GEREKÇE : Asıl dava erkek tarafından açılan, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma, kadının açtığı birleşen dava, TMK 197.maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası davası, erkek tarafından açılan birleşen dava ise, zina nedeniyle açılan boşanma davasıdır....
DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek başka kişilerle telefonda ve sosyal medyada görüştüğünü, üçüncü kişinin kadını gece 3.00'da aramasının aralarında yaşanmışlık olduğunu gösterdiğini ileri sürerek tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin 2008 yılında ortak konuttan ayrıldığını ve her türlü evlilik ilişkisini fiilen sonlandırdığını, ara sıra çocuklar için konuta geldiğini ve davacıdan ayrı kaldığını, müvekkilinin birlikteliğinin sona ermesinden sonra, davacının da başından itibaren E.K. isimli kadından çocuklarının olduğunu bildiğini, bu durumun zina olarak değerlendirilemeyeceğini, zina olarak değerlendirilse dahi hak düşürücü süre yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının annesinin evliliklerine müdahalesi nedeniyle soğuk davrandığını, kavga çıkardığını, hakaret ettiğini, müvekkilinin davacının yakınlarınca darp edildiğini, davacının kusurlu olduğunu beyanla davasının ve tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı-karşı davalının asıl davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının TMK' nın 161.maddesi uyarınca zina nedenine dayalı boşanma talebinin ispatlanamadığından reddine, davalı-karşı davacı kadının TMK'nun 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 650 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 25.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak, kadına verilmesine, kadının maddi tazminat talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Zinaya dayalı boşanma ve Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1, 161 ) davalı-karşı davacı taraf; reddedilen zina davası, manevi tazminat miktarı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Davalı-karşı davacı erkek karşı dava dilekçesinde öncelikle zina (TMK.md.161) olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK.md.166/1) sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK.md.166/1) sebebi ile boşanmalarına karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı erkeğin karşı dava dilekçesinde yer alan zina nedenine dayalı boşanma talebi hakkında hükmün gerekçesinde bir açıklama yapılmadığı gibi, hüküm fıkrasında da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Davalı-karşı davacı erkeğin zina sebebine dayalı talebi hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması doğru değil ise de; bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-karşı davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 11.05.2015 gün 2014/19969 esas, 2015/4436 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı-davalı erkeğin zina hukuksal sebebine dayalı boşanma talebi yönünden ve davalı-davacı kadının kendi davasının reddi yönünden temyiz dilekçelerinin REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 'er TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 23.05.2022 (Pzt.)...
Bu durumda davacı-karşı davalı erkek boşanma sebebi olarak hem zina (TMK m. 161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını (TMK m. 166/1) göstermek suretiyle özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanmak suretiyle dava açmıştır. Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m. 26) O halde davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, davalı zina yaptığı gerekçesiyle ağır kusurlu bulunmuş, davacı ise birlik görevlerinde ihmalkarlık yaptığı ve eşine hakaret ettiği gerekçesiyle az kusurlu kabul edilmiştir. Zina özel ve mutlak boşanma sebebidir. Mahkemece davacının zina olgusunu ispatladığı kabul olunur ve karşı tarafında açılmış bir boşanma davası yok ise artık kusur kıyaslaması yapılamaz. Bu hale göre mahkemece zinayı ispatlayan davacıya az da olsa kusur yüklenmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından 18.09.2013 tarihinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanılarak açılan boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı erkek tarafından da, eşine karşı zina " (TMK m.161) hukuki sebebine dayalı "karşı boşanma" davası açılmış; davalı-karşı davacı erkek daha sonra 29.12.2014 tarihinde bağımsız olarak açtığı" "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanan boşanma davası, bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece, tarafların boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği halde, erkek tarafından açılan "zina" sebebine dayalı karşı boşanma davası hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Davalar birleştirilerek görülmüş olsa dahi, her dava bağımsız niteliklerini korurlar ve her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....
Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....