Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, " davacı tarafın ziynet alacağı talepleri için ayrı bir dava açıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına " karar verilmiştir. Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet alacağı talebinde bulunmuştur. Ziynet alacağı talebi boşanmanın fer’isi niteliğinde olmayıp, talep edilen ziynet bedeli üzerinden ayrıca nispi harca tabidir. Dava açılırken yatırılmış olan başvurma harcı dilekçedeki bütün istekleri kapsar. Ziynet talebiyle ilgili nispi harcın davacıya tamamlattırılması (Harçlar Kanunu md. 30- 32); harç tamamlandığı takdirde gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi; harç tamamlanmadığı takdirde ise anılan yasanın 30. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir....

O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar vermek gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir. 4-Davacı kadının ziynet eşyasından kaynaklanan alacak talebinin 41.800,00 TL olarak belirtildiğinin, ilk derece mahkemesince ziynet alacağının tamamının reddine karar verildiğinin, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının ise 41.530 TL olduğunun anlaşılmasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a gereğince temyiz sınırını geçen ziynet alacağına ilişkin kararın temyiz incelemesine gelince; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6)....

    GEREKÇE : Dava, TMK'nun 226.maddesine dayalı ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Bu konuda ispat yükü kendinde olan tarafın, yasal karinenin aksini her türlü delil ile ispatlama imkanı vardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı tarafından açılan boşanma davasının reddedildiğini, tarafların halen ayrı yaşadıklarını, davacıya düğün hediyesi olarak verilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davalılarda olduğunu belirterek; öncelikle aynen iadesine, iadesi mümkün olmaması halinde 2.000TL bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde; ziynet eşyalarının davacıda olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir....

      Yerleşik Yargıtay Uygulamalarına göre, dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacak talebinin ıslah dilekçesi ile talep edilmesi mümkün değildir. Davacı dava dilekçesinde ziynet eşyası olarak sadece 150 gram mehir altını talep etmesine rağmen ıslah dilekçesi ile fazladan 150 gram mehir altını ile 7 adet bilezik, 20 adet çeyrek altın ve 1 adet set takımını da talep etmiş, bunlarla ilgili nispi harcı yatırmıştır. Oysa ki davacının ıslah dilekçesi ile fazladan talep ettiği bu alacak kalemleri için başvurma harcı yatırılmamıştır. Herhangi bir talep için başvurma harcının yatırılmamış olması halinde o talep için daha sonra nispi harç yatırılmış olsa bile burada usulüne uygun açılmış bir davadan bahsedilemeyeceği açıktır....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2018/508 ESAS 2020/182 KARAR DAVA KONUSU : Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı Emre'nin 2014 yılında evlendiklerini, düğünde müvekkiline takılan ve dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davalılar tarafında alınarak bir daha geri verilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde ziynet eşyalarının müvekkilinin elinden alındığı tarih olan Mayıs 2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....

      Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafın dava dilekçesinde; sadece ziynet eşyalarının bedelini talep ettiği, aynen iadeye yönelik talepte bulunmadığı, mahkemece ise ziynet eşyalarının aynen iadesine yönelik hüküm kurulduğu görülmektedir. Böylelikle belirtilen ziynet eşyaları aynen iadesine karar verilmekle talep aşılarak hüküm kurulduğu belirlenmektedir. O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, dava dilekçesindeki talebe ilişkin hüküm kurulması gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde 26.340,00 TL'nin davalıdan tahsili istenmiş; 03.05.2011 tarihli beyan dilekçesi ile dava değeri 13.974,00 TL olarak düzeltilmiş, mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bedeli olan 13.691,25 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesini yapan 6....

          Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır. Dosyanın incelenmesinde; davacı taraf, dava dilekçesinde dava konusu ziynet eşyalarının öncelikle aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde bedelini talep etmiş olmasına karşın, aşamalardaki (22.01.2013 tarihli celsede) beyanında ise dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesini değil bedelini talep etmiş, eş söyleyiş ile talebini bedel iadesi olarak açıklamıştır. Buna karşın mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesi yönünde de hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile ziynet eşyası ve kredi borcu alacağı talebinin atiye bırakılmasına dair hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar...

              UYAP Entegrasyonu