Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olmayan dava ile ilgili hüküm tesis edilmesi, kanunun sarih maddesine aykırı olup, bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3-Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5000 TL tutarında ziynet alacağı talebinde bulunmuş, 20.11.2013 tarihli karşı dava dilekçesiyle talep ettiği ziynet eşyalarının değerini 16.745 TL olarak beyan etmiş ve harcı ikmal etmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporu sonrasında ziynet alacağına ilişkin davasını usule uygun şekilde ıslah edip alacak bedelini 18.557 TL'ye yükseltmiş ve dava tarihinden itibaren yasal faiz talep etmiştir. Davacının başlangıçta faiz talebinde bulunmaması sebebiyle ıslah dilekçesinde yer alan faiz isteği, ıslahla arttırılan kısım için ve ıslah tarihinden itibaren geçerlidir. Hal böyleyken hüküm altına alınan miktarın tamamına karşı dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır....

    KARAR Davacı, davalıların kardeşi olan ... ile 27.10.2007 tarihinde evlendiğini, düğün töreni yapıldığını ve yaklaşık 7.500,00 TL' yi bulan ziynet eşyası hediye edildiğini, davalıların ziynet eşyalarını kendilerine teslim etmesi hususunda çok ısrar etmeleri, aynı evde oturmaları nedeni ile ziynet eşyalarını davalılara verdiğini, eşinin 31.07.2009 tarihinde trafik kazasında vefat ettiğini, hamile olduğunu ve davalıların tek bir eşya vermeden kendisini evden kovduklarını, maddi ve manevi çöküntü yaşadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 7.500,00 TL olan ziynet eşyalarının iadesine, bunun mümkün olmaması halinde parasal karşılığının ödenmesini, ıslah ile de talebini 17.706.00 TL'ye çıkararak davalılardan tahsilini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet-Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynet ve çeyiz nedeniyle alacak yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2010 (Pzt.)...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Nedeniyle Alacak-Katkı Payı Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar ve ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.03.2010(Pzt)...

          Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karşılıklı boşanma ve ziynet alacağına dayalı davada mahkemece verilen davacı-davalı erkeğin boşanma davasının reddine, davalı-davacı kadının boşanma ve ziynet davalarının kabulüne ilişkin hüküm ve mahkemenin daha sonra verilen maddi hatanın düzeltilmesi adı ile verdiği ek karar davacı-davalı tarafından tüm kararlar yönünden, temyiz edilmiş, ziynete dayalı alacak davasına ilişkin temyiz peşin harcının ve ek karara yönelik temyiz başvuru ve maktu temyiz peşin harcının alınmadıkları tespit edilerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3 maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine Dairemizce iadesine karar vermek gerekmiştir....

              GEREKÇE : Davanın konusu, asıl davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak ile ziynet eşyası alacağı; birleşen davada ise aile konutu şerhi konulmasıdır. Mahkemece, asıl davada mal rejimi alacak davasının kabulüne, ziynet eşyası alacak davasının kısmen kabulüne, birleşen aile konutu şerhi davasının reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Bu nedenle, asıl davada verilen kararlara yönelik olarak "açıkca" yapılan istinaf başvurusu ile sınırlı olarak inceleme ve değerlendirme yapılmıştır....

              TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 179 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin 15 çeyrek altın ve 7 gr.'lık 4 adet bileziğe ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacıya ait ziynet eşyalarının davalı tarafından satıldığını daha sonra iade edilmediği gibi bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek aynen ya da 3.375,00.-YTL' nın tahsilini istemiştir....

                Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet ve eşya alacağına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükme konu alacak miktarının karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, ziynet ve eşya alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı karşı davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir....

                  (HMK mad. 297/2) Somut davada, mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği, yasal karinenin aksinin hangi deliller ile ne şekilde ispatlandığına ilişkin sübutun gerekçede açıklanmadığı görülmüştür. 2- Ziynet eşyası alacak davasının boşanma davası ile birlikte açıldığı, sonradan tefrik edildiği, bir kısım yargılama sürecinin boşanma dava dosyası içerisinde yapıldığı dikkate alındığında, tarafların boşanmasına ilişkin mahkemenin 2018/370 esas, 2020/185 karar sayılı dava dosyasının delil olarak dosya içerisine alınması, bu dosya içerisinde alacak davasına ilişkin olan tüm delillerin eldeki dava dosyası ile birlikte değerlendirilmesi, istinaf incelemesinde de değerlendirmeye esas olmak üzere, dava dosyası içerisinde gönderilmesi gerektiği anlaşılmıştır. 3- Kabule göre de; mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine hükmedildiği, ancak hüküm fıkrasında (hatta gerekçede) aynen iadesine olmadığı takdirde bedeline hükmedilen ziynet altınlarının somut...

                    UYAP Entegrasyonu