Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline düğün esnasında 6 adet her biri 20 gram 22 ayar bilezik, 20 adet çeyrek altına, 2.000 TL nakit para, 1 çift 22 ayar altın küpe takıldığını, taraflar evlendikten iki gün sonra davalının borcu olduğu ve hemen ödemezse haciz geleceği gerekçesiyle müvekkilinin ziynet eşyalarını istediğini, müvekkilinin vermeyince hakaret ettiğini, davalının annesinin de müvekkilinden altınları istediğini, vermeyince davalının hakaret ederek müvekkilini darp ettiğini, psikolojik şiddetini artırmaya başladığını, müvekkilinden ziynet eşyalarını istemeye devam ettiğini, müvekkilinin can güvenliğinden endişe ettiğinden tüm ziynet eşyalarını davalıya vermek zorunda kaldığını, davalının ziynet eşyalarını alıp geri vermediğini, bu nedenlerle altınların ve nakit paranın aynen iadesi, ziynetlerin aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, düğünde takılan 2.000 TL ve bir kısım ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece değeri 4.485 TL olarak belirlenen ziynetler ve 1.800 TL para yönünden davanın kısmen kabulü ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde hüküm altına alınan para ile birlikte 6.285 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı koca tarafından davacı kadın aleyhine ... 2....

    Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bu durumda, davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evlilik birliği içinde elinden zorla alınıp, bozdurulduğunu ispat yükü altındadır. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

      Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında (HMK m. 31) öncelikle kadının talep ettiği ziynetlerin nelerden ibaret olduğu ve değerleri ayrı ayrı açıklattırılıp dava konusu ziynet ve para alacağının bilirkişi marifetiyle dava tarihindeki değerleri belirlenerek ve dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca ziynet ve para alacağına ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden yanında götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Aksini ispat yükü ise davacı kadındadır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma ile ziynet ve eşya alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, koca tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve manevi tazminat, kendisinin reddedilen ziynet ve eşya alacağı davası ile kadının kişisel malına onarım nedeniyle değer artış payı alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kocanın onarım gideri olarak talep ettiği alacağının eşin kişisel malında değer artış payı alacağı (TMK.md.227) niteliğinden olmasına; bu alacak isteminin boşanma hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle incelenebilir hale geldiğine, davacı-davalı kocanın değer artış payı alacağına ilişkin...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ziynet ve çeyiz eşyası alacağına ilişkindir. Mahkemece çeyiz eşyası istemi kısmen kabul edilmiş, ziynet alacağı ise reddedilmiş hüküm reddedilen ziynet alacağına yönelik olarak davacı vekilince temyiz edilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabında belirtilen bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır....

              Mahkemece bozma ilamına uyulup davacı kadın tarafından verilen kesin sürede söz konusu harç yatırıldığı halde ziynet alacağına ilişkin 9.000 TL alacak hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Açıklanan nedenle, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.11.2018 (Salı)...

                Aile Mahkemesi'nin 2011/1088 Esas 2013/59 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davasında müvekkiline ait ziynet eşyalarının bilirkişi tarafından tespit edildiğini, belirlenen bu ziynet eşyalarının bedelini tahsil edebilmek için davalı hakkında 9.952,10 asıl alacak 1.938,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.890,71 TL takip miktarı ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  SONUÇ: Davacı-karşı davalı kadının erkeğin ziynet, eşya ve alacak davalarına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyize konu diğer itirazların reddi ile hükmün yukarıda 2. bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 02.12.2021 (Per.)...

                    UYAP Entegrasyonu