"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet-Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynet ve çeyiz nedeniyle alacak yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2010 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyalarının iadesi, alacak Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin iadesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....
GEREKÇE : Davanın konusu, asıl davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak ile ziynet eşyası alacağı; birleşen davada ise aile konutu şerhi konulmasıdır. Mahkemece, asıl davada mal rejimi alacak davasının kabulüne, ziynet eşyası alacak davasının kısmen kabulüne, birleşen aile konutu şerhi davasının reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Bu nedenle, asıl davada verilen kararlara yönelik olarak "açıkca" yapılan istinaf başvurusu ile sınırlı olarak inceleme ve değerlendirme yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karşılıklı boşanma ve ziynet alacağına dayalı davada mahkemece verilen davacı-davalı erkeğin boşanma davasının reddine, davalı-davacı kadının boşanma ve ziynet davalarının kabulüne ilişkin hüküm ve mahkemenin daha sonra verilen maddi hatanın düzeltilmesi adı ile verdiği ek karar davacı-davalı tarafından tüm kararlar yönünden, temyiz edilmiş, ziynete dayalı alacak davasına ilişkin temyiz peşin harcının ve ek karara yönelik temyiz başvuru ve maktu temyiz peşin harcının alınmadıkları tespit edilerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3 maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine Dairemizce iadesine karar vermek gerekmiştir....
(HMK mad. 297/2) Somut davada, mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği, yasal karinenin aksinin hangi deliller ile ne şekilde ispatlandığına ilişkin sübutun gerekçede açıklanmadığı görülmüştür. 2- Ziynet eşyası alacak davasının boşanma davası ile birlikte açıldığı, sonradan tefrik edildiği, bir kısım yargılama sürecinin boşanma dava dosyası içerisinde yapıldığı dikkate alındığında, tarafların boşanmasına ilişkin mahkemenin 2018/370 esas, 2020/185 karar sayılı dava dosyasının delil olarak dosya içerisine alınması, bu dosya içerisinde alacak davasına ilişkin olan tüm delillerin eldeki dava dosyası ile birlikte değerlendirilmesi, istinaf incelemesinde de değerlendirmeye esas olmak üzere, dava dosyası içerisinde gönderilmesi gerektiği anlaşılmıştır. 3- Kabule göre de; mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine hükmedildiği, ancak hüküm fıkrasında (hatta gerekçede) aynen iadesine olmadığı takdirde bedeline hükmedilen ziynet altınlarının somut...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkek eşin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın, karşı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL tutarında ziynet alacağı talebinde bulunmuş, mahkemece alınan bilirkişi raporu sonrasında ziynet alacağına ilişkin davasını ıslah edip, alacak bedelini 61.042 TL’ye yükseltmiştir. Mahkemece, bu husus nazara alınarak kabul edilen ziynet alacağı bedelinin 10000 TL’lik miktarı yönünden dava tarihinden, kalan kısma ise ıslah tarihi olan 21.10.2013 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, kabul edilen ziynet alacağı bedelinin tümü üzerinden dava tarihinden geçerli olacak şekilde yasal faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet ve eşya alacağına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükme konu alacak miktarının karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, ziynet ve eşya alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı karşı davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 179 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin 15 çeyrek altın ve 7 gr.'lık 4 adet bileziğe ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacıya ait ziynet eşyalarının davalı tarafından satıldığını daha sonra iade edilmediği gibi bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek aynen ya da 3.375,00.-YTL' nın tahsilini istemiştir....
O halde mahkemece, dayanak ilamda hükmolunan vekalet ücreti ve yargılama giderleri için davalı alacaklının ilamlı takip yapmasında ve bu alacaklar için örnek 4- 5 icra emri düzenlenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı göz önünde bulundurularak takibin ziynet eşyalarına ilişkin asıl alacak ve buna ilişkin işlemiş faiz yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin tümden reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan ilk derece mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve şikayetin kısmen kabulü ile takibin ziynet eşyalarına ilişkin asıl alacak ve buna ilişkin işlemiş faiz yönünden iptaline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....