Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat-Ziynet Eşyası-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ziynet eşyasının reddedilen bölümü, alacak ve manevi tazminatın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde ayrıca ziynet eşyası alacağı talebinde bulunmuş, davaya konu ziynet eşyalarının cins, nevi ve miktarlarını belirtmiştir....

    Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. Tanıkların iddia edilen vakıayla ilgili somut, görgüye dayalı bir bilgileri yoktur. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkekte kaldığını ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2019(Pzt.)...

      Mahkemece; ziynet eşyaların kolaylıkla saklanabilen, götürülebilen eşyalardan olduğu, hayat deneyimlerine göre olağan olanın bu gibi eşyaların kadının üzerinde olması gerektiği, davacı tanıklarının dava konusu ziynet eşyalarının davalı tarafından davacının elinden zorla alındığı, götürülmesine engel olunduğu yada davalıda kaldığı hususlarında görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, davacının ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ispatlayamadığı, çeyiz eşyaları yönünden ise davanın kabul edildiği gerekçe gösterilerek; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, kişisel mal niteliğinde bulunan ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemine ilişkindir(TMK. md 220,226)....

        İlk derece mahkemesince davalının ziynet eşyalarının, ev eşyalarının, kıyafet ve çeyiz eşyalarının kısmen kabulü ve canlı hayvan talebinin kabulü ile davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

          Ancak ve ancak ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur.(Yargıtay 3.HD.2019/597 E-2019/2876 K.sayılı 02.04.2019 tarihli kararı). Yine Yargıtay 3.HD.nin 2016/11386 E-2018/2023 K.sayılı 05.03.2018 tarihli kararında özetle"... Mahkemece; davalının bir kısım ziynet eşyalarının ev ihtiyaçları ve müşterek çocuğun tedavi giderleri için bozdurulduğunu ikrar ettiği nazara alınarak, eldeki davada ispat yükünün davacıda değil de davalı tarafta olduğu ve davalının söz konusu ziynet eşyalarının davacı kadının isteği ve onayı ile bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiği ve bozdurulduğu hususunu ispat yükü altında olduğu gözetilmelidir....

          KARAR Davacı, davalıların gelini olduğunu, düğünde takılan ziynet eşyalarının davalılar tarafından alınarak evlerindeki kasada muhafaza edildiğini, davalıların oğlu ile boşandıklarını, ziynet eşyalarının davalılarda kaldığını, esasen ziynet eşyalarının davalılara geçici olarak muhafaza edilmek üzere verildiğini ileri sürerek, ziynet eşyalarının iadesine olmadığı taktirde 124.520-TL nin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, İstinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde ve evlilik süresince, cinsi ve miktarı taraflarınca yerel mahkemeye bildirilen ziynet eşyasının hediye edildiğini, davalının ise müvekkilin ziynet eşyalarını geri vermek şartıyla alıp harcadığını, ancak geri vermediğini, davalının yargılama aşamasında beyanlarında, hem müvekkilinin elinde çok az ziynet eşyası bulunduğunu iddia ettiğini, hem de müvekkilin bu ziynet eşyalarını bozdurarak aşırı harcama yaptığını iddia ettiğini, davalı hem müvekkilinin ziynet eşyasının olmadığını söyleyip, hem de Yargıtay görüşünden bahsederek ziynet eşyalarının davacı müvekkilimin yedinde olduğunu iddia ettiğini, davalının bu iddiasının da yine kendi içinde çelişki barındırdığını, davalının, müvekkilinin ziynet eşyalarının var olabileceğini ancak kendisinin bu durumdan haberinin olmadığını da söylediğini, davalının bu söyleminin hayatın...

            Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin ziynet eşyaları alındığını ve geri verilmediğini, ziynet eşyaları bakımından davanın açıkça ispatlandığını,ziynet eşyaları yönünden tüm taleplerimizin kabulü gerektiğini, bu haliyle kısmen kabulün onanmasıyla, kısmen red olunan kısım olan 8.663,00....

            O halde, davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şeklide kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.02.2018 (Çrş.)...

              Toplanan delillerden; talebe konu ziynet eşyalarının tarafların ayrılığı sonucu yediemin sıfatıyla ortak bir tanıdığa bırakıldığı, daha sonra davalının uhdesine geçtiği anlaşılmış ise de davacı kadının ziynetleri rıza ile geri almamak kaydıyla davalıya verdiği hususunun davalı tarafından ispatlanmadığı, kural olarak düğün sırasında davacı kadına takılan ve kadına özgü nitelikte olan ziynet eşyalarının aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılayacağı ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanacağı, bu durumda tanık beyanları, fotoğraf ve bilirkişi raporu doğrultusunda kadına takıldığı anlaşılan ziynetlerin kabulünde bir isabetsizlik olmadığı, davalı erkeğin istinaf talebinin reddi gerektiği anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu