Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ziynet eşyalarının bedeli istemine ilişkindir. Davacı tarafın, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davalı tarafça elinden alındığı yönündeki iddiasına karşılık, davalının, doysa arasında delil olarak bulunan boşanma davasındaki dosyasındaki beyanında, ziynet eşyalarının düğünden sonra davacının rızası ile düğün borçlarının ödenmesi için bozdurulduğunu belirtmesi karşısında, ziynet eşyaları bedelinin davalı tarafça iade edilmesi gerektiğinin kabulü hususunda bir isabetsizlik yoktur....

    Ancak dinlenen davacı tanığı...; güvenlik sebebiyle tarafların ziynetlerin kendi evinde durmasını talep ettiklerini bu nedenle düğünden sonra 11 ay ziynetlerin kendisinde kaldığını,taraflarla birlikte tatile gideceğinden ve ev boş kalacağından damadı olan davalının ziynetlerin kendi babasına teslim edilmesini istediğini, ziynet eşyalarını damadının babasına verdiğini belirtmiştir.Davacı tanık beyanına göre ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığı ispatlanmış,davalı taraf ziynet eşyalarının iade edildiğini ispat edememiştir. Bu durumda, mahkemece; davacı kadına ait ziynet eşyalarının miktar ve değeri belirlendikten sonra taleple bağlı kalınmak koşulu ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalı tarafından rızası dışında alınarak bozdurulduğunu ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacıdan rızası dışında alındığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, ziynet eşyalarının davalı tarafından rızası dışında alınarak bozdurulduğu iddiasını ispat için tanık deliline dayanmıştır. İş bu dosyada ve boşanma dosyasında dinlenen tanıklar davacıya düğünde takılan altınları davalının aldığını beyan etmişlerdir. Davacının dinlettiği tanıkların beyanları somut ve görgüye dayalıdır. Davacıdan aktarılmış değildir. Ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğunun davacı tarafça ispatlanmıştır. Bu durumda davada ispat külfeti yer değiştirmiştir. Davalı, iade edilmemek üzere söz konusu ziynet eşyasının kendisine verildiğini kanıtlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür....

        Davacı kadın dava konusu edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynetlerin ve bir kısım çeyiz eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü ve bir kısım çeyiz eşyalarının müşterek konutta kaldığını ve iade etmeye hazır olduğunu savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götü-rülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....

          Somut olayda, davacı(kadın) dava konusu edilen ziynet eşyasının davalının annesi tarafından elinden alındığını ancak Kayseri'ye geldiğinde ve gezmeye giderken kullanmasına izin verildiğini ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacıdan rızası dışında alındığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, ziynet eşyalarının davalının ailesi tarafından rızası dışında elinden alındığı iddiasını ispat için tanık deliline dayanmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, reddedilen alacak, katılma alacağı, ziynet ve çeyiz eşyaları talepleri ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde ve 22.01.2013 tarihli ıslah dilekçesinde tek tek saydığı ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığını ve iade edilmediğini iddia etmiş, davalı ise talebe konu ziynet eşyalarının kendi adına kayıtlı aracın alınması sırasında bozdurulduğunu, kadının araçla ilgili katılma alacağı talebinin de olduğunu, ziynetlerin...

              Davacı vekili 19/12/2014 tarihli duruşmadaki beyanında; ziynet eşyaları hariç dava dilekçesinde belirtmiş olduğu diğer ev eşyaları ile çeyiz eşyalarının tamamı ile teslim alındığını, ayrıca dava dilekçesinde belirtilen ve harçlandırılan 5.000 TL bedelin, 1.000 TL'lik kısmının çeyiz ve ev eşyalarına, 4.000 TL'lik kısmının ise ziynet eşyalarına ilişkin olduğunu belirtmiştir. Davacı vekili 04.12.2014 tarihli ıslah dilekçesinde, ziynet eşyalarına yönelik talebini 36.443,00 TL olarak ıslah etmiş ve eksik harcı tamamlamıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddia ettiği ziynet eşyalarının bir kısmının taraflarca müştereken bozdurularak düğün masraflarının ödenmesi için kullanıldığını, yüzük, küpe, bilezik, künye gibi ziynet eşyalarının davacı tarafça evden ayrılırken götürüldüğünü, diğer eşyaları ise iadeye hazır olduklarını belirterek, davanın reddini istemiştir....

                Davacı 25.07.2000 tarihli çeyiz listesi senedine dayanmış olup, imzası davalı eş tarafından inkar edilmeyen bu senette dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği belirtilmiştir. Dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının varlığı söz konusu çeyiz senedi ile kanıtlanmıştır. Çeyiz senedi, senette yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususunda tarafları bağlar, yazılı belgenin aksi de yazılı delille kanıtlanabilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından, ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ziynet eşyalarının değerinin, 30.000.00 TL. olduğunu beyan ederek bu miktar üzerinden nispi peşin harcı yatırmıştır. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundan, talep edilen ziynet eşyalarının değerinin, 39.380.00 TL. olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....

                    Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Olayda, davacı kadın şiddete uğradığını ispat etmiş ise de, evden anne ve babası ile birlikte ayrıldığından ziynet eşyalarının götürülmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanık beyanları ile ispat edememiştir....

                      UYAP Entegrasyonu