Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada İstanbul Anadolu 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ve Adana 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kısıtlı adayının tedavi ve koruma amacıyla vesayet altına alınması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. “Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir...” hükümlerine yer verilmiştir....

    Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın "" olması gerekir....

      Asliye Hukuk Mahkemesince (Aile Mahkemesi sıfatıyla) ise; her iki talep tek esas üzerinden değerlendirilmiş ve velayet kendisine bırakılan baba ...'ın vefat ettiği, annesinin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 31/03/2005 tarih ve 2005/47 E. - 2005/109 K. sayılı kararı ile kısıtlandığı dolayısıyla TMK'nın 404. maddesi uyarınca küçüğün vesayet altına alınması gerektiği, küçük ... ile annesi ....n arasında ki velayet ilişkisinin kaldırılması için karar verilmesine yer olmadığına, küçüğün TMK'nın 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınma hususunun değerlendirilmesi için dosyanın ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. HMK’nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir. Tüm dosya kapsamının incelenmesinden; ...'...

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dilekçesinde, vesayet kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK.nun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 408. maddesine dayalı olarak verilen vesayet altına alınma kararının kaldırılması talebine ilişkindir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, 385. maddesinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde ise, davalıya tebligat yapılması gerektiği düzenlenmiştir....

          İlk Derece Mahkemesince, alınan sağlık kurul raporu dikkate alınarak kısıtlılık haline son vermiş ise de, kısıtlı Ahmet Ergün'ün vesayet altına alınmasına esas olan Silifke Devlet Hastanesinin 23/03/2016 tarih ve 2257 sayılı sağlık kurul raporunda parkinson ve hafif demans tanısı konularak vesayet altına alınmasının uygun olduğu bildirilmiş ve eldeki kısıtlılığın kaldırılması istemi üzerine alınan raporda, hukuki eylem yeterliliğine sahip olduğu ve vasi tayini gerekmediği belirtildiğine göre adı geçen kısıtlının sözü edilen raporlarla birlikte başka bir Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesine sevk edilerek daha önce mevcut parkinson hastalığını kökten (yani hiç hastalık kalmayacak şekilde) tedavi etme yolunun günümüz koşullarında mümkün olmadığı hususu gözetilerek yeniden rapor alınmak suretiyle çelişkinin giderilmesi ve kısıtlama sebebinin ortadan kalkıp kalkmadığının kesin olarak tespiti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile istemin kabulü doğru...

          Bu nedenle dairemizce inceleme, istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ve mahkemece resen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık oluşturan sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, TMK' nun 405 ve 406.maddesi gereğince vesayet altına alınma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.”...

          Zira, Öncelikle yargılama sırasında kısıtlılık hali ortaya çıkmakla, o andan itibaren dosyada taraf teşkili kalmayacağından ve bunun sonucu olarak kısıtlılık altına giren tarafın iddia ve savunma hakkı kısıtlanacağından ve bu durumda bozma nedeni olduğundan, Ayrıca, vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesi olup, vasi tayini ayrı bir yargılamayı ve yargılama sürecini gerektirdiğinden ve geri çevrilmiş dosyada, dosya ele alınmadan bu süreci takip etmek ve eksiklikler giderildikten sonra dosyayı Yargıtay’a göndermek kalem mevzuatı açısından güvenilir olmadığı gibi, bir an için bunların zamanında yerine getirildiği kabul edilse dahi bu çevirme ile sağlanan gelişmeler yargılama sırasındaki taraf teşkili eksikliğini hiçbir zaman gidermeyeceğinden, iddia ve savunmanın kısıtlandığının re’sen veya ileri sürülmesi halinde kararın bozulması zorunlu olacağından ve bunun sonucu olarak da geri çevirme işlemlerinin zaman kaybından başka dosyaya bir katkısı olmayacağından dosyanın geri çevrilmesi yolu ile...

            Davacı vekili 26.06.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; "müvekkilinin 19.03.2010 - 22.03.2010 tarihleri arasında 3 gün gözaltında kaldığını, gözaltına alındığı süreden itibaren akıl ve ruh sağlığını kaybettiğini, bu nedenle Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.09.2012 tarihli 2012/530 Esas 2012/982 Karar sayılı kararıyla vesayet altına alındığını, ancak müvekkilinin İzmir 10....

              TMK'nın 412. maddesinde ise "Vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi yerleşim yerini değiştiremez. Yerleşim yerinin değişmesi hâlinde yetki, yeni vesayet dairelerine geçer. Bu takdirde kısıtlama yeni yerleşim yerinde ilân olunur." hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından, ... İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma sonucunda kısıtlı adayının “... /... “ adresinde anne ve babası ile birlikte ikamet etttiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                TMK'nın 412. maddesinde ise "Vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi yerleşim yerini değiştiremez. Yerleşim yerinin değişmesi hâlinde yetki, yeni vesayet dairelerine geçer. Bu takdirde kısıtlama yeni yerleşim yerinde ilân olunur." hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından, ... İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma sonucunda kısıtlı adayının “... /... “ adresinde anne ve babası ile birlikte ikamet etttiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu