WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda, takipte borçlu olarak gösterilen Mustafa Terzi ve Hüseyin Terzi'nin vesayet altına alındığı ve kendisine Tülay Balmumcu'nun vasi olarak tayin edildiği, dolayısıyla bu tarih itibariyle kısıtlanması nedeniyle takip ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden kısıtlı adına vasisinin takip talebinde borçlu olarak gösterilmesi ve ödeme emri tebligatının vasiye tebliği zorunlu olup vasi yerine kısıtlıya çıkarılan ödeme emri tebliğ işlemi de yok hükmündedir. Kısıtlı borçlu hakkında doğrudan takip yapılamayacağı hususu kamu düzenine ilişkin olmakla, mahkemece de re'sen gözetilmesi gerekir....

Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar bazı istisnai (kişiye sıkı surette bağlı haklarını kullanmada; TMK.nun 453, 462/7; TMK.nun 359, 455.maddelerindeki) hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların dava ve takip ehliyetleri yoktur. İstisnai haller dışındaki dava ve takiplerde kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar. Somut olayda, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 28/12/2009 tarih ve 1992/251 E. - 472 K. sayılı kararı ile şikayetçilerden ...'in vesayet altına alındığı, bu tarihten sonra satışa karar verildiği ve yine vesayet kararından sonra satış ilanının kısıtlıya tebliğ edildiği, vasi ...'e yapılmış bir tebligatın bulunmadığı görülmektedir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Cumhurbaşkanına hakaret Hüküm : TCK'nın 32/1, CMK'nın 223/4-d maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, TCK'nın 57/1 maddesi gereğince yüksek güvenlikli sağlık kurulunda koruma ve tedavi altına alınma tedbirine tabi tutulması Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dr....

      O halde, davacı erkeğin dosya içerisindeki tüm tedavi evrakları ve raporlarla birlikte bir kez de Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek ilgili ihtisas dairesinden vesayet altına alınıp alınmaması konusunda rapor alınmalı ve fiil ehliyetinin bulunmadığı şeklinde rapor yazılması halinde vesayet mahkemesine ihbarda bulunulması, sonucunun beklenmesi, aksi halde işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekmektedir. Bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı kadının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.12.2015 (Çrş.)...

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/141 Esas sayılı dosyası ile vesayet altına alınmış olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. .... Sulh Hukuk Mahkemesi ise .... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15/10/2018 tarihli, 2018/1282 Esas ve 2018/1114 Ek karar sayılı ilamı ile kısıtlı mahkememizin 2013/141 Esas sayılı dosyası ile vesayet altına alındığı bahisle yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydedilmiştir. Dosya içerisinde bulunan kısıtlının nüfus kayıt tablosunda MERNİS adresinin ..... olduğu görülmüştür. Mahkememizin 2013/141 Esas sayılı dosyasının kısıtlının adresinin "......" olduğu anlaşılmakla dosyanın 25/10/2018 tarihli ek kararı ile yetkisizlik kararı verildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, "Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir."...

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 17.07.2018 tarih ve 2018/758 E. 2018/930 K. sayılı kararı ile borçlunun TMK.nun 407. maddesi gereğince vesayet altına alındığı, vesayet kararından sonra 17.04.2019 tarihinde kısıtlı doğrudan taraf gösterilerek icra takibine başlandığı, alacaklı tarafından kısıtlı borçlunun vasisi yerine kıstlı hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK.nun 124/3-4.maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltmesi mümkün olsa da alacaklı tarafından borçlunun kıstılandığının takip sırasında öğrenilmesi üzerine, vasiye gönderilen icra emrinin kısıtlı borçluya gönderilen ilk icra emrinin aynısı olduğu görülmektedir....

            ve ruh dengesinin yerinde olmadığını belirterek, TMK 432 maddesi uyarınca kendisini koruma amacıyla zorunlu olan düzenli tedavisinin gerçekleşebilmesi için sağlık kuruluşuna yatırılması için gereğinin yapılmasını talep ve dava etmiştir....

            Eğitim Hastanesi Komutanlığı’nın 04.04.2012 tarih ve 2586 numaralı sağlık raporuna göre, sanığa “psikotik bozukluk” tanısı konulduğu, rapor içeriğine göre, bu durumun sanığın işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli derecede azaltığına ilişkin bir husus tespit edilmediği ve sanık hakkında ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/566 Esas, 2015/998 Karar sayılı ilamı ile verilen vesayet altına alınma kararının sağlık kurulu raporu doğrultusunda verilmeyip Türk Medeni Kanunu'nun 407. maddesi gereğince 1 yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkum olması nedeniyle verildiği anlaşılmakla; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

              KARŞI OY Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi uyarınca akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu ... gerekli değildir.(MK madde 16) Yine MK 405. maddesinin 2. fıkrasında “Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.”...

                Dava ve takip ehliyeti, kişinin kendisi veya temsilcisi aracılığıyla bir davada veya takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler, dava ehliyetine de sahiptir. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, bazı istisnai hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların, dava ve takip ehliyeti yoktur. İstisnai haller dışındaki dava ve takiplerde, kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar. Somut olayda, borçlu ...’nin, ... 2 Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.05.2008 tarih 2008/145 esas 2008/498 karar sayılı ilamı ile TMK.nun 407. maddesi gereğince vesayet altına alındığı, vesayet kararından sonra 27.11.2017 tarihinde doğrudan kısıtlı borçlu taraf gösterilerek icra takibine başlandığı görülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu