WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahalli mahkemece çeyiz ve ziynet eşyaları ile ilgili karşı davanın tefrikine karar verilmiş, dosya başka bir esasa kaydedilerek taraflar arasındaki yargılamaya, bu dava dosyası üzerinden devam edilmiştir. Boşanma davası ile her iki taraf, delillerini dosyaya ibraz etmiş ise de delil listesinde gösterilen her iki tarafın tanıkları, sadece taraflar arasındaki boşanmaya sebep olan, aileler arasındaki kavga ve münakaşaya ilişkin görgü ve duyguya dayalı beyanlarda bulunmuşlar ve mahkemece de ziynet eşyalarının davalının ailesine verilip verilmediğine ilişkin hiçbir soru sorulmamıştır. Tefrik edilen işbu dosya üzerinde yapılan yargılamada da ziynet eşyaları yönünden tanıkların bilgilerine başvurulmamıştır. Bu durumda ziynet alacağı yönünden, taraf delillerinin toplanmadığı görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, reddedilen alacak, katılma alacağı, ziynet ve çeyiz eşyaları talepleri ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde ve 22.01.2013 tarihli ıslah dilekçesinde tek tek saydığı ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığını ve iade edilmediğini iddia etmiş, davalı ise talebe konu ziynet eşyalarının kendi adına kayıtlı aracın alınması sırasında bozdurulduğunu, kadının araçla ilgili katılma alacağı talebinin de olduğunu, ziynetlerin...

      Davacı vekili 19/12/2014 tarihli duruşmadaki beyanında; ziynet eşyaları hariç dava dilekçesinde belirtmiş olduğu diğer ev eşyaları ile çeyiz eşyalarının tamamı ile teslim alındığını, ayrıca dava dilekçesinde belirtilen ve harçlandırılan 5.000 TL bedelin, 1.000 TL'lik kısmının çeyiz ve ev eşyalarına, 4.000 TL'lik kısmının ise ziynet eşyalarına ilişkin olduğunu belirtmiştir. Davacı vekili 04.12.2014 tarihli ıslah dilekçesinde, ziynet eşyalarına yönelik talebini 36.443,00 TL olarak ıslah etmiş ve eksik harcı tamamlamıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddia ettiği ziynet eşyalarının bir kısmının taraflarca müştereken bozdurularak düğün masraflarının ödenmesi için kullanıldığını, yüzük, küpe, bilezik, künye gibi ziynet eşyalarının davacı tarafça evden ayrılırken götürüldüğünü, diğer eşyaları ise iadeye hazır olduklarını belirterek, davanın reddini istemiştir....

        Davacı kadın dava konusu edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynetlerin ve bir kısım çeyiz eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü ve bir kısım çeyiz eşyalarının müşterek konutta kaldığını ve iade etmeye hazır olduğunu savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götü-rülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....

          Somut olayda, davacı(kadın) dava konusu edilen ziynet eşyasının davalının annesi tarafından elinden alındığını ancak Kayseri'ye geldiğinde ve gezmeye giderken kullanmasına izin verildiğini ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının davacı tarafından götürüldüğünü iddia etmiştir. Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davacıdan rızası dışında alındığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, ziynet eşyalarının davalının ailesi tarafından rızası dışında elinden alındığı iddiasını ispat için tanık deliline dayanmıştır....

            Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Olayda, davacı kadın şiddete uğradığını ispat etmiş ise de, evden anne ve babası ile birlikte ayrıldığından ziynet eşyalarının götürülmesine engel olunduğunu, zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanık beyanları ile ispat edememiştir....

              Davacı 25.07.2000 tarihli çeyiz listesi senedine dayanmış olup, imzası davalı eş tarafından inkar edilmeyen bu senette dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği belirtilmiştir. Dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının varlığı söz konusu çeyiz senedi ile kanıtlanmıştır. Çeyiz senedi, senette yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususunda tarafları bağlar, yazılı belgenin aksi de yazılı delille kanıtlanabilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından, ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ziynet eşyalarının değerinin, 30.000.00 TL. olduğunu beyan ederek bu miktar üzerinden nispi peşin harcı yatırmıştır. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundan, talep edilen ziynet eşyalarının değerinin, 39.380.00 TL. olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....

                  nın bankacı olması hasabiyle bu ziynet eşyalarını banka kasasında sakladığı duyumunun alınmış olmasına rağmen takıların ve ziynet eşyalarının akibeti konusunda bilgilerinin bulunmadığını, düğün esnasında müvekkiline takılan altınların aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, zira davacının müşterek haneyi terk ettiği sırada ziynet eşyalarını da alarak gittiğini, hatta müvekkilinin evlilik alyansı ve çocuğun doğumu sırasında takılan altınları da beraberinde götürdüğünü, takılan çeyrek altınların bir kısmının doğum masrafları ile davacının isteği ile kullanıldığını, miktar bildirmelerinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Nafaka-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın dava dilekçesinde, davalı erkeğin 20 TL verip kendisini babasının evine gönderdiğini ve daha sonra aramadığını, ziynet eşyalarının kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davalı erkek ise süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı kadının el öpmek amacıyla babasının evine gittiğini ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü ziynet eşyalarının kadında bulunduğunu savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu