Davalı-karşı davacı Elif vekili istinaf ve karşı taraf istinafına cevap dilekçesinde özetle; Davacı karşı davalı Melis'in dava dilekçesinde boşanma davasında zina iddiasında bulunulduğu ve Melis İsçi'ye hakaret edildiği gerekçesine dayanıldığını, İDM'ce karşılıklı olarak 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin kabul edilebilir olmadığını, bu sebeple davacı - karşı davalı istinaf talebinin reddine, müvekkilinin Melis ve kocasının aynı otelde konaklaması nedeniyle olayın zina olarak kabul edilmesi gerektiğini beyan ettiği için bu davanın açıldığını, Melis'in tek tanığının kocası Taylan olduğunu, başkaca bilgi ve belge olmadığını, 23. ASCM'ce müvekkili Elif'in beraatine karar verildiğini, mahkemece deliller değerlendirilmeden hüküm verildiğini, davanın zina iddiasına dayalı kabul veya ret sebebinin gerekçede yer almadığını ileri sürerek aleyhine kurulan kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davalının Vahide adlı kadınla, aynı evde karı-koca gibi birlikte yaşadıkları, düzenlenen resmi evrak içeriklerinden ve davalının düzenleme şeklindeki vekaletnamede adı geçen kadının adresini yerleşim yeri adresi olarak göstermesinden, zina olgusunun ispatlandığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 161'inci maddesinde düzenlenen boşanmanın şartları gerçekleşmiştir. Bu haliyle; zina hukuksal nedenine dayalı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, sadece tanık beyanı bulunmadığı gerekçe gösterilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, dosya kapsamı itibareyle davalı erkeğin zina eyleminin sabit olduğu, otel kayıtlarının taraflara tebliğ edilmemiş olması nedeniyle, otel kayıtlarına ilişkin müzekkere cevabının dosya arasına alınmış olduğuna dair tespitin tutanağa yazıldığı 01.04.2021 tarihli celsenin zina eyleminin öğrenilme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle mahkememizce zina nedenine dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre dolmadan yapıldığının değerlendirildiği, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk ... yararına aylık 1.000,00 TL, çocuk ... yararına aylık 500,00 TL, karar tarihinden itibaren her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir...
bir yerde görenin olmadığı, buna ilişkin bir başka bir belge olmadığı, bu durumda davalı ile bu kadın arasında zina gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceği, dosyada bulunan tanık beyanları ve diğer deliller dikkate alındığında zina eyleminin gerçekleştiği ispat edilemediğinden davacının zina nedeniyle açmış olduğu davanın reddine karar verildiği, davalı karşı davacı erkeğin başka bir kadın ile tüp bebek tedavisi görmesi, ailesinin haberi olmadığı taşınmazda başka bir kadın ile görüşmesi ve bu görüşmelerin iş amaçlı olduğunun ispat edilememesi, tanıkların davalıyı başka kadın ile samimi bir şekilde görmesi nedeniyle davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davalının tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere dışarıya çıkmasına izin vermeyip, yine davalının kendi sosyal ve iş ortamına davacıyı sokamaması eylemeleri ile davacıya psikolojik şiddet uyguladığı, davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, davalının davacıya hakaret ettiği ve davacıyı aşağıladığı sabit olmakla davacı karşı...
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 11.02.2014 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlar, araç ve banka hesabında bulunan birkimler nedeniyle 55.000,00 TL katılma alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taşınmazları ve aracı kendi kazancı ile aldığını, borcunun devam ettiği, davacının talep etme hakkı bulunmadığı ve TMK'nun 236/2 maddesi gereğinde davacının katılma alamayacağı gerekçesiyle açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, boşanma davasının davacının ağır kusuru nedeniyle sonuçlandığı gerekçesiyle, TMK'nun 236/2. maddesi uyarınca davanının reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı kadının katılma alacağına ilişkin davası boşanmanın fer'isi niteliğinde olmaması nedeniyle ELDEKİ DOSYADAN TEFRİK EDİLEREK tespit edilen eksiklikler nedeniyle ilk derece mahkemesine gönderilmek üzere ayrı esasa kaydedilmesine karar verilmiştir. 1- Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda her ne kadar zinaya dayalı davanın reddine karar verilmiş ise de; dinlenen tanık beyanlarına göre davalı erkeğin başka bir kadın ile yaşadığı ve çocuğu olduğu beyan edilmiş olup, gerek tanık beyanları gerekse dosyadaki sosyal medya paylaşım fotoğrafları dikkate alındığından erkeğin bir başka kadınla yaşadığı ve çocuğu olduğu, zina nedenine dayalı davanın ispatlandığı, bu sebeple zinaya dayalı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde zina sebebiyle boşanma talebine ilişkin vakıaları beyan ederken, davalı eşinin...adındaki kişi ve abisinin eşi Amela ile olan ilişkisinin yanı sıra konu kısmında genel olarak dava dışı kadınlarla zina ilişkisi içine girdiğini ifade ettiği, toplanan deliller uyarınca erkeğin 04.06.2017 tarihinde Buse Ç. adlı dava dışı kadınla aynı odada konakladığının sabit olduğu, bu durumda kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerektiği, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, kadının 14.01.2019 tarihi itibariyle çalışmaya başlaması nedeni ile tedbir nafakasının bu tarih itibariyle kaldırılması gerektiği belirtilerek davacı-karşı davalı kadının, zinaya dayalı boşanma davasının reddi, iştirak nafakası ve tazminatların miktarı ile davalı karşı davacı erkeğin tedbir nafakasına yönelik...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava dilekçesi içeriğinden davanın zina hukuksal nedeni yanında Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi hukuki sebebine de dayandığının anlaşılmasına ve zina gerçekleşmemiş ise de, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşullarının oluştuğunun belirlenmesine göre temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.04.2013 (Pzt...
olgusunun ispatlandığı, kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, asıl davada asli talebin kabulü ile tarafların zina hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına ilişkin verilen kararın isabetli olduğu ancak kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile; davacı-karşı davalı kadının kusur belirlemesi ve tazminatların miktarlarına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile kusurun yukarıda gösterildiği şekilde düzeltilmesine, ilgili bendin hüküm fıkrasından kaldırılmasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmün kesinleşme tarihinden itibaren davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, davacı-karşı davalının sair, davalı- karşı davacının tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353...
Temyiz Sebepleri Davalı-davacı erkek vekili;eksik incelemede bulunulduğu, CD ve WhatsApp kayıtlarından kadının aldattığının ispatlandığını, tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri gerekmekte olup, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddi gerektiği, maddî ve manevî tazminat ve nafakaların fahiş olduğu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; zina hukuki nedenli davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlara hükmedilmesi nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, erkeğin zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, istinaf edilmeyen yönlerin temyizen incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2....