Aile Mahkemesinin 2018/612 esas, 2020/191 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, taraflar arasında yaşanan en son olayda davalının, davacıyı darp ettiği, davacının kolunda bulunan bilezikleri zorla elinden alıp, davacıyı evden kovduğu, davalının, davacıyı darp etmesi nedeniyle ceza davası açıldığı, tarafların düğünleri sırasında davacıya ziynet eşyası olarak 25 gramdan 8 adet bilezik, 1 adet altın set (kolye, bileklik, yüzük), 2 yüzük, 1 çift küpe, 1 saat takıldığı, davacının darp edilerek evden kovulması nedeniyle ziynet eşyalarının hiçbirini alamadığı, taraflar arasında evlenmeden önce çeyiz senedi düzenlendiği, çeyiz senedinde yer alan eşyalarında davacıya teslim edilmediği gerekçeleri ile davacının ziynet eşyalarının aynen mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000TL'nin, davacının çeyiz eşyalarının aynen mümkün olmaması halinde çeyiz eşyalarının bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik...
Davalı, ziynet eşyalarının bu kadar olmadığını, davacı evden ayrıldıktan sonra 1 adet altın kelepçe, dört adet altın bilezik, bir adet altın künyeden oluşan ziynet eşyalarının davacıya verilmek istendiğini ancak davacının kabul etmediğini, çeyreklerin de 5-10 adet arasında olduğunu, bu altınlar ile 4 adet bileziğin de düğünden kalan borçların ödenmesi için kullanıldığını belirterek davacının ziynet eşyalarına ilişkin taleplerinin reddini dilemiştir....
Duruşmada dinlenen davacı tanığı ise, davalının davacıyı evden kovduğunu, davacının müşterek konuttan ayrılırken ziynet eşyası almadığını beyan etmiştir. Davalı tarafın dinlettiği tanıklar ise davaya konu ziynet eşyalarının tümünün çalındığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Ziynet eşyalarının çalınması olayı ile ilgili olarak yürütülen hazırlık soruşturmasında ifade sahibi olarak beyanları alınan davalı ve davalının babası, hırsızlık eyleminde, bir adet gerdanlık, bir adet bilezik, bir adet zincirin çalındığını belirtmişlerdir. Bu durumda çeyiz senedinde yazılan bir kısım ziynet eşyasının hırsızlık eylemine konu olmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki dinlenen davalı tanıkları ve davalının iddiası ise ziynet eşyalarının tümünün çalındığı yönündedir. Dosya içerisinde mübrez ceza dosyasından da anlaşılacağı üzere çeyiz senedinde belirtilen ziynet eşyalarının tümünün çalınmadığı sabittir....
CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının ziynet eşyalarının bir kısmının davacının kendisinde olduğunu, bir kısmını ise davacı tarafından cezaevinde yatan kardeşinin vekalet ücretinin ödenmesi için kendisi tarafından bozdurularak ailesine verildiğini, davacının ziynet eşyalarını sürekli olarak üzerinde taşıdığını, davacının ortak konuttan ziynet eşyalarınıda alarak Denizli'ye rutin doktor kontrolüne gideceğini söyleyerek ayrıldığını, geri gönmedğini, davacının evden planlayarak ayrıldığını, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; eşi olan davalı tarafından müşterek evden kovulduğunu, düğün sırasında kendisine takılan ziynet eşyalarının bir bölümünün davalı tarafından bozdurulduğunu, geriye kalanların ise müşterek evde kaldığını ileri sürerek; ziynet eşyalarının bedelinin düğün tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı; ziynet eşyalarının bir bölümünün düğün borçlarının ödenmesi ve araba satın alınması için davacının rızası ile bozdurulduğunu, geriye kalan iki adet bilezik ile iki adet takı setini ise davacının evden ayrılmasından sonra borçları nedeniyle bozdurmak zorunda...
Aile Mahkemesinin 2020/470 Esas, 2021/519 Karar sayılı ilamı ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedeli olan 39.840,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verildiğini, mahkemenin asıl kararının ziynet eşyalarının aynen iadesi olduğunu, ziynet eşyasının davacının elinde bulunması gerekmediğini, ziynet eşyalarının piyasadan aynen temininin mümkün olduğunu, bu nedenle aynen iadenin zorunlu olduğunu, bu nedenle ilamın örnek 2 olarak takibe konulduğunu, davacı borçluya 4- 5 örnek ödeme emri gönderilmediğini, haitta bedel talebinde bulunulmadığını, icra emrinde teslim edilen malın yedinizde bulunmaması halinde ilamda yazılı değerin alınacağı kısmının matbu olduğunu, ayrıca ilamda ziynet eşyalarının nitelikleri, cinsleri ayrı ayrı belirtilmesine rağmen her bir ziynet eşyası yönünden ayrı ayrı değer belirlemesi yapılmadığını, tüm ziynet eşyaları yönünden tek bir değer belirlenmiş olup bunun da yargılama içerisinde alınan harca ilişkin olduğunu...
eşyalarının davalıda kaldığını, istedikleri eşyaların listesini dilekçe ekinde sunduklarını belirterek tarafların boşanmalarına, ziynet eşyası ve ev eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL'nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili için tedbir, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bozma Kararı 1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairenin 27.11.2023 tarihli, 2022/5032 Esas, 2023/5670 Karar sayılı kararı ile; "...Davacı kadın düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının zorla elinden alındığını ve iade edilmediğini iddia ederek, ziynetlerin aynen iadesine ya da bedeline hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı erkek dilekçeler aşamasında düğünde takılan takıların kadın tarafından ortak evin kira parasının karşılanması için bağışlandığını savunmuştur. Evlilik sırasında kadına ziynet eşyalarının takıldığı toplanan kanıtlardan anlaşılmaktadır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının evden ayrılırken zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır....
, taraflar arasındaki boşanma ve nafaka dava dosyasında dinlenilen tüm tanıklar ve bozmaya esas ziynet eşyalarının iadesi davasında, tanık Mehmet Ertuğrul dışındaki hiç bir tanığın davalı ...'...