Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı kadının tüm davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde 14 adet bilezik, 5 adet cumhuriyet altını, 2 adet yarım altın, 50 adet hediyelik altından oluşan ziynet eşyalarının davalının yedinde kaldığı ve kendisine iade edilmediğini ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Ancak; mahkemece, hem ziynet eşyalarının hem de ev eşyalarının aynen iadesine olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline karar verilmekle mükerrer tahsilata sebebiyet verildiği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece; tarafların beyan ve savunmaları birlikte değerlendirilerek; ziynet eşyaları ile karşılandığı belirlenen ev eşyaları yönünden mükerrer tahsilata sebebiyet verilmeyecek şekilde karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile hem ziynet bedeline hem de ziynet karşılığı alınan ev eşyası bedeline hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur....

      Bu durumda, tarafların anlaşması doğrultusunda ziynet eyşası bedeli yönünden kısmen bedele hükmedildiği, kadının diğer tüm alacak taleplerinden feragat ettiği dikkate alındığında, mahkemece boşanma dosyasında kabul edilen ziynet eşyası yönünden davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer alacaklar yönünden ise, feragat beyanı dikkate alınarak, talebin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın tümden dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlığın eldeki davada yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kurulan hüküm açısından sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır....

        değildir. 2- Dava, ziynet alacağı talebine ilişkindir....

          Buna göre, bozma ilamı ile taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak, davacının bozma öncesi dosyaya sunduğu 28.07.2010 tarihli dilekçesinde belirttiği ziynet eşyaları ile katkıda bulunduğunu beyan ederek, ziynet eşyalarıyla ne miktarda katkıda bulunduğunu belirlediği, Dairemiz bozma ilamında davacının ziynet eşyalarıyla işyerinin açılmasına katkıda bulunduğu kabul edildiği, davacı vekilinin bozma sonrası yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiği, 28.07.2010 tarihli dilekçede belirtilen ziynetler dışında başka ziynetlerin katkı olarak verildiğine dair başkaca bir delil sunamadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın 28.07.2010 tarihli dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarıyla işyerine katkıda bulunduğu kabul edilerek, davacının dava değerini 7.000 TL olarak gösterdiği anlaşıldığına göre, hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde bunun ne kadarının değer artış payı alacağı, ne kadarının katılma alacağı olduğunu açıklaması için davacı vekiline usulüne...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali-Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından nisbi butlan talebinin reddi, kadının boşanma davasının kabulü ve fer'ileri, kendisinin reddedilen tazminat talepleri, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, tazminat miktarları, yargılama gideri, yoksulluk nafakasının reddi ile ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit...

              Mahkemece Harçlar Kanununun 30-32. maddesi gereğince bu talep yönünden harcı tamamlaması için süre verilmesi harç tamamlandığı takdirde deliller değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken bu talep hakkında hüküm kurulmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde ziynet alacağı talebinde bulunmuş ancak buna ilişkin harç yatırmamıştır. Mahkemece ziynet alacağı yönünden davalı-karşı davacıya harcı tamamlaması için süre verilmesi ( Harçlar Kanunu md.30-32) ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                Somut olayda, tarafların dava tarihi olan 12/03/2013 tarihinden sonra 26/02/2015 tarihli mahkeme kararı ile boşandıkları, davacı tarafından, kendisine ... sırasında takılan ziynet eşyasının iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunduğu, iadesi istenen ziynet eşyasının, ... törenlerinde ve müşteki çocuk için takıldığı anlaşılmakla, 4787 sayılı Kanunun 1-4 ve TMK'nın aile hukuku ve mal rejimine ilişkin hükümlerinin tatbiki gerektiğinden, davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Ancak; Mahkeme'nin 2010/619 Esas ve 2011/82 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş, söz konusu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 6 Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 06.12.2011 tarih ve 2011/8701 Esas ve 2011/14038 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarının yerinde olmadığına, dava konusu edilen eşyaların aynen iadesi konusunda mahkemece verilen ilk kararın davalı tarafından ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz edildiği, mahkemece uyulan bozma kararında da sadece ziynet eşyaları yönünden bozulduğu, bu durumda mahkemece çeyiz eşyalarına yönelik olarak verilen ilk hükmün kesinleştiği gözardı edilerek, çeyiz eşyalarına ilişkin ilk hükümden farklı hüküm tesisinin doğru olmadığı belirterek, mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma ilamı doğrultusunda davalı lehine verilen vekalet ücreti kesinleşmiştir. Bozma sonrası verilmiş kararla davalı lehine tekrar vekalet ücreti verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                    KARŞI OY YAZISI Mahkemece, davacının ziynet eşyalarının bedeline hükmedilmesi için açtığı alacak davası kabul edilmiş ise de; mahkemenin yaptığı inceleme yeterli değildir. Şöyle ki; mahkemece bedeline hükmedilmesi talep edilen ziynet eşyalarının cins, nitelik ve sayısının, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. maddesindeki "hakimin davayı aydınlatma ödevi" çerçevesinde davacıya açıklattırılarak; bu açıklamaya göre ziynetlerin dava tarihi itibariyle bedelinin tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu