Davacı kadın dava dilekçesinde talep ettiği ziynetlerin, habersiz olarak erkek tarafından bozdurulduğunu belirterek, ziynet eşyalarının iadesini talep etmiştir. Davalı erkek ise ziynetlerin kadın tarafından kadının kredi kartı borçlarının ödenmesi için bozdurulduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece erkeğin, kadının kredi kartı borçlarının ödenmesi için bozdurulduğunu ispatlayamaması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; somut olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının erkek tarafından alındığını, harcandığını ve kendisine iade edilmediğini gösterdiği delillerle ispat edememiştir. Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyalarının eşi tarafından kendisinden alınarak harcandığını ve bir daha kendisine iade edilmediğini ispat yükü altındadır. Davacı kadın delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığına göre, ispatlanamayan ziynet alacağı talebinin belirtilen gerekçe ile kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı 30/06/2020 tarihli ıslaha cevap dilekçesinde, “dava konusu ziynet eşyalarının davacıdan “rızası dışında alınarak” harcandığına ilişkin dosya içerisinde başkaca herhangi bir delil bulunmadığını, ziynet eşyalarının tarafların ortak iradeleri ile bozdurularak davacı tarafın da dilekçelerinde beyan ettiği üzere davacıya ait banka hesabına yatırıldığını, böylelikle ziynet eşyalarının davacının uhdesinde kaldığını, davacının hesabına söz konusu ziynet eşyalarının bozdurulması ile elde edilen meblağın yatırılmasından sonra davacının söz konusu meblağ üzerinde mutlak mülkiyeti ve tasarruf yetkisinin bulunduğunu, bu doğrultuda da ziynet eşyalarının davacının rızası dışında kullanılmasından artık bahsedilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu meblağdan tarafların evlilik nedeniyle yapmış olduğu bir takım harcamaların borçlarının ödenmesi için kullanılmasının tamamen davacının inisiyatifinde olup bu kapsamda davacının müvekkilden bir ziynet alacağının olduğu iddiası açıkça...
Davacının, ziynet eşyalarının davalıda kaldığı iddiasının, davacı tanıkları Z.. Ş.. ve S.. Ş.. tarafların boşanma davası esnasında ziynet eşyasına ilişkin anlaşma yaptıklarını, davalının, ziynet eşyalarını, boşanma davası sonrasında, iade etmeyi kabul ettiğine ilişkin görgüye dayalı beyanları ile ispatlandığı; davalının, ziynet eşyalarının bedelini, boşanma esnasında 8.500TL senet ile ödediğine ilişkin iddiasını, davalı tanığı kardeşi E.. Y.. beyanıyla uyumlu olduğu, ancak, davalının, cevap dilekçesinde, davacı tarafa, boşanma davası esnasında yapılan ödemelerin, düğünde davacıya takılan paranın karşılığı olarak yapıldığını açıkladığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tanık beyanları ile, ziynet eşyalarının, davalıda kaldığının sabit olduğu, davalının aksini ispatlayamadığı, nazara alınarak ziynet eşyalarına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından yerel mahkemenin ispat külfetini yanlış değerlendirdiği, eksik inceleme ile verilen davanın kabulü karanının haksız olduğu, davacı kadın vekili tarafından ise, aynen iadenin mümkün olmaması halinde fiili ödeme günündeki TL karşılığı değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davalı taraf cevap dilekçesi ile bu ziynetlerin ailenin geçimi için harcandığını savunmuş, bozdurulduğunu kabul ettiği ziynet eşyalarının davacı eşin rızası ile iade edilmemek üzere bozdurulduğunu ispat edecek her hangi bir delil sunmadığı ve ispat yükü üzerinde olmasına rağmen ispat edemediği, bu suretle dava konusu ziynet eşyalarının davalıya verildiğinin ve davalı tarafından iade edilmediğinin ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davaya konu ziynet eşyalarının...
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyaların aile borçlarının ödenmesi için davacı tarafından rızasıyla verildiğinden iadesi istenmeyeceğinden davanın reddini istemiştir. Bu durumda davalı tarafından ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere verildiği kanıtlanmalıdır. Davalı tarafından ziynet eşyalarının aile borçlarının ödenmesi için yahut mahkeme gerekçesine göre davalı adına işyeri açmak üzere iade edilmemek üzere verildiğinin kanıtlanmamış olmasına göre, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
doğru olmadığını, davacının ziynet eşyalarının miktarı ve niteliği ile ilgili beyanlarının kabul anlamına gelmemek kaydı ile düğün esnasında takılan ziynet eşyalarının tamamına yakınının davacı tarafından şahsi kredi kartı borçlarının ödenmesi amacıyla bozdurulduğunu, kalan ziynet eşyalarınında davacının kendi zilyetliğinde olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, Adana 3....
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davacı kadına aittir. Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mah.Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz eşyası ve ziynet eşyasının aynen iadesi mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir....
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; ziynetlerin ve tüm eşyaları davacıya bağışladığını, davacı aleyhine bağıştan rücu davası açacaklarını; ziynet ve eşyalarının davacı evden gittikten sonra satılarak düğün borçlarının ödendiğini belirterek davanın reddini dilemişitr. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacıya teslim edilmiş olan çeyiz eşyaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ev eşyaları yönünden davalı N.. A..'e açılan davanın reddine, ev eşyalarının toplam bedeli olan 19.275.00.- TL nin dava tarihinden yasal faizi ile birlikte davalı M.Ü. A.'den alınmasına, ziynet eşyaları yönünden davalı M.Ü. A.'e açılan davanın reddine, ziynet eşyalarının toplam bedeli olan 22.804.32.- TL nin dava tarihinden yasal faizi ile birlikte davalı N.. A..'den alınmasına karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINI ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;"....Davacı tanıkları davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının ve paraların davacı tarafından davalıya ve davalının babasına inek almaları için geri ödenmesi karşılığında verildiğini beyan ettikleri, ancak davacı kadının ziynet eşyalarını davalı kocasına hibe ettiği yönünde beyanda bulunulmadığı, davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının davalı tarafından kullanıldığını, ancak iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının iadesini talep ettiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2014/17761 E. 2015/10801 K.sayılı kararında da belirtildiği üzere, "ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur." Ancak davalı erkek ziynet eşyalarının davacı kadının yanına aldığını kanıtlayamamıştır....