Dosya içeriğine göre, davacı kadın vekilinin dava dilekçesinde ziynet alacağı yönünden 1.000,00 TL alacağın tahsilini talep ettiği, 12.07.2021 ve 20.10.2021 tarihli bilirkişi raporlarında ziynet eşyalarının dava tarihindeki değerinin toplam 99.470,00 TL olarak belirlendiği, davacı kadın vekilinin 05.11.2021 tarihli dilekçesiyle ziynet alacağı yönünden talep miktarını toplam 36.000,00 TL'ye yükselttiği, İlk Derece Mahkemesince davacı kadının toplam 99.470,00 TL alacağının olduğunun tespiti ile taleple bağlı kalınarak 36.000,00 TL alacağın tahsiline karar verildiği, ziynet alacağı yönünden sadece davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ziynet alacağı yönünden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Mahkeme tarafından yargılama aşamasında bir çok kez davacının talebinin katkı payı alacağına mı yoksa ziynet eşya bedeline yönelik mi olduğu açıklattırılmış, davacı 02/05/2018 tarihli dilekçesinde açıkça taleplerinin öncelikli olarak ziynet eşyasına yönelik olduğunu, bunun mümkün olmaması halinde katkı payına yönelik olduğunu açıklamıştır. Yine 21/05/2018 tarihli ıslah dilekçesinde aynı yönde beyanda bulunmuştur. Mahkeme de gerekçeli kararında davacının davasının neye yönelik olduğu tespiti kapsamında davacının yargılama aşamasındaki taleplerini inceledikten sonra, talebin HMK 111 kapsamında kaldığı, asıl talebinin ziynet eşyalarının geri verilmesine, bunun olası olmaması halinde ise de ziynet eşya bedelinin istemine yönelik olduğuna karar vermiştir. Mahkemenin davanın ziynet eşyasına yönelik olduğu tespiti davacının yargılama aşamasındaki talepleri değerlendirildiğinde doğru olmuştur....
Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile;2 adet 30 gr. bilezik(4.860 TL),5 adet 20 gr. bilezik (8.100 TL), 3 adet 15 gr. bilezik (3.645 TL),1 adet 7 gr. bilezik (567 TL),20 adet çeyrek altın (2.840 TL),2 adet yarımlık altın (1.136 TL) nitelikte ziynet eşyasının davalılardan alınarak davacıya aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde toplam bedeli olan 21.148,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine;ziynet eşyasında fazlaya dair talebin para ve çeyiz eşyası taleplerinin reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı tarafça davaya konu ettiği ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı tarafından kendisinden alındığı ve iade edilmediği,söz konusu ziynet eşyaları ile davalılardan ... üzerine bir minibüs ve bir adet...
eşyaları isteminin reddi ile şahsına ait olan ziynet eşyalarının tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan işbu davayı kabul etmediklerini, davacı eşin evlilik birliğinin henüz daha 3. yılını bile doldurmadan hiç kimseye haber vermeksizin özel eşyalarını da alarak müşterek haneyi terk ettiğini, müvekkili tarafından borçlarının ödeneceği söylenilerek ziynet eşyalarının elinden alınıp bozdurulduğu şeklindeki davacı iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, davaya konu ziynet eşyalarını giderken yanına alarak götürdüğünü, müvekkilinin düğünden sonra ziynet eşyaları ile ilgili hiçbir zaman bir zilyetliğinin veya tasarrufunun olmadığını, davacının boşanma davasındaki ziynetlerle ilgili beyanlarında tutarsızlıklar olduğunu beyan ederek, müvekkili aleyhinde açılan haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacının davasının reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının, talep ettiği ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığını iddia ettiği, ispat külfetinin davacı tarafta olup, tanık Nazmiye'nin beyanı ile davacının iddiasını ispat ettiği, eşyaların da davalıda kaldığının davalının kabulünde olduğu, davacının eşyaları teslim almayarak bedelini talep etmesinde hukuka aykırı bir yön olmadığı, bu nedenle davanın kabulünde isabetsizlik olmamakla birlikte infazda tereddüte yol açacak şekilde ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki bedeline hükmedilmesinin hatalı olmadığı gibi davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilemeyeceği, zira davacının basit bir piyasa araştırmasıyla talep ettiği ziynet ve eşyaların değerini tespit etmesinin mümkün olduğu, davanın bu hali ile kısmi dava olup, dava dilekçesinde talep edilen miktara dava tarihinden, ıslah dilekçesi ile talep edilen miktara ıslah dilekçesi tarihinden itibaren faiz işletilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, tarafların istinaf...
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz ettiği deliller, tanık beyanları ve yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, mahkemece hüküm altına alınan düğünde takılan ziynet eşyalarının ve takı paralarının evlilik birliği içerisinde bozdurularak harcandığının ispatlandığı, bu harcamanın kadın tarafından kişisel ihtiyaçları için yapıldığına ya da geri alınmamak üzere bozdurulmasına kadın tarafından rıza gösterildiğine ilişkin savunmanın davalı tarafından ispatlanamadığı, yerel mahkemece, düğün fotoğrafları incelenmek suretiyle varlığı bilirkişi raporu ile tespit edilen ziynet eşyaları ve takı paralarının, davacı tarafın ıslah dilekçesindeki talebi dikkate alınarak TMK'nın 226.maddesine dayalı kişisel eşyanın iadesi talebi kapsamında kararda yazılı nedenlerle kabulüne, alacak dava tarihine göre tespit edilen bedele hükmedilmesinde, usul ve esas yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm...
Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda; davacı, davalının kendisini evden günlük kıyafetleri ile çıkarttığını, ziynet eşyaları ve bütün eşyalarının davalıda kaldığını; davalı ise, davacının tüm ziynet eşyalarını da alarak evi terkettiğini iddia etmektedir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarından C.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl davada davacı ve ailesi tarafından davalıya hediye edilen ziynet eşyaları ile nakit paranın aynen iadesi, olmazsa bedel tahsili, birleşen davada ise ziynet eşyalarının aynen iadesi olmazsa bedelinin tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan bir istek bulunmadığına göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışındra kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan deliller ve davalı cevap dilekçesine göre dava konusu ziynet eşyalarından davacıya ait 5 adet çeyrek altın, 7 bilezik, 1 takı bileziği, saat ve gerdanlığın davalıda kalıp iade edilmediği bağıştan dönme koşullarının da oluşmadığı belirlenmiştir. Açıklanan bu eşyalar yönünden davanın kabulü gerekirken tümden reddi bozmayı gerektirmiştir....