Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasanın bu açık hükmünden de anlaşılacağı üzere; hâkim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Kabule göre; davacı dava dilekçesinde dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde ise bedeli talep etmiş, ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki bedeli istenilmemiştir. Bu durumda, mahkemece; dava konusu ziynet eşyalarının dava tarihindeki bedellerinin iadesine karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ,beklenen menfaatlerin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırı birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nun 174/1- 2 maddesi gereğince takdir edilen tazminatların miktarında, Davacının ziynet ve takı alacağı davasının kısmen kabulünde, davada " aynen iade" talebi bulunduğundan dava değerinin bilirkişi raporu ile belirlenen ve ıslah ile artırılan bedel değil " aynen iadesi " istenen tüm ziynet eşyalarının ve takı paralarının dava tarihindeki değeri olması nedeni ile davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinde, Her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacı vekilinin istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, reddedilen ziynet eşyası alacağı ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, nafaka miktarları, davacı-karşı davalı erkeğin boşanmanın eki niteliğinde olmayan alacak talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı erkek, düğün salonu parası ve düğünden sonra oturulmak üzere kiralanan...

      Mahkemece hükme esas alınan 08.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda, tespit edilen ziynet eşyalarının bedelinin hangi tarihi esas alınarak belirlendiği açıklanmamış olup ayrıca bilirkişi raporu son derece basit ve gerekçesiz şekilde düzenlenmiştir. Bu haliyle bilirkişi raporu denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli değildir. O halde mahkemece, dosyanın başka bir kuyumcu bilirkişiye tevdii ile, talep edilen ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin gözönüne alınarak, dosyada mevcut ... ve fotoğraflar titizlikle incelenmek suretiyle, davacının talep ettiği ziynet eşyalarının, incelenen resim ve ...'...

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/341 KARAR NO : 2021/345 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2021 NUMARASI : 2020/1015- 2021/76 DAVA KONUSU : Ziynet Eşyası Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 01/09/2015 tarihinde evlendiklerini ve müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, evliliğin ilk yıllarından beri taraflar arasında tartışma ve şiddetin eksik olmadığını, müvekkilinin uğradığı şiddet nedeniyle Niğde Aile Mahkemesinin 2018/688 esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığını, davalının müvekkiline ait tüm takı ve ziynetleri aldığını ve akibetini...

        Dosya kapsamı ve dava dilekçesindeki açıklamalara göre; davacı vekilinin talebi araç üzerindeki katılma alacağı ve genel hükümlere tabi ziynet alacağı isteğine ilişkindir. ..........

          Mahkemece dava konuzu edilen ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde bozdurularak parasının kooperatif hissesinin edinilmesi için harcandığı kabul edilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden edinilen kooperatif inşaatının 1999 yılında meydana gelen depremde yıkıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar, davalının dava konusu edilen ziynet eşyalarının parası da konularak aralarında bir ortaklık kurmuşlardır. Ne varki doğal bir afet olan deprem sonucunda üye olunan kooperatifin inşaatı yıkılmış ve yapılan yatırımdan sonuç alınamamıştır. Kooperatif inşaatı tamamlansa ve üyelik karşılığında taraflar ev sahibi olsalardı, davacı kadın bu evden ziynet eşyalarının karşılığı katkı payı alacağı isteme hakkına sahip olacaktı. Kâra ortak olup, zarara katılmamak hakkaniyete aykırıdır. .... Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür....

            Mahkemece, talep edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının taşınması mümkün olan, yörenin örf ve adetleri gereğince kadında bulunması gereken takılardan ve menkul eşyadan olduğu, tüm yargılama süresince toplanan belge ve bilgiler ile dinlenen tanık beyanları ve boşanma davasının içeriğine göre davacı tarafta olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, ziynet eşyalarının davalı tarafça zorla veya isteyerek alındığı ve iade edilmediğinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadın lehine hükmedilen 10.000-TL ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm “Kadının maddi tazminat talebinin TMK.m. 174/1 kapsamında olmayıp, ziynet alacağına ilişkin olduğu, kadının maddi tazminat talebi olmadığı halde tazminata hükmedilmesi ve davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı talebinde bulunmasına rağmen bu talep hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi“ sebepleriyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmakla 20.01.2016 tarihli kararında davalı-karşı davacı kadının tanığı ...'nın beyanı esas alınarak 10.000-TL alacağın davacı- karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir....

                , 3 çeyrek altın, 7 bilezik vs. takılar takıldığını belirterek, bu takılarla video ile müvekkiline ait olduğu ispatlanan tüm takı ve ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde mahkemece ziynet eşyaları ve takıların değeri yönünden yapılacak bir bilirkişi incelemesiyle tespit edildiğinde harcı tamamlanmak ve arttırılmak üzere fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL'nin düğün tarihi olan 31/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu