WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; "..., iddianın ziynet eşyalarının davalıya ait kiralık kasada muhafaza edildiğine dayandığı, tarafların 21.11.2010 tarihinde evlendikleri, davalıya ait kiralık kasanın 26.11.2010 tarihinde açılarak 26.11.2011 tarihine kapatıldığı, davalı yanın kiralık kasada ziynet eşyasını saklayıp saklamadığına ilişkin hiç bir delilin bulunmadığı, davacı tarafça teklif edilen yeminin davalı tarafça kabul edilerek kiralık kasada ziynet eşyası saklamadığı ve tüm ziynet eşyalarının davacıda kaldığına ilişkin davalı yanın yemin ettiği, davacının ziynet eşyalarının kiralık kasada muhafaza edildiği ve davalı yanda kaldığına ilişkin soyut tanık ifadeleri dışında somut hiçbir delili dosyaya kazandıramadığı, ..." gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ziynet eşya iade istemine ilişkindir ....

    Düğünde takılan ziynet eşyaları ve takılar kadına ait olup kişisel eşya niteliğindedir. Ziynet eşyaları nitelik itibariyle rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'i dendir. Bu sebeple nitelikleri itibariyle kadında bulunduğu karine olarak kabul edilir. Olağanın aksini iddia eden ispatla yükümlüdür. Niteliği itibariyle davalı-davacı kadında bulunması gereken ziynet eşyalarının aile içerisinde ihtiyaç duyulması halinde bu eşyaları elinde bulunduran eşin rızası ile bozdurulması olağan olandır. Bu durum Türk Medeni Kanunun 185/3 ve 186/3 maddeleri gereğince davalı-davacı eş için aynı zamanda bir yükümlülüktür. Bu sebeple somut olayda ispat yükü davalı-davacı kadına aittir. Davalı-davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir....

      TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı kadın vekili, ziynet alacağı dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davacı kadına ait ziynet eşyalarını kadının elinden peyderpey alıp iade etmediğini beyanla, 1 adet altın Tosya kıstısı (7.000,00 TL), 1 adet çerçeveli gramse altın (4.200,00 TL), 5 adet 22 ayar arpalı bilezik (10.000,00 TL) ve 2 adet yüzük'ten (1.000,00 TL) ibaret ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedeli olan 22.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek, ziynet alacağı davasında cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, ziynet eşyalarının davacı kadının uhdesinde olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili, 22/07/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının iadesi taleplerine yönelik dava değerini 55.186,30 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın karşı dava dilekçesi ile ziynet eşyalarının aynen iadesini talep etmiş bu ziynet eşyalarının değerini ise 6.000 TL göstererek nispi harcı da bu değer üzerinden yatırmıştır. Davalı-davacı kadın tarafından usulüne uygun şekilde yapılmış bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. O halde mahkemece taleple bağlı kalınarak ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedeli olarak toplam 6.000 TL'ye hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 6726 TL'ye hükmedilmesi doğru görülmemiştir. (HUMK md 74, HMK md 26 ) Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

        B)Ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine ilişkin yapılan istinaf itirazlarının incelenmesinde; İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....

        Bununla birlikte, kural olarak evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ancak bu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....

          GEREKÇE: Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline ilişkindir. Davacı istinaf itirazında bulunmamıştır....

          Yargılama aşamasında dinlenen davacı tanıkları davalının davacıyı döverek evden kovduğunu, davacının ablasının evine bırakılması sırasında üzerinde her hangi bir ziynet eşyasının bulunmadığını belirttikleri gibi, boşanma davasında da davalı ve ailesinin davacıya hakaret ederek ablasının evine bıraktıkları, davacının davalı tarafından dövüldüğü kabul edilmek suretiyle tarafların boşanmasına karar verildiği, ceza davasında da davalının davacıyı dövdüklerinden bahisle davalının cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan mahkeme kararlarının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kural olarak ziynet eşyalarının kadın üzerinde bulunduğu ve kadın tarafından götürüldüğünün kabulü gerekirse de, davalının davacıyı döverek müşterek konuttan kovduğu ceza davası ve boşanma davasında verilen kararlarla ... olup bu durumda davacıya ait ziynet eşyalarının davacı tarafından birlikte götürüldüğünün kabulüne olanak bulunmamaktadır....

            SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasından 9. bentle 12. bentin tamamen çıkarılmasına, yerine 9. bent olarak "Davacının ziynet eşyalarının iadesine yönelik talebinin kısmen kabulü ile 5 adet 100 gram 22 ayar bilezik ile 4 gram 1 adet 14 ayar yüzüğün bulunması halinde aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 5 adet 100 gram 22 ayar bileziğin değeri olan 9500 TL ile 4 gram 1 adet 14 ayar yüzüğün değeri olan 268.00TL olmak üzere toplam 9768 TL'nin 5.000TL'sinin dava tarihinden, geri kalan 4768TL’nin ise ıslah tarihi olan 23/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine," cümlesinin eklenmesine, 12. bent olarak "Davacının açmış olduğu ziynet eşyalarının iadesi davasında alınması gerekli 667,35 TL harçtan peşin alınıp harcın mahsuları ile geriye kalan 477.04 TL harcın davalıdan alınarak hâzineye irat kayıt edilmesine", cümlesinin eklenmesine...

              Davacı sunduğu delilleri ile bu ziynet eşyalarının konuttan ayrıldığı sırada götürmesine engel olunduğunu veya zorla elinden alındığını usulünce kanıtlayamamıştır. Bu durumda; davacının ziynetlere ilişkin iddiasını ispatlayamaması nedeniyle bu istemin reddine karar verilmesi gerekirken; kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2.b bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kadının ziynet eşyalarının miktar ve niteliğine yönelik temyiz itirazları ile davalı erkeğin ziynet eşyası alacağı nedeniyle vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.09.2015(Prş.)...

                UYAP Entegrasyonu