Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyasının aynen, mümkün olmazsa bedelinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın ziynet eşyasının aynen iade isteminin reddine, alacak isteminin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 570.00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen ziynet ve çeyiz eşya bedeli davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ziynet ve çeyiz eşya bedeline ilişkin alacak davasıdır. Mahkemece, gerekçe kısmında davalının, altınların satılarak bedeli ile davacı adına tarla alındığı savunmasında bulunduğu belirtilmiş ise de; davalı savunmasında yer almayan bu hususun maddi hataya yönelik olduğu ve sonuca etkili görülmediğinden, bozma sebebi yapılmamıştır....

      Şeklinde taahhüt senedinde hibeden ayrı olarak eşyaların korunmasını ve saklanmasını üzerine almıştır.Nitekim dinlenen tanıklar davalı tarafından bankada saklanmak üzere bırakılan ziynet eşyalarının düğün vs. toplantılardan önce alınıp ertesi ... tekrar bankaya bırakıldığı, 1998 yılının Eylül –Ekim ayında ise, bir ... önceki düğün sebebiyle evde bırakılan ziynet eşyasının ertesi ... bankaya davalı tarafından götürülmemesi sebebiyle gaspedildiği anlaşıldığı gibi, tarafların kabulü de bu yöndedir. Öyle olunca, az yukarıda açıklanan nedenlerle ziynetleri saklama külfeti davalıda olması karşısında ziynet eşyalarının çalınmasından davacıya bir kusur yüklemek olanaklı değildir. Açıklanan nedenlerle mahkemece dava konusu edilen ziynet eşyalarının değerlerinin dava tarihi itibariyle belirleyip talebi de aşmamak kaydıyla hükmedilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ....

        'te satın alınan evin peşinat bedelinin karşılandığını; satın alınan bu eve ödenen peşinata dair altın bozdurma işleminin ve elde edilen altınların değerinin, davalının kendi el yazısıyla evlilik birliği içerisinde tutulan ajandaya kaydedildiğini, ziynet eşyalarının davalı tarafından kendisine iade edilmediğini ileri sürerek; toplam 22 ayar 377,66 gram ziynet eşyasının dava tarihi itibariyle değeri tespit edilerek belirlenecek olan bedelden, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00 TL nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı; davanın, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının davacının uhdesinde olup, davacı tarafından bir kısmının bozdurularak yerine kolye ve küpe satın alındığını, hatta kalan bakiye bedelin kendisince karşılandığını, davacının müşterek konutu terk ederken kalan ziynet eşyalarını ise yanında götürdüğünü savunarak...

          Davacı, dava dilekçesinde miktarını belirttiği ziynet eşyaları ile dava konusu 8092 ada 21 parsel 3. Blok 5 nolu bağımsız bölümün alınmasına katkı sağladığını iddia etmiştir. Anılan taşınmaz 1995 yılında satış hukuksal nedeniyle edinilmiştir. Davalı yan, davacının bildirdiği ziynet eşyalarının miktarına itiraz etmemiş, ancak bu ziynetlerin evin alımında kullanılmadığını, davacıda bulunduğunu savunmuştur. Yargılamada sırasında 07.10.2008 tarihli yargılama oturumunda tanıklar ... ve ..., davacının ziynet eşyalarını dava konusu evin alımında davalıya verdiğini açıklamışlardır. Bu kapsamda, davacı ziynet eşyaları ile dava konusu evin alımında katkı sağladığını ispatladığına ve davalı tarafça davacının iddia ettiği ziynet eşyalarının miktarına itiraz edilmediğine göre, davacıya ziynet eşyalarının niteliklerinin açıklatılması, bu kapsamda dosyaya delil olarak sunulan düğün fotoğrafının ve diğer delillerin ziynetlerin niteliğinin tespitinde değerlendirilmesi, 8092 ada 21 parsel 3....

            eşyası alacak davasının REDDİNE, ı)Davacı- karşı davalı kadının, kişisel ziynet eşyası alacak davasında verilen karar gereği alınması gerekli 80,70.TL karar ilam harcının, kişisel ziynet eşyasına ilişkin peşin yatırılan 634,71.TL harçtan mahsubu ile fazla alındığı anlaşılan 554,01.TL'nin davacı- karşı davalı kadına iadesine, i)Davacı- karşı davalı kadın tarafından kişisel ziynet eşyası alacak davası için yapılan yargılama giderinin, davacı- karşı davalı kadının ziynet eşyası davasının reddine karar verildiğinden kendi üzerinde bırakılmasına, j)Davalı- karşı davacı erkek, davacı- karşı davalı kadının kişisel ziynet eşyası alacak davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, dava da lehine ret ile sonuçlandığından karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdiren 5.100,00.TL vekalet ücretinin, davacı- karşı davalı kadının kişisel ziynet eşyası alacak davasının reddine karar verildiğinden, davacı- karşı davalı kadından alınarak, davalı- karşı davacı erkeğe ÖDENMESİNE...

            fiyat listesini baz aldıklarını, asıl alacak kalemi olarak gözüken 228.337,00 TL'nin de kaynağının da ortaya konulduğunu, ziynet eşyalarının icra takibindeki TL karşılı Uyap sistemi tarafından talep edildiğini ve asıl alacak olarak kaydedilmesi gerektiğini, mahkemece ödeme emirleri değil takibin iptal edildiğini, mahkemece iki ödeme emri var ise iki takip talebi vardır yanılgısı ile hareket edildiğini, tek bir takip talebinin bulunduğunu, takibin iptal edilmesinin hatalı olduğunu belirterek müvekkili Şükran'a yönelik adli yardım taleplerinin kabulünü, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Eşler arasında görülen asıl dava 3.500TL nakit para alacağı ile çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Karşı dava ise davacıda kalan altın künye ile zincirin aynen veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece karşı davanın reddine, asıl davada ise alacak ve ziynet eşyaları istemi yönünden davanın reddine, ev eşyaları yönünden davanın kabulüne, buzdolabı ve televizyon ile sehpasının aynen iadesine, olmadığı takdirde 4.000-TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı, ayrı temyiz edilmiştir....

              Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalı, her bir ziynet eşyasının değeri ayrı ayrı gösterilmelidir....

                Davalı/k.davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kusur değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, evlilik birliğinin sona ermesinde müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, davacı/ k.davalı tarafın tanık beyanlarının yanlı olduğunu ve gerçekleri yansıtmadığını, davacı/k.davalı lehine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, ziynet eşyaları yönünden verilen kararın da hatalı olduğunu, dava konusu ziynetlerin davacıda bulunduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Asıl davanın konusu; geçimsizlik sebebiyle açılan boşanma ve ziynet eşyası alacak, karşı davanın konusu; geçimsizlik sebebiyle boşanma talebine ilişkindir. Mahkemece, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmasına, asıl davadaki ziynet eşyası alacak talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu