Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim, Medeni Kanun’un 405.maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine süıekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan heı erginin kısıtlanacağı ve görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bit durumun varlığını öğrenen İdari makamların, noterlerin ve mahkemelerin bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, anılan madde ve HMK’nun 56.maddesi gereğince, davacının vesayet altına alınması gerekip gerekmediği hususunda vesayet dairesine tezkere yazılması ve sonucu uyarınca işlem yapılması gerekirken mahkemece, kamu düzenine ilişkin bu hususun göz ardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

    KTK'na göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü (belgeli tedavi giderleri yönünden), 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeyle sona erdirilmiş bulunmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil, ancak sözkonusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderlerleri, 6111 sayılı yasa kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğu devam etmektedir....

      Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 406. ve 408. maddesi kapsamında vesayet altına alınma, vesayeti gerektirir hal bulunmadığı takdirde 429. maddesi kapsamında yasal danışman atanması istemine ilişkindir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Fiil ehliyetinin bulunmaması kısıtlanma; vasi atanması nedenidir. Aynı Yasa'nın 429. maddesinde ise ergin bir kişinin kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla birlikte korunması için fiil ehliyeti sınırlanarak yasal danışman atanacağı hükme bağlanmıştır. Kısıtlı adayı ... hakkında aldırılan ......

        Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk derece mahkemesince, Tedavi ve koruma altına alınması istenilen kısıtlı adayı Nazlı Kanıbir'in Aile Mahkemesince rapora sevk edildiği, 07/01/2019 tarihli sağlık raporunda ve Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesinin raporunda kısıtlı adayının vesayet altına alınmasını gerektirecek herhangi bir rahatsızlığının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından karar istinaf edilmiştir. Türk Medeni Kanunu 405. maddesine göre; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır....

        Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu'na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Somut olayda, takip 31.05.2012, dava 03.06.2013 tarihinde 6111 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılmıştır....

          Keza vasi ve husumet izni zorunluluğu usul ekonomisine de aykırı olacaktır. Zorunlu vekille korunabilecek mağdur hakları için uzun bir süreç beklenmiş, yargılama uzamış ve adalet gecikmiş olacaktır....

            SUÇ : Kasten yaralama KARAR : Akıl hastalığı nedeniyle sanığa ceza verilmesine yer olmadığına, koruma ve tedavi altına alınmasına dair TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.03.2021 tarihli ve 2018/669 Esas, 2021/331 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 32 nci maddesinin birinci fıkrası, 57 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına, yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına ilişkin kararın, istinaf edilmeksizin 12.06.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.09.2021 tarih 2021/480 Esas sayılı kararını dosyaya sunmuş ise de; sanığın bozma öncesinde alınan beyanında ve temyiz dilekçesinde cezai ehliyetinin olmadığına dair savunmada bulunmadığı, hastane raporunun tarihinin ve vesayet altına alınma kararının tarihinin suç tarihinden 5 yıl sonra olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın suç tarihinde cezai ehliyetinin tam olduğu anlaşılmıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın vasisinin temyiz itirazı reddedilmiştir. 2.Bursa 14....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kısıtlı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada Kırkağaç Sulh Hukuk, Bor Sulh Hukuk ve Manisa 1....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi TALEP EDEN : Sağlık Bakanlığı Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Baştabibiliği Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada ....Sulh Hukuk ve İzmir 14. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kısıtlı adayının vesayet altına alınması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 411. Maddesine göre "veyaset işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. "Aynı Yasanın 19. maddesinde de;"Bir kimsenin ikametgahı, yerleşim niyetiyle oturduğu yerdir..."hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre, kısıtlı adayının uzun yıllardan beri... Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde kaldığı, hastalığının süreklilik arz etmesi nedeniyle kişinin yaklaşık 7 yıldır ...'...

                    UYAP Entegrasyonu