Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama, mala zarar verme HÜKÜM : 1-Sanık ... için, a-Mağdur ...'ye yönelik eylemi nedeniyle kasten yaralama suçundan kamu davasının 5237 sayılı TCK.nun 73/4 ve CMK.nun 223/8 maddesi uyarınca düşürülmesine. b-Katılan ...'e yönelik eylemi nedeniyle mala zarar verme suçundan 5237 Sayılı TCK.nun 151/1, 63 maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası. c-Katılan ...'e yönelik eylemi nedeniyle kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı TCK.nun 86/1, 86/3-e, 63 maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası. 2-Sanık ... için, a-Mağdur ...'ye yönelik eylemi nedeniyle kasten yaralama suçundan kamu davasının 5237 sayılı TCK.nun 73/4 ve CMK.nun 223/8 maddesi uyarınca düşürülmesine. b-Katılan ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalının kullandığı araç ile davacının kullandığı aracın çarpışmasıyla oluşan kazada davacının ağır şekilde yaralandığını, kazada davalının tam kusurlu olduğunu, davacının yaralanması nedeniyle çeşitli ameliyatlar geçirdiğini ve halen koltuk değnekleri ile yürüyebildiğini, uğradığı cismani zarar nedeniyle manevi zarara uğradığını belirterek 10.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

      Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 2- Sanıklar ... ve ... hakkında kamu malına zarar verme, ... hakkında hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a- Sanıkların tüneldeki sac kanallarını söküp, kablolara zarar vermeleri şeklinde gerçekleşen olayda, hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması nedeniyle ayrıca kamu malına zarar verme suçunun oluşmayacağı, eylemin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden sanıkların kamu malına zarar verme suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi, b- UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ...’ın karar tarihinden sonra, 28/05/2019 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, TCK’nın 64/1 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca,...

        Yukarıda da ifade edildiği üzere haksız fiil işleyerek bir başkasına zarar veren kişi, bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Tazminatın amacı, zarar verici olay meydana gelmemiş olsaydı zarar gören hangi durumda bulunacak idiyse o durumu sağlamak suretiyle zararı telafi etmektir. Tazminat hukukunun ilkelerinden biri olan tam tazmin ilkesi gereği, zarar veren sebep olduğu zararı tümüyle tazmin etmelidir. Bu ilkeye göre, zarar veren, “tüm zararı”, ancak “sadece sebep olduğu zararı” tazmin edecektir, bir başka ifade ile zarar gören sadece gerçek zararını (mevcut zararını) talep edebilecektir. Haksız fiil sonucu meydana gelen değer düşüklüğünün (kaybı) de kişinin malvarlığının aktifinde meydana gelen azalma olması nedeniyle mevcut zarar olduğu tartışmasızdır. O hâlde mahkemenin taşınmazda kullanım şeklinin değişmesi sonucu meydana gelen değer düşüklüğünün mevcut zarar olduğu gerekçesiyle verdiği direnme kararı yerindedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu malına zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan sıfatını alabilecek surette kamu malına zarar verme suçundan zarar görmüş bulunan müşteki İçişleri Bakanlığı’nın duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmediği, gerekçeli kararın tebliği üzerine vekili aracılığıyla suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz ederek katılma iradesini açıkça ortaya koyduğu anlaşılmakla, kamu malına zarar verme suçundan zarar gören müşteki kurumun 5271 sayılı CMK’nın 237/2. madde ve fıkrası uyarınca kamu davasına katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; 1- Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde; Suç tarihinde 15 yaşını doldurmuş olup 18 yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocukların, polis aracına zarar verme eylemlerinin, TCK’nın 152/1-a ve 31/3. maddelerinde düzenlenen...

            Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığa isnat edilen 15.02.2012 tarihli mala zarar verme suçu ile 22.02.2012 tarihli mala zarar verme suçunun aynı katılanlara yönelik aynı suç işleme kararı ile işlenmesi nedeniyle eylemin tek suç olarak değerlendirilmesi gerektiği, 22.02.2012 tarihli mala zarar zarar verme suçunun sanık tarafından işlendiğine yönelik her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, 15.02.2012 tarihli mala zarar verme suçunun ise katılanın aşamalarda değişmeyen istikrarlı beyanları, sanık ikrarı ve olay...

