Somut olayda, temyiz asıl dava konusu reddedilen taşınmaz ve ziynet eşyasına yönelik olup davacının 06.05.2015 tarihli dilekçesine göre taşınmaz yönünden talep miktarının toplam 40.000,00 TL, ziynet eşyasını yönünden talep miktarının toplam 17.500,00 TL olduğu anlaşılmakla, her bir alacak miktarı karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesinin kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davacı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davacının temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 24.01.2022 (Pzt.)...
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2- Davacı kadının dava dilekçesinde ziynet alacağı davasını da kapsayacak şekilde 10.000 TL. maddi tazminat talep ettiği anlaşılmakta ise de; 10.000 TL. nin ne kadarının Türk Medeni Kanununun 174. maddesi kapsamında maddi tazminat ve ne kadarının ziynete dayalı alacak olduğu belirtilmemiştir. Hakimin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde (HMK m. 31) davacı kadına talep edilen ziynet alacağı ile maddi tazminat miktarlarının sorularak tespiti ile; dava konusu ziynetlerin dava tarihi itibariyle nitelik ve değerlerinin açıklattırılması, boşanma davasının fer’isi olmayan ve ayrı bir talep olduğu gözetilerek ziynet alacağı talebine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; anlaşmalı boşanma protokolü kapsamında davacı kadının ziynet eşyası talep edemeyeceğini, TMK 2.madde gereğince davanın dinlenmemesi gerektiğini, ziynet eşyalarınını bozdurulduğu, bankaya yatırıldığı iddia edilmiş ise de bankaya toplu bir para yatırılmadığını, parça parça yatırıldığını, banka hesabındaki paranın ziynet eşyasının karşılığı olup olmadığının belli olmadığını, tanık beyanlarına itibar edilmeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kişisel eşya olan ziynet eşyasından kaynaklı alacak davasıdır. İlk derece mahkemesince karar verilirken davanın tam ya da kısmi kabul edildiği belirtilmeksizin ıslahla talep edilen 40.978,00 TL üzerinden karar verilmiştir. Karara karşı sadece davalı tarafça kabule yönelik istinaf talebinde bulunulmuştur....
Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise davacı kadın tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayatın olağan akışına göre, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir deyişle davalının zilyetlik ve korumasına verilmemesidir. Ayrıca, ziynet eşyaları rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olduğundan, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilir. Davacı kadının, dava konusu ziynet eşyalarının evi terk ederken zorla elinden alındığını, götürülmesine engel olduğunu, evde kaldığını ispat etmek zorundadır....
Nihai kararda, kadının ziynet alacak davası yönüyle harcı yatırılarak açılmış bir dava olmadığından davanın HMK 120/2 gereğince usul yönünden reddine karar verilmiştir. Mahkemece harçların ikmal edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması, sonrasında üç aylık süre beklendikten sonra ziynet eşyalarına yönelik davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken davanın usul yönünden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığı gibi davacı davalı kadın vekilinin süreden sonra da olsa harcı yatırmış olması da gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının davası ile ilgili açıklanan hususlara riayet edilerek karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Olmayan dava ile ilgili hüküm tesis edilmesi, kanunun sarih maddesine aykırı olup, bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3-Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5000 TL tutarında ziynet alacağı talebinde bulunmuş, 20.11.2013 tarihli karşı dava dilekçesiyle talep ettiği ziynet eşyalarının değerini 16.745 TL olarak beyan etmiş ve harcı ikmal etmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporu sonrasında ziynet alacağına ilişkin davasını usule uygun şekilde ıslah edip alacak bedelini 18.557 TL'ye yükseltmiş ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiştir. Davacının başlangıçta faiz talebinde bulunmaması sebebiyle ıslah dilekçesinde yer alan faiz isteği, ıslahla arttırılan kısım için ve ıslah tarihinden itibaren geçerlidir. Hal böyleyken hüküm altına alınan miktarın tamamına karşı dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak, eşya ve ziynet eşyası ...... ile....... ve feri müdahil ....... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, eşya ve ziynet eşyası davalarının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ....Aile Mahkemesi'nden verilen 22.03.2013 gün ve 501/254 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Davacı vekili ile davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ....vekili; boşanma davası ile birlikte açılan ve sonrasında tefrik edilen davada, mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere dava konusu 2857 ada 3 parselde bulunan kooperatif hissesi nedeniyle yapılan ödemelerle ilgili olarak 25.000-TL'nin, sunulan listede belirtilen ziynet eşyaları ile ilgili olarak aynen, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 30.000-TL'nin ve ev eşyaları ile ilgili olarak aynen, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 25.000-TL'nin...
KARAR Davacı, davalıların kardeşi olan ... ile 27.10.2007 tarihinde evlendiğini, düğün töreni yapıldığını ve yaklaşık 7.500,00 TL' yi bulan ziynet eşyası hediye edildiğini, davalıların ziynet eşyalarını kendilerine teslim etmesi hususunda çok ısrar etmeleri, aynı evde oturmaları nedeni ile ziynet eşyalarını davalılara verdiğini, eşinin 31.07.2009 tarihinde trafik kazasında vefat ettiğini, hamile olduğunu ve davalıların tek bir eşya vermeden kendisini evden kovduklarını, maddi ve manevi çöküntü yaşadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 7.500,00 TL olan ziynet eşyalarının iadesine, bunun mümkün olmaması halinde parasal karşılığının ödenmesini, ıslah ile de talebini 17.706.00 TL'ye çıkararak davalılardan tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyalarının iadesi, alacak Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Nedeniyle Alacak-Katkı Payı Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar ve ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.03.2010(Pzt)...