Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, belirtilen ziynet eşyasının aynen iadesi , olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından davalı lehine reddedilen kısım yönünden takdir edilen 1200 TL vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir. Mahkemece, 7683,7 TL değerinde ziynet eşyası yönünden davanın kabulüne, 2990,9.-TL ziynet eşyası yönünden davanın reddine, reddedilen kısım yönünden davalı lehine 1200.- TL nisbi vekalet ücretine karar verildiği görülmektedir. AAÜT.'nin 12/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarı 3666,66.- TL'ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, her iki boşanma davası ve kadının ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL. tutarında ziynet alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece alınan bilirkişi raporu sonrasında ziynet alacağına ilişkin davasını usule uygun şekilde ıslah edip alacak bedelini 26.451 TL'ye yükseltmiş ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiştir....

      Bu durumda, mahkemece tarafların iddia ve savunması kapsamında karşılıklı kusur iddialarının delillerle birlikte değerlendirilip, kusur derecesinin belirlenmesi, kusura bağlı maddi taleplerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği, mahkemece bu yönden eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmıştır. 2- Ziynet eşya bedeline ilişkin verilen karar yönünden davalının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; mahkemece kadının ziynet eşya bedeline ilişkin davasının kabul edildiği, ancak hüküm altına alınan alacak bedelinin tespiti yönünden hangi ziynet eşyaları için alacağın varlığının tespit edildiğinin (altınların miktar, cins ve değeri yönünden) açıklanmadığı, bu haliyle yerel mahkeme kararının yeterli gerekçeden yoksun bulunduğu, denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan, kabule göre de; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir....

      CEVAP : Davalı T3 cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkillerine ziynet eşyası teslim etmediğini, davalıların oğullarının bir kısım ziynet eşyalarını kendisinin teslim ettiğini, bir kısım ziynet eşyası ve çocuklarının doğum altınlarını da davacı ile eşi T5 ile bozdurarak araba satın aldıklarını beyan ederek, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Ramazan Erçıktı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin gelini olduğu, davacının kendisine ziynet eşyası teslim etmediğini, davalıların oğullarının bir kısım ziynet eşyalarını kendisinin teslim ettiğini, bir kısım ziynet eşyalarını ve çocuklarının doğum altınlarını da davacı ile eşi T5 ile bozdurarak araba satın aldıklarını savunarak bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. YEREL MAHKEME KARARI : Denizli 4....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; ziynet alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, kadının mal rejiminden kaynaklanan alacak talebi hakkında erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 331 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili maddeleri. 3....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacının ziynet eşyası talebinin kısmen kabulü ile, 3 adet 22 ayar 25'şer gram bileziğin (18.906 TL) davalı tarafça davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde toplam bedel olan 18.906 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ziynet eşyalarının davacı ve ailesinin ihtiyaçları için kullandığını, müvekkilinin bu ziynet eşyaları üzerinde şahsi olarak hiçbir tasarrufta bulunmadığını, bu durumun tanık beyanları ile doğrulandığını, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Davanın konusu, ziynet eşyası alacağı talebine ilişkindir ....

        ile de ziynet eşyaları yönünden davasını 28.967,43 TL olarak ıslah etmiştir....

        Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedindeki ziynet eşyalarının düğünde davacıya takıldığını, davacının ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü, mehir senedindeki eşyaların mevcut olup, talep edilmesi halinde teslimi kabul ettiklerini, eşyalar yönünden dava açılmasına sebebiyet verilmediği için yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

        Mahkeme tarafından yargılama aşamasında bir çok kez davacının talebinin katkı payı alacağına mı yoksa ziynet eşya bedeline yönelik mi olduğu açıklattırılmış, davacı 02/05/2018 tarihli dilekçesinde açıkça taleplerinin öncelikli olarak ziynet eşyasına yönelik olduğunu, bunun mümkün olmaması halinde katkı payına yönelik olduğunu açıklamıştır. Yine 21/05/2018 tarihli ıslah dilekçesinde aynı yönde beyanda bulunmuştur. Mahkeme de gerekçeli kararında davacının davasının neye yönelik olduğu tespiti kapsamında davacının yargılama aşamasındaki taleplerini inceledikten sonra, talebin HMK 111 kapsamında kaldığı, asıl talebinin ziynet eşyalarının geri verilmesine, bunun olası olmaması halinde ise de ziynet eşya bedelinin istemine yönelik olduğuna karar vermiştir. Mahkemenin davanın ziynet eşyasına yönelik olduğu tespiti davacının yargılama aşamasındaki talepleri değerlendirildiğinde doğru olmuştur....

        Bu bakımdan davacının rücu sebebine dayalıtakıların iadesi ve başlık parasına dayalı alacak talepleri yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır." gerekçesiyle bozulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu