WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki salt zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın, 30 günlük askı süresi geçtikten sonra 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan kadastro tespitine itiraz davası niteliğinde olduğu, çekişmesiz yargı işi olmadığı ve uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli ... köyü 429 Ada 1 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır....

    Bankası ödeme makbuzuna istinaden 16/07/1975 tarihinden itibaren malik sıfatı ile zilyed olarak kullanmakta olduğunu beyan ettiği, her ne kadar dava dilekçesi sonuç kısmında, taşınmazın zilyedliğin tespitini ve korunmasını talep etmiş ise de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 09/10/1946 tarih ve 1946/6-1946/12 sayılı; Hukuk Genel Kurulunun 06/10/1993 tarih ve 1993/14-423/561 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere" davacının zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde davanın bir hak davası niteliğini kazanacağı ve TMK'nın 981, 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin korunmasına ilişkin davalardan olmayacağı, malvarlığı hakkına dayalı bir hak davası olacağı" gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, çekişmeli taşınmaz ..., ... Mahallesi, 675 Parsel numarasıyla, tarla niteliğinde, 4885 m2 yüzölçümünde,........

      Somut olayda; davacı tarafça zilyetliğinde bulunan tesis kadastrosu yapılmamış tapusuz taşınmazla ilgili olarak el atmanın önlenmesi ve kal talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen ilk kararın taraf teşkili eksikliği nedeni ile dairemizce kaldırıldığı, mahkemece taraf teşkiline ilişkin hususun giderilerek davanın kabulüne yönelik yeniden kararın verildiği, davalı Mustafa hakkında her hangi bir kararın verilmediği, dosyaya yansıyan tanık beyanları dikkate alındığında zilyetliğin korunmasına ilişkin bu davada hak düşürücü sürenin dolmasına karşın mahkemece bu hususun göz ardı edilerek esasa yönelik kararın verildiği, davalı Emine vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Benzer bir olayda Yargıtay 8....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.12.2010 gün ve 795/895 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ..., ..., ... ve ... vekili, dava konusu 3983 parselin içerisinde bulunan 500 m2'lik taşınmaz bölümünün zilyetliğinin 30-40 yıl evvel tarafların ortak miras bırakanları ......

        Sözkonusu düzenleme görevli mahkemede açılan ve devam eden davalar için olup, görevsizlik kararı verilmesi gereken dosyalar bakımından uygulanması mümkün değildir. 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler; "Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar, taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları ve bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davalar" olarak sınırlandırılmıştır....

          Buna göre "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler." Somut olayda; davacı dava konusu traktör üzerinde mülkiyet iddia ederek taşınır malın kendi adına aidiyetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda dava HMK'nın 2. maddesinde sayılan malvarlığı haklarına ilişkin olup 4. maddede sayılan işlerden değildir....

            Dava, zilyedliğin korunmasına yönelik olmayıp, tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi yazılması istemine ilişkin bulunduğundan, Hazinenin de taraf olarak gösterildiği, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi uyarınca kullanım kadastrosunun 07.10.2010 tarihinde kesinleşmesinden sonra açılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindeki çekişmesiz yargı işi niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....

              Buna göre "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler." Somut olayda; davacı dava konusu harici satımla davalıya satılan aracın satış bedelinin kendisine ödenmediğinden bahisle aracının bağlanmasını ve kendisine teslimini talep etmiştir. Bu durumda dava HMK'nın 2. maddesinde sayılan malvarlığı haklarına ilişkin olup 4. maddede sayılan işlerden değildir....

                Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları...) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler." Somut olayda; davacı...dava konusu traktör üzerinde mülkiyet iddia ederek taşınır malın kendi adına aidiyetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda dava HMK'nın 2. maddesinde sayılan malvarlığı haklarına ilişkin olup 4. maddede sayılan işlerden değildir. Bu nedenle uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/06/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Buna göre "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a)Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b)Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c)Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç)Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davaları,görürler." Somut olayda; davacılar dava konusu iş makinesi üzerinde mülkiyet iddia ederek taşınır malın davacılar adına aidiyetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda dava HMK'nın 2. Maddesinde sayılan malvarlığı haklarına ilişkin olup 4. Maddede sayılan işlerden değildir....

                    UYAP Entegrasyonu