              Eğer işleten bu yasa maddesi uyarınca sorumlu tutulamayacaksa meydana gelen zarar trafik sigortası kapsamına girmeyeceğinden bu zararın tazmini trafik sigortacısından istenemeyecektir. Yani, trafik kazasında zarar görenler, zarar veren araç işletenine karşı KTK'dan doğan sorumlulukları nedeniyle başvurma hakkına sahip değillerse, zarar veren aracın trafik sigortacısına başvurma hakkına sahip değillerdir. Davaya konu olayda davacının işleteni olduğu tramvayın, yine davacının işleteni olduğu başka bir tramvayla çarpışmak suretiyle zarar görmüş ve davacı işleten sıfatı olmasına rağmen bir aracında meydana gelen zarar nedeniyle diğer aracının zorumlu trafik sigortacısı aleyhine bu davayı açmıştır....

                Çekerek Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/289 esas sayılı dosyası ve Çekerek İcra Müdürüğünün 2012/102 takip sayılı takip dosyalarında; davacıya ait evin altından davalı idare tarafından geçirilen kanalizasyon hattının taşıyıcı kolonların yakınından geçmesi nedeniyle evin zarar gördüğü, davacının açmış olduğu el atmanın önlenmesi davasının kabulüne ilişkin kararın evde telafisi imkansız zarar doğuracağından infaz işlemlerinin yapılamadığı, dolayısıyla davacıya ait evin yapılan müdahale nedeniyle zarar gördüğü ve kanalizasyon hattının sökülmesi halinde kullanılamaz hale geleceği belirlenmiş olup, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise; kazı çalışmalarının kolon vazifesi gören ağaç direklerin zemine oturmasını hızlandırdığı ancak sadece bu çalışmalar nedeniyle değer kaybı olmayacağı belirlenmiştir....

                  İki suçu bir birinden ayıran önemli özellik ise; hırsızlıkta failin faydalanma amacıyla eylemini gerçekleştirmesine karşın, mala zarar verme suçunda mağdura zarar verme düşüncesiyle hareket etmesidir. Bu nedenle mala zarar verme suçunun konusu ile hırsızlık suçunun konusunun aynı tanışır mal olması halinde, ayrıca mala zarar verme suçundan da ceza verilmemesi gerekmektedir. Ancak hırsızlık eylemi gerçekleştirilirken suça konu mal dışında bir başka eşyaya zarar verilmiş ise, mala zarar verme suçu ayrıca gerçekleşebilecektir. Örneğin, aracın camı kırılarak içerideki telefonun alınması halinde hırsızlık suçu yanında, ayrıca hırsızlık suçunun konusunu oluşturmayan araç camının kırılmış olması nedeniyle mala zarar verme suçu da oluşacaktır....

                    Sorumluluk hukukunun temel amacı, bir kimsenin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmeleri aynen veya nakden gidererek zarar görenin zarar verici olay sonucunda malvarlığında eksilen değer yerine nitelik veya nicelik yönünden eş bir değer koymaktır. Zarar görenin malvarlığında eksilen değer yerine aynı nitelikte bir değer konulması mümkün olduğu takdirde bu değer; bu mümkün olmadığı takdirde, nicelik yönünden, yani para ile ona denk bir değer konulur ve zarar verenin yerine getirmek zorunda olduğu bu yükümlülüğe tazminat yükümlülüğü adı verilir. Tazminat yükümlülüğünün, bir diğer ifadeyle zarar verenin ödeyeceği tazminat miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zararın hesaplanması gerekmektedir. Zarar görenin malvarlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade eden zarar, eşyaya ilişkin olabileceği gibi kişiye ilişkin de olabilecektir....

                      UYAP Entegrasyonu