Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sanık ile tanık ...’ın birlikte bindiği şikâyetçi ...’e ait ticari taksinin hareket edeceği sırada, ihbar nedeniyle takipte olan polis memurlarının resmi polis araçlarını ticari taksiye çok bir şekilde yanaştırmaları üzerine sanığın, kaçmak amacıyla ticari taksinin kapısını, polis aracının kapısına çarptırmak suretiyle hem şikâyetçi ticari taksi şoförünün aracına, hem de polis aracına zarar verdiğinin iddia edildiği olayda; 1-Şikâyetçi ...’e yönelik eylemi nedeniyle mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık hakkında TCK’nın 151. maddesi gereğince hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 5320 sayılı Kanuna, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000,00 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin karar tarihi itibariyle mümkün olmaması karşısında, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine...

    in engel olması nedeniyle eylemin tamamlanamadığı ve rapor içeriğinde de darp cebir, yaralanma bulunmadığının anlaşılmasına göre, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde tamamlanan yaralama suçundan hüküm kurulması, 2-)Yaralama suçundan kurulan hükümde, TCK'nın 50/2 maddesi uyarınca suçun hapis ve adli para cezalarını seçenek olarak öngörmesi durumunda, hapis cezasının tercih edilmiş olması durumunda bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, 3-)Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan açılan davada, dosya içeriği ve alınan bilirkişi raporunda, katılanın hazineden kiralayarak ağaç diktiği arazide, 3 yaşlarında 3 adet badem ve 4 yaşlarında 49 adet servi ağacının dikili olup, badem ağaçlarının bir kısmının zarar gördüğü, ancak bu zararların yeni meydana gelmediği, bu ağaçlar fidan iken hayvan tahribatı nedeniyle zarar gördüğü, bu zararların 19/07/2007 tarihli tespit tutanağında belirlendiğinin anlaşılması karşısında, sanıkların...

      Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalı ile imzaladığı kira sözleşmesi uyarınca davalıdan iş yerini 5 yıllığına kiraladığını, davalının kendisini iş yerinden tahliye edebilmek için elektriği kestiğini, elektrik panosunun önünde duvar ördüğünü, mala zarar verme suçundan davalı hakkında kamu davası açıldığını, cezalandırıldığını, manevi zarar gördüğünü belirterek manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının haksız eylemleri nedeniyle davacının manevi zarar gördüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....

        Zararın doğrudan zarar olması halinde, ortak bu davayı hem--- hem de şirkete yöneltebilir. Dolayısıyla zarar olarak nitelendirilen zarar ile kastedilen, ortakların veya alacaklıların, --- ortaklık malvarlığını kötüleştiren davranışlarından şirketin zarara uğraması neticesinde uğradıkları zarardır (yansıma zarar). Burada doğrudan zarar gören şirket olmakla birlikte, onun malvarlığında azalma meydana getiren bütün işlemler, ortaklar ve alacaklılar bakımından dolayısıyla zarar teşkil etmektedir, çünkü bu zarar nedeniyle şirketin ödeme gücünde meydana gelen azalma, alacaklıların ve ortakların taleplerinde bir kayba yol açmaktadır. 6102 s. TTK mülga TTK md. 309 dan farklı olarak dolaylı zarar kavramını kullanmamış, şirketin uğradığı zararın şirket ve ortaklar tarafından talep edilebileceğini belirterek dolaylı zarara üstü kapalı olarak yer vermiştir....

          Şirketi'nin teknik müdürü olduğunu, şirket olarak, belediye otobüs duraklarını, ilgili belediyeden kiraladıklarını, kendi işletmesi ve sorumluluğu altında bulunan durak camına zarar verilmesi nedeniyle failden şikayetçi olmadıklarını belirttiği, mahkeme kararında ise, duraktaki reklam panosuna tekme atılarak zarar verildiğini, bu panonun mülkiyetinin ilgili şirkete ait olduğunu, söz konusu malın, kamu malı niteliğinde olmadığını, mal sahibi olan bu şirketin de şikayetçi olmadığını belirterek vaki şikayetten vazgeçme nedeniyle TCK'nın 151/1. maddesi kapsamında kalan eylem nedeniyle kamu davasının düşmesine karar vermiş ise de, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması açısından; öncelikle reklam panosuna mı yoksa durağın kendisine mi zarar verildiğinin açık bir şekilde tespit edilmesi, zarar verilen belediye otobüs durağının veya burada yer alan reklam panosuna ait kayıtların getirtilmesi, suç tarihi itibariyle malikinin belirlenmesi, söz konusu durak ya da panonun, ilgili...

            ın yargılama sürecinde şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle sanıklar hakkında şikayet yokluğundan düşme kararı verilmiş ise de; 5237 sayılı TCK.nun 152/2-a madde ve fıkrasında düzenlenen yakarak mala zarar verme suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlardan olmadığı gözetilerek, yargılamaya devamla tüm kanıtlar toplandıktan sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 28/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suçtan zarar gören müşteki talimat mahkemesine verdiği 05.02.2016 tarihli ifadesinde katılma talebinde bulunmasına rağmen söz konusu talep hakkında bir karar verilmemesi nedeniyle suçtan doğrudan zarar gören konumunda bulunan müştekinin CMK'nın 237/2. maddesi gereğince katılan olarak davaya kabulüne karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın, hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından eylemine uyan TCK’nın 142/1-b, 151/1, 116/2. maddesinde düzenlenen suçların gerektirdiği cezanın üst sınırına göre aynı Kanun'un, 66/1-e, 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 12 yıllık zamanaşımı süresinin suçun işlendiği 18/01/2008 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin...

                ın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, B-Mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından yapılan temyiz incelemesinde; Müştekinin 20.04.2005 tarihli beyanında şikayetçi olmadığını ifade ettiği ve suç tarihi itibariyle işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarının kovuşturulması şikayete bağlı olduğundan, sanık hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...

                  Ceza Dairesince incelenmiş olması nedeniyle, temyize konu dava dosyasında iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin de aynı Daire tarafından incelenmesi uygun görüldüğünden dosyanın Yüksek 13. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 18/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    , CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure ...'...

                      UYAP Entegrasyonu