Mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmüştür. Ancak, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından davacının ikinci talebi olan tazminat talebi ile ilgili bir karar vermesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş …” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın sonunda, tapu iptal ve tescil yönünden mahkemenin 2013/326 Esas, 2017/55 Karar sayılı ilamı ile verilen ret kararı kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebine yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir....
Davacı vekili, ıslah dilekçesiyle davasını öncelikle TMK 713/2 maddesindeki olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik hukuksal nedeni ile tapu iptali ve tescil, yerinde görülmemesi halinde TMK 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil, bu isteklerinin de yerinde görülmemesi halinde sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri gereğince iyi niyetle yapılan masrafların tazmini isteminde bulunmuş ise de, mahkemece dayanılan hukuki sebeplerden haricen satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuki nedenine değer verilerek davanın reddi cihetine gidildiği, ıslah ile belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, hukuki nedenler yönünden değerlendirme yapılmadan hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu....’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulü ile 43.174,00-TL'nin davalı ...'...
Davacı ... çekişmeli taşınmazların müşterek murisleri olan .....’dan intikal ettiği ve mirasçıları arasında terekesinin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 187 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 20.04.2015 tarihli krokili raporda (B) harfi ile (772,67 metrekare) gösterilen bölümünün ve çekişmeli diğer tüm taşınmazların tapu kayıtlarının 1/4 oranında iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., çekişeli taşınmazların müşterek muris .....’dan intikal ettiği ve murisin ölüm gününden sonra mirasçıları arasında terekesinin taksim edilmediği iddiasına dayanarak miras payı oranında tapu iptal ve adına tescil kararı verilmesi için dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sonucu ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 131 ada 2 parsel sayılı 1.957,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... .... adına tespit ve tescil, 136 ada 4 parsel sayılı 591.99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı nedenle ... adına tespit edilmiş, tespite karşı ...'nun yaptığı itiraz komisyonca reddedilmiş, taşınmaz ... adına tescil edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri, irsen intikal, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ... ... mirasçıları hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile; ... İli ... İlçesi, ......
Mahkemenin önceki tarihli kararı Dairemizin 2019/1734- 2020/81 E-K sayılı kararıyla " davacının tapu iptal ve tescil davası kabul edilmediği takdirde tazminat talebinde bulunduğu halde bu talep hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği ve bu talep gerekçede de değerlendirilmediği, kesin hüküm olduğu belirtilen İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/527 Esas ve 2015/840 Karar sayılı ilamının sadece davacı T2 ile davalı Hasan Kelgökmen arasında tapu iptal ve tescil talebi açısından kesin hüküm oluşturacağı ve davalılar Ali Sülük, Sadık Sülük ve T10 hakkında tapu iptal ve tescil talebi yönü ile pasif dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığının tartışılmadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1- a-6.maddesi gereğince karar kaldırılmıştır....
KARŞI OY Dava, kadastro öncesi harici bağış, zilyetliğin devrine dayalı tapu iptal ve tescil istemini içeren terditli davadır. Davacı,18.06.1990 tarihli köy bağış senedine, kadastro tutanağındaki muhdesat kaydına ve zilyetliğe dayanmıştır. Davalı, senetteki imzayı inkarla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, öncesi tapusuz taşınmazın zilyetliğinin davacıya devredilmediği gerekçesiyle tapu iptal tescil talebini reddetmiştir. Bilindiği üzere olay ve olguları taraflara hukuki nitelendirme mahkemeye aittir (6100 sayılı HMK 33.madde). Dava konusu taşınmaz 2008 tarihinde yörede kadastro çalışmaları sırasında öncesinde tapusuz olan taşınmaz hakkında irsen intikal ve zilyetlik sebebiyle davalı adına tespit edilmiş ve üzerindeki evin davacıya ait olduğu beyanlar hanesine şerh düşülerek yapılan tespit itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı, 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi uyarınca hak düşürücü süre içinde tapu iptal ve tescil davasını açmıştır....
Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; Davacıların murisi Celal Yazıcı’ya ait Bingöl İli, Adaklı İlçesi, Bağlarpınarı Köyü Köydibi Değirmen mevkiinde bulunan 11 adet yaklaşık 60 dönümlük taşınmazın kadastro çalışmalarında tescil harici bırakıldıklarını, Kiğı Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil davası neticesi mahkemenin 16.03.2016 tarih ve 2010/96 Esas ve 2016/37 Karar sayılı kararı ile davanın “tapu kayıtlarını belirttikleri taşınmazların Kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını ileri sürerek söz konusu taşınmazların adlarına tescilini talep ettikleri, mahkemece işbu dosyada da numaraları belirtilen tapu kayıtlarının celp edildiği, 17.03.2015 tarihinde mahalli bilirkişilerin beyanları da alınmak suretiyle mahallinde keşif yapıldığı, tapu kayıtlarının mahallinde uygulandığı, teknik bilirkişilerin raporlarını dosyaya sundukları, yapılan yargılamayla işbu davada da belirtilen dayanak tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsamadığının...
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar Dairece; “...tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazın mirasbırakan tarafından zilyetliğin devri sözleşmesiyle davalılara temlikinin geçerli işlem olduğu tartışmasızdır. Senetsiz taşınmazların mülkiyetinin, zilyetliğin devri ve teslim ile intikal edeceği kuşkusuzdur. Öyle ise mirasbırakanın işleminin muvazaalı ve geçersiz olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Belirtilen bu olgulara rağmen ayna ilişkin isteğin kabul edilmiş olması doğru değildir. Ancak, davada tapu iptal tescil isteği yanında tenkis talebi de vardır. Koşulların oluşması halinde yapılan işlemin tenkise tabi olacağı kuşkusuzdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, 25.05.1990 tarihli zilyetliğin devri sözleşmesine dayanılarak açılmış tapu iptal ve tescil istemine ilişkin bulunduğundan, nitelendirmeye göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme yeri yüksek 8. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan daire başkanlığına gönderilmesine, 08.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil terditli tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19.11.2019 gün ve 2018/5668 Esas, 2019/7848 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil terditli tazminat davasıdır. Davacı vekili, müvekkilinin ... ilçesinde bulunan 1689 ada 13 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına kayıtlı olan toplam 150/20364 hisseyi Kadıköy 1....