Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, 8.905,24.-TL maddi tazminatın (davalılar ....) yasal faiz yürütülmek suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve ... ve... hakkındaki manevi tazminat istemi yönünden 1.000,00.-TL manevi tazminatın 22.03.2010 olay tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi, manevi ve tedavi giderleri tazminat istemine ilişkindir....
İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen rapor uyarınca, kısıtlı adayının fiil ehliyetine sahip olduğu, vesayet altına alınmasını gerektirecek zihinsel ve ruhsal bir hastalığının bulunmadığı dolayısıyla TMK nın 405. maddesi uyarınca vesayet altına alınmasının gerekli olmadığı ancak yine söz konusu sağlık kurulu raporları ile Amatem tarafından gönderilen tedavi evrakları uyarınca, kısıtlı adayında alkol bağımlılığının bulunduğu, bu bağımlılık nedeniyle çevresine karşı zaman zaman agresif tutumlarda bulunduğunun sağlık kurulu raporlarında belirtildiği, dosyada davacı tarafından, kısıtlı adayı kızının alkol kullanımına bağlı saldırgan davranışları nedeniyle tedavi altına alınması talepli dilekçeler bulunduğu, kısıtlı adayının gelirini aşan düzeyde çekmiş olduğu üç adet kredi olduğu, 07/04/2022 tarihli duruşmada kullandığı alkolleri çekmiş olduğu kredi paraları ile aldığını da beyan ettiği dolayısıyla kısıtlı adayının alkol bağımlılığına bağlı olarak TMK nın 406. maddesi uyarınca vesayet altına...
Yine Medeni Kanunun 462/8. maddesinde acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması için vesayet makamının izni gereklidir. ./.. 4 Ceza yargılamasında mağdurun haklarının korunması için 234. maddenin işletilerek bir vekil atanması zorunluluğunun yerine getirilmesi gerekirken, akıl hastalığı bulunan mağdurenin durumunun bir vasi atanmasına ilişkin vesayet makamları tarafından takdiri için, Medeni Kanunun 405. maddesinin 2. fıkrasında “Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.”...
"İçtihat Metni" Tehdit ve basit yaralama suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, sanığın üzerine atılı suçlardan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32/1. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, anılan Kanun'un 57/1. maddesi uyarınca koruma ve tedavi altına alınmasına dair Çorlu 1....
Valiliği Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü 4721 sayılı TMK gereğince Tedavi Amaçlı Kişisel Koruma Kararı istemine ilişkin olarak açılan davada ... 8. Sulh Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, 4721 sayılı TMK gereğince tedavi amaçlı kişisel koruma kararı istemine ilişkindir. ... 8. Sulh Hukuk Mahkemesince, zorunlu tedavisi istenilen ...'...
Vergi Dairesine olan borcuna kesildiğini, vergi dairesine olan borcu dışında başka borcu olmadığını, para kazandığında vergi borcunun bir bölümünü ödediğini, sonradan ekonomik durumu bozulunca kalanını ödeyemediğini belirterek davanın reddini savunmuş; mahkemece, kısıtlı adayının vergi borçlarını ödememesi ve bankalardan kredi çekmesinin TMK.nın 406. maddesi kapsamında vesayet altına alınmasını gerektirmeyeceğinden bahisle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 406. maddesi kapsamında vesayet altına alınma, olmadığı taktirde TMK 429. maddesi gereği yasal danışman atanma istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vesayet altına alınma istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davacı vekili dava dilekçesinde; ...’na akıl hastalığı yanında Türk Medeni Kanununun 406. maddesi gereğince haklarını ve mal varlığını kötü yönetme sebebiyle de vasi atanmasını istemiştir. Resmi sağlık kurulundan rapor alınarak ilgilinin akli durumu değerlendirilmiş, ancak malvarlığını kötü yönetme, savurganlık iddiası yönünden herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır....
Medeni Kanununun 405 maddesi uyarınca vesayet altına alınması gerektiğinin bildirilmesi üzerine ,davacının vesayet altına alınması için ... 3. sulh hukuk mahkemesine dava açılmış,yargılama neticesinde de 18.4.2006 tarihinde davacıya ... barosu Avukatlarından Av.... ... ın resen vasi tayin edilmesine karar verilmiştir.Eldeki dava ise 17.11.2005 tarihinde sonuçlanmış,davacı tarafından 1.12.2005 tarihinde temyiz edilmiştir.Davacının kararı temyiz ettiği tarihte vesayet altına alınmasına ilişkin yargılama devam etmekte olup ,davacıda vesayet altına alındığına göre vesayet davasının açıldığı 11.5.2004 tarihinden sonra davacının medeni haklarını kullanmaktan mahrum olduğunun kabulü gerekir.Mahkemece vesayet davasının sonucu beklenip vasi 2006/16463 2007/4252 huzuru ile davaya devam edilmesi gerekirken yargılamaya devam olunup yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Yargılamaya konu somut olayda; Mağdur hakkında Manisa Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi tarafından 08.11.2010 tarihinde düzenlenen raporda paranoid bozukluk tanısı konulduğu, vesayet altına alınmasının uygun olduğunun bildirildiği, Karaburun Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/201 esas sayılı dosyasında vesayet altına alınması için yargılama yapıldığı, hüküm tarihi itibariyle davanın sonuçlanmadığı, sonuçlanmış ise dosyaya yansımadığı, vesayete ilişin raporun varlığını öğrenen mahkemenin CMK’nın 234/2 maddesi gereğince mağdura vekil atadığı, mağdurun dosyada bulunan dilekçelerine ve duruşmadaki anlatımlarına göre vesayet altına alınma girişiminin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Mağdur, yasal temsilcisi olmaksızın takip ettiği duruşmalarda önce sanıklardan şikayetçi olduğunu beyan etmiş, takip eden duruşmaların birinde sanık Ş.. D..den şikayetçi olmadığını söylemiş, daha sonra ise yine sanıklardan şikayetçi olmuştur....
DAVA TÜRÜ : Vesayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, ...'ün TMKnun 405. maddesi gereği kısıtlanmasını veya TMKnun 429. maddesi gereği kendisine yasal danışman atanmasını istemiş; mahkemece, ...'ün akıl sağlığının yerinde olduğu ve akıl zayıflığının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet altına alınma ve Türk Medeni Kanununun 429. maddesi kapsmaında yasal danışman atanması istemine ilişkindir. 1....