Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, ziynet eşyalarını talep etmediğini, düğünden iki gün sonra 27/09/2017 tarihinde davacının düğün öncesinden gelen kredi kartı borçlarını ödemek için ziynet eşyalarını bozdurduğunu, altın miktarının talep edilen kadar olmadığını, ayrıca lojmandan altınların çalındığına dair şikayetinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalı tarafından borçlarının ödenmesi için ziynet eşyalarının bozdurulduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyaları bedeli 5.000,00TL'nin dava tarihi olan 02/06/2014 tarihinden Itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ziynet eşyası bedeli olan 22.320,00TL'nin ıslah tarihi olan 12/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafça temyiz edilmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava;ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi ; davanın aile hukukundan doğmayan genel alacak hükümlerine tabi bir dava olduğu gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesi ise;ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde edinildiğini, bu davaların TMK. nun 2. kitabından kaynaklandığını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir....

      Dava; TMK 'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki talepler ile ziynet alacağına ilişkindir. Davacı-davalı erkek tarafından, mahkeme hükmü, sadece ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden istinaf edilmiş, boşanma ve ferîlerine ilişkin hükümler kesinleşmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve ev eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında yaşanan tartışma sonucu müvekkilinin apar topar evden ayrılmak zorunda kaldığını ve bu tarihten sonra davalı tarafından eve girmesinin engellendiğini, müvekkiline düğün hediyesi olarak takılan ziynet eşyaları ile evlilik öncesinde müvekkiline ait olan ziynet eşyalarının ve taraflarca ortak alınan bir kısım ev eşyalarının davalıda kaldığını belirterek, cinsi ve nitelikleri itibari ile tek tek sayılan ziynet eşyaları ile ev eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bu eşyaların...

        Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava konusu eşyaların tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun tespitine, ziynet eşyalarına ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 03.06.2015 tarih ve 2014/16379 Esas, 2015/10168 Karar sayılı ilamı ile “...Somut olayda, davacı tarafından, ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin ödenmesi talebinin dışında evlilik birliği içerisinde alınan eşyaların bedelinin paylaştırılarak davacıya ait kısmının davalıdan tahsili talep edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise; dava konusu ev eşyalarının tarafların ortak mülkiyetinde olduğunun tespitine dair hüküm kurulmuştur....

          Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın T.M.Y.'nın 2. kitabından kaynaklandığı gerekçesiyle, Aile Mahkemesi ise; eşler arasındaki boşanma davasının T.M.Y.'nın yürürlüğe girmesinden önce açıldığını, bu nedenle davanın genel alacak hükümlerine tabi bir dava olduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davacı tarafından 13.11.2001’de açılan boşanma davası sonucu verilen boşanma kararının 22.02.2007 tarihinde kesinleştiği, 14.09.2001’de açılan bu davayla da ziynet eşyalarının bedelinin istendiği anlaşılmaktadır. O halde eşler arasında evlilik birliği 2007 yılına kadar devam ettiğinden T.M.K.'...

            Aile Mahkemesinin 2018/612 esas, 2020/191 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, taraflar arasında yaşanan en son olayda davalının, davacıyı darp ettiği, davacının kolunda bulunan bilezikleri zorla elinden alıp, davacıyı evden kovduğu, davalının, davacıyı darp etmesi nedeniyle ceza davası açıldığı, tarafların düğünleri sırasında davacıya ziynet eşyası olarak 25 gramdan 8 adet bilezik, 1 adet altın set (kolye, bileklik, yüzük), 2 yüzük, 1 çift küpe, 1 saat takıldığı, davacının darp edilerek evden kovulması nedeniyle ziynet eşyalarının hiçbirini alamadığı, taraflar arasında evlenmeden önce çeyiz senedi düzenlendiği, çeyiz senedinde yer alan eşyalarında davacıya teslim edilmediği gerekçeleri ile davacının ziynet eşyalarının aynen mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000TL'nin, davacının çeyiz eşyalarının aynen mümkün olmaması halinde çeyiz eşyalarının bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik...

            Davalı, ziynet eşyalarının bu kadar olmadığını, davacı evden ayrıldıktan sonra 1 adet altın kelepçe, dört adet altın bilezik, bir adet altın künyeden oluşan ziynet eşyalarının davacıya verilmek istendiğini ancak davacının kabul etmediğini, çeyreklerin de 5-10 adet arasında olduğunu, bu altınlar ile 4 adet bileziğin de düğünden kalan borçların ödenmesi için kullanıldığını belirterek davacının ziynet eşyalarına ilişkin taleplerinin reddini dilemiştir....

              Duruşmada dinlenen davacı tanığı ise, davalının davacıyı evden kovduğunu, davacının müşterek konuttan ayrılırken ziynet eşyası almadığını beyan etmiştir. Davalı tarafın dinlettiği tanıklar ise davaya konu ziynet eşyalarının tümünün çalındığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Ziynet eşyalarının çalınması olayı ile ilgili olarak yürütülen hazırlık soruşturmasında ifade sahibi olarak beyanları alınan davalı ve davalının babası, hırsızlık eyleminde, bir adet gerdanlık, bir adet bilezik, bir adet zincirin çalındığını belirtmişlerdir. Bu durumda çeyiz senedinde yazılan bir kısım ziynet eşyasının hırsızlık eylemine konu olmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki dinlenen davalı tanıkları ve davalının iddiası ise ziynet eşyalarının tümünün çalındığı yönündedir. Dosya içerisinde mübrez ceza dosyasından da anlaşılacağı üzere çeyiz senedinde belirtilen ziynet eşyalarının tümünün çalınmadığı sabittir....

                CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının ziynet eşyalarının bir kısmının davacının kendisinde olduğunu, bir kısmını ise davacı tarafından cezaevinde yatan kardeşinin vekalet ücretinin ödenmesi için kendisi tarafından bozdurularak ailesine verildiğini, davacının ziynet eşyalarını sürekli olarak üzerinde taşıdığını, davacının ortak konuttan ziynet eşyalarınıda alarak Denizli'ye rutin doktor kontrolüne gideceğini söyleyerek ayrıldığını, geri gönmedğini, davacının evden planlayarak ayrıldığını, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir. III....

                  UYAP Entegrasyonu