Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ulaşıldığı olayı doğrulayarak diğer suça sürüklenen çocuklarla atılı suçları işlediğini ikrarı üzerine suça sürüklenen çocuklar yakalandıklarında, okul kantininden çaldıkları 940,00 TL bozuk parayı sakladıkları yerlerden kendi rızaları ile suça konu beyaz önlük ve masa örtüsü içerisinde getirerek teslimini sağladıkları, mala zarar verme eyleminin Mahkemenin de isabetli kabulüyle 5237 sayılı TCK’nın 152/1-a maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, kantin işletmecisi müşteki ...un 18.03.2015 tarihli celsede, “ kantinden alınan malzemeleri ile parasının kendisine iade edildiğini; ancak kantin kapı kilidinin zarar görmesi nedeniyle kilidi değiştirdiğini, bu sebeple 35,00 TL zararının bulunduğunu, zararının henüz karşılanmadığını, karşılanmasını istediğini” beyan ettiği, ...Okulu Müdürü müşteki ...’ın ise aynı tarihli duruşmada “ okul giriş kapı kilidinin zarar görmesi nedeniyle 10,00-15,00 TL civarında zararının olduğunu, bu zararın cebinden karşıladığını, zarar giderme talebinin bulunmadığını...

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Suça sürüklenen çocuğun müştekinin aracının kelebek camını kırarak aracı çaldıktan sonra lastik ve tamponuna da zarar verdiği olayda, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçunun yanında mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmiş ise de; hırsızlık suçunun konusunu çalınmak istenen eşyanın kendisinin oluşturması, suç konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında ......

      Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49'a göre haksız fiil nedeniyle meydana gelen zarar nedeniyle tazminat ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1427'ye göre sigortanın tazminat ödeme borcu kapsamında alacak davasıdır. 6098 sayılı TBK m. 49'a göre; "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür." Dava konusu olay davalılardan ... Ltd. Şti.'nin kiraladığı bağımsız bölümde çıkan yangının söndürülmesi esnasında alt katta bulunan davacının zarar görmesi ve bir süre iş yerinin kapalı kalması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dolayısıyla davanın hukuki niteliği öncelikle 6098 sayılı TBK m. 49'a göre haksız fiil nedeniyle tazminat davasıdır. Haksız fiil nedeniyle tazminat talebi için kusur, zarar ve uygun nedensellik bağı koşullarının üçünün de birlikte bulunması gerekmektedir....

        , bu nedenle ağır hasarlı kabul edilen binanın yıkımına karar verilmesi nedeniyle itibar ve müşteri kaybına da uğradığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, uğranılan müspet zarar nedeniyle 10.000 TL ve menfi zarar nedeniyle 10.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 06.12.2012 tarihli dilekçesi ile davalı ... hakkındaki davadan feragat ettiklerini bildirmiştir....

          Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 46/1. maddesinde "Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmağa muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir" denilmek suretiyle, cismani zarar halinde, zarar görenin talep edebileceği zarar türleri örnekseme yoluyla sayılmış olup, cismani zarar sonucu doğan bakım ihtiyacı ve bunun için yapılacak giderin de madde kapsamında olduğu açıktır. Uğranılan cismani zarar nedeniyle doğan bakım ihtiyacı ve yapılacak bakıcı giderinin doğru tespiti açısından ise, bakım ihtiyacının boyutunun belirlenmesi önem arzetmektedir. Somut olayda; davacı ...'ın oluşan sağ femur kırığı nedeniyle iki kez ameliyat olduğu, yaralanması için 9 aylık iyileşme süresi gerektiği ve bu sürede %100 malul sayılacağı; davacı ...'...

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Terör örgütünün propagandası yapma, Mala zarar verme, Kamu malına zarar verme Hüküm : 1-Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan, TCK'nın 314/3 yollaması ile 220/6 ve TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62/1, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyetine, 2-Görevi yaptırmamak için direnme, 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1 maddelerine muhalefet suçlarından; hükmün açıklanmasının geri bırakılması, 3-Mala zarar verme (2 kez), Kamu malına zarar verme ve terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından; CMK'nın 223/2e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatine savcısı Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Davadan haberdar edilmeyen ancak gerekçeli kararın tebliği ile devlet okuluna zarar verilmesi suretiyle işlenen kamu malına zarar verme suçundan zarar görme ihtimali bulunması...

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Sanığın hırsızlık suçunun yanında mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmiş ise de; hırsızlık suçunun konusunu çalınmak istenen aracın kendisinin oluşturması durumunda, malın çalınması sırasında ya da çalınmasından sonra araca verilen zararlardan dolayı ayrıca mala zarar verme suçundan ceza verilemeyeceği de gözetilerek sanığın eyleminin suç oluşturmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde mala zarar verme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, mala zarar verme suçundan sanık ... hakkında Antalya 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 02/07/2015 tarihli ve 2015/438 esas, 2015/602 karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nm 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle, unsurları oluşmayan mala zarar verme suçundan sanık ...’ın BERAATİNE, tayin olunan cezanın çektirilmemesi 08/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık ... hakkında, şikâyetçiye ait motosikleti çaldığı sırada düz kontak yapıp kabloları kestiği ve ön göğüs kısmını kırarak zarar vermesi nedeniyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkûmiyet hükümleri kurulmuş ise de; hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında; ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı, eylemin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden sanığın ayrıca mala zarar verme suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, sanık hakkında mala zarar verme suçu ile ilgili olarak Bakırköy 17....

                  Halbuki bozma ilamı öncesinde, mahkemece yapılan keşif sonrası zarar gören alan tespit raporundan farklı olarak 37.615,00 m2 olarak belirlenmiş ve bu alanda üründe meydana gelen zarar oranı mahkemece % 65 olarak kabul edilerek 16.084,35 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Şu durumda, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucu verilen kararda zarar gören alanın ve zarar miktarının daha fazla kabul edilmiş olması ilk kararı sadece davalının temyiz etmiş olması nazara alındığında davalının usuli kazanılmış hakkına aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenle, mahkemece, zarar gören alanın 37.615,00 m2 ve bu alanda meydana gelen zarar oranın % 65 oranında olduğu kabulü ile bilirkişi raporunda belirlenen birim fiyatlar üzerinden davacı zararının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir. Anılan yön gözetilmeden verilen kararın bozulması gerekmiştir....

                    Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/262 esas, 2013/329 karar sayılı dava dosyası incelendiğinde; davalı hakkında davacıya yönelik hakaret, kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından dolayı kamu davası açıldığı, yargılama sonucunda mahkumiyet hükmü kurulduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 50. (BK'nın 42.) maddesinde; "Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler." hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu olayda, davacı, davalının bir kısım mallarına zarar verdiğini iddia ederek ayrıca maddi tazminat isteminde bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu