır. Davacı vekilinin dava dilekçesi ile başlatılan icra takibi nedeniyle 1.200.00,00-TL bedelli ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi yönündeki talebi dikkate alındığında, davacının açtığı davanın tam dava olduğu kabul edilmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, bonoya dayanılarak girişilen 8.020.509.000.TL alacakla ilgili icra takibinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemizin 13.7.2007 tarihli bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacının ... 4.İcra Müdürlüğünün 2003/487 sayılı icra takip dosyasında 1.128.62 YTL borçlu olmadığının tespiti ile fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK'nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. ... . ve 17.12.2015 tarih ve ... , sayılı ilamları da bu yöndedir. Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir (...)....

            ÇEKİŞMENİN GİDERİLMESİ VE TESPİT 2577 S. İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU [ Madde 2 ] 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 42 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “ “Çekişmenin Giderilmesi ve Tespit” ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gebze 2.Asliye Hukuk Mahkemesince yargı yolu bakımından görevsizliğe dair verilen 28.12.2007 gün ve 2007/571 E- 677 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 19.09.2008 gün ve 2008/3052-3543 sayılı ilamı ile; (… …Dava niteliği ve içeriği itibariyle taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat nitelikli binanın 1950 yılından önce yapılmış olduğunun tespiti ile sataşmanın önlenmesi (muarazanın giderilmesi) istemine ilişkindir....

              Davacı, bu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve bu kapsamda bedelsiz kalan rehin açığı belgesinin de iptalini talep etmiştir. Dava dilekçesindeki tüm açıklamalar özellikle vurgulanan Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin ilamına ilişkin açıklamaları dikkate alındığında davacının menfi tespiti amaçladığı açıktır. Takip öncesi veya sonrası bir borcu ödeme tahdidi altında bulunan kişinin genel mahkemelerde açacağı bir menfi tespit davası ile talep edilen alacak nedeniyle, borçlu olmadığının tespitini talep etme imkanı bulunmaktadır. Eldeki davada, sadece icra hukukuna ilişkin nedenlerle rehin açığı belgesinin iptali talep edilmemiş, aynı zamanda belgede yazılı borcun dayanaksız olduğu ve bu borç nedeniyle davacının borçlu olmadığına ilişkin genel hükümlere göre menfi tespit davası açılmıştır. Dosyadaki belgelere göre davacı ile davalı şirket arasında, üçüncü kişi borçlu şirketin borçları için ipotek verilmesi dışında bir ticari ilişki bulunmamaktadır....

              Maddelerine göre yapılan hesaplama sonucu dava tarihi itibariyle işlemiş faizler yönünden 17.099,55 TL borçlu olmadığı tespit edilmiş olmasına rağmen mahkemece bilirkişi raporu yanlış değerlendirilerek davanın reddine karar verildiğini beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, davalı banka tarafından tüketici kredisi, kredi kartı ve Kredili Mevduat Hesabı alacağının takibi için başlatılan ilamsız takipte işletilen faizler yönünden borçlu olmadığının tespiti ve çekişmenin giderilmesi talebine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu