Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava munzam zarar nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Dava tarihine göre uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu 105. maddede munzam zarar düzenlenmiştir. ( Maddenin 6098 Sayılı Türk borçlar Kanunundaki karşılığı 122. maddedir. Anılan 105. (6098 sayılı T.B.K. 122) madde uyarınca alacaklının uğradığı zarar geçmiş günler faizinden fazla olduğu takdirde borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini kanıtlamadıkça bu zararı ödemekle mükelleftir. Yasa koyucu para borcunun geç ödenmesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Bu zararın karşılanması iki bölümde düşünülmüştür. Birinci bölüm kanıtlanmadan ödenmesi talep edilecek zarar miktarıdır ki bu temerrüt faizidir. Diğer bir deyişle temerrüt faizi miktarınca alacaklının zarara uğradığı yasal bir karine olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında davacının herhangi bir karineden istifade etmek olanağı yasal olarak mevcut değildir....

    Zararın doğrudan zarar olması halinde, ortak bu davayı hem yönetim kurulu üyelerine hem de şirkete yöneltebilir. Dolayısıyla zarar olarak nitelendirilen zarar ile kastedilen, ortakların veya alacaklıların, yönetim kurulu üyelerinin ortaklık malvarlığını kötüleştiren davranışlarından şirketin zarara uğraması neticesinde uğradıkları zarardır (yansıma zarar/...). Burada doğrudan zarar gören şirket olmakla birlikte, onun malvarlığında azalma meydana getiren bütün işlemler, ortaklar ve alacaklılar bakımından dolayısıyla zarar teşkil etmektedir, çünkü bu zarar nedeniyle şirketin ödeme gücünde meydana gelen azalma, alacaklıların ve ortakların taleplerinde bir kayba yol açmaktadır. 6102 s. TTK mülga TTK md. 309 dan farklı olarak dolaylı zarar kavramını kullanmamış, şirketin uğradığı zararın şirket ve ortaklar tarafından talep edilebileceğini belirterek dolaylı zarara üstü kapalı olarak yer vermiştir....

      in uğradığı cismani zarardan duyulan üzüntü nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkeme ise, davacı anne babanın olaydan doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir. Davacı ... ve ...'nin, kızlarının 9 yaşındayken % 23,2 sürekli maluliyete sebep olacak şekilde cismani zarara uğradığı olaydan kaçınılmaz biçimde zarar gördüğü, davacıların kızlarının uğradığı ağır bedensel zarar nedeniyle TBK'nun 56/2. maddesi gereği manevi tazminat talep haklarının bulunduğu hususları gözetilerek; davacı anne baba için, somut olaya uygun miktarda manevi tazminatın hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı biçimde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı......

        Asliye Ceza Mahkemesi'nin 05.02.2008 kesinleşme tarihli 2006/444 esas, 2007/730 karar sayılı ilamına konu cezası esas alınarak belirlenmesine karar verilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanık hakkında mala zarar verme eylemi nedeniyle kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde; Hırsızlık suçunun konusunun otomobilin kendisi olması karşısında, bu araca zarar verilmesinin mala zarar verme suçunu oluşturmayacağının gözetilmemesi suretiyle bu suçtan açılan dava nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18.10.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          dökülen eşyaların zarar görüp görmediği hususları tereddüde yer vermeksizin tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 3-Mala zarar verme suçuna ilişkin olarak, müşteki beyanına göre hırsızlık nedeniyle meydana gelen bütün zararının temyiz dışı diğer sanık ... tarafından soruşturma aşamasında giderildiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...

            Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ... Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen köprünün yağmur sularının tahliyesi için yapılan büzlerinden taşınmazına akan sular nedeniyle taşınmazındaki ürünlerinin zarar gördüğünü iddia ederek maddi tazminat talep etmiştir. Davalı, iddia edilen zarar ve ziyanın oluşmasında hiçbir kusuru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının iddiası doğrultusunda, yapılan köprünün yağmur sularını tahliye eden menfezlerinden davacının taşınmazına akan sular nedeniyle zarar oluştuğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı ... Genel Müdürlüğü bir kamu tüzel kişiliği olup; kural olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Somut olayda davacı, taşınmazındaki ürünlerin, davalının yaptığı köprü nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürülmüştür. Bu durum idarenin hizmet kusuru niteliğindedir....

              Mahkemece, davacının aracına davalının çelik kapısının düşmesi nedeniyle zarar oluştuğu, taraflar arasında geçen olaylara ilişkin, çok sayıda dava açıldığı, komşuluk ilişkilerinde sürekli sürtüşme ve çekişmeler yaşandığı, araç park yeri konusunda da birden çok davaya konu olacak anlaşmazlıkların olduğu görüldüğü, davacının aracına davalı ... tarafından zarar verildiği, rüzgardan kapının düşmesi dışındaki araca zarar vermelerden dolayı manevi zararın istenebileceği gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık ... hakkında müştekiye ait motosikleti düz kontak yaparak çalıp, ayrıca bazı parçalarına zarar vermesi eylemi nedeniyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkûmiyet hükümleri kurulmuş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 21.01.2014 Tarih, 2013/2-686 Esas ve 2014/19 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında; ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı, eylemin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden sanığın ayrıca mala zarar verme suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, sanık hakkında mala zarar verme suçu ile ilgili olarak (MUSTAFAKEMALPAŞA) 1....

                  GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanıklar ... ve ...’in, şikâyetçiye ait park halindeki aracın sol arka kelebek camını kırıp araca girdikten sonra düz kontak yapmak suretiyle aracı çalıştırdıkları ve bu şekilde aracı çalmalarının ardından aracın plakalarıyla birlikte araç içindeki ses sistemini ve kolonları da çaldıkları olayda; araca zarar verilmesi nedeniyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanıkların mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında; ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı, eylemin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden sanıkların ayrıca mala zarar verme suçundan da cezalandırılmalarına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, sanıklar hakkında mala zarar verme suçu ile ilgili olarak (ÇORLU) 3....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlere yönelik müşteki kurum vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Müşteki kurumun görevi yaptırmamak için direnme suçundan doğrudan doğruya zarar görmemesi nedeniyle temyiz hakkı bulunmayan İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü vekilinin bu suça yönelik temyiz itirazlarının tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve kamu malına zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde, CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş...

                      UYAP Entegrasyonu