Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak mahkemece kar kaybı hesaplanırken öncelikle kiracının 29.05.2012 tarihinden itibaren benzer nitelikteki bir işyerini kiralaması için gereken makul süre (davalı kiracı tarafından yeni bir işyeri açılmış ise açılış tarihini aşmayacak şekilde) tespit edilerek bu süre içindeki kiracı karının ne olabileceği tespit edilip mahrum kalınan kârın belirlenmesi ve daha sonra Borçlar Kanununun 106. (TBK 123) ve 108. (TBK 125) maddeleri hükümleri gereğince kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen Borçlar Kanununun 325....

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalı ... adına kayıtlı davalı ... idaresinde bulunan aracın müvekkili şirket tarafından kiraya verilen araca çarptığını, araçta meydana gelen 5.442,10 YTL, hasar bedeli, 7 gün onarım süresince mahrum kalınan 798,00YTL kazanç kaybı, 236 YTL ekspertiz ücreti, 1.750,00 YTL değer kaybı olmak üzere 8.226,16 YTL'nin, olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 4.948,00YTL.'...

      -Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava dilekçesindeki talep ile davacı vekilinin yargılama sırasındaki beyanlarından talebin hasar ve aracın çalışamadığı süre içinde mahrum kalınan ticari kazanç kaybına yönelik olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı ve aracın kaza nedeniyle kullanılamadığı süre için uğranılan kazanç kaybının tahsili için yapılan ... takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı isteğine ilişkindir....

        Şayet Yüksek Mahkeme ZMM sigortası genel şartlarına göre değer kaybı hesabını esas alacak olursa 34.LHA.558 plaka sayılı aracın ZZM sigortası genel şartları dikkate alınarak yapılan değer kaybı hesabında aracın değer kaybının olmadığı, eksi – 2.116,89.-TL gibi bir değer çıktığı ve değer kaybı mevcut olmadığı tespit edilmiştir. " sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, ZMM sigortasından kaynaklı hasar bedeli, değer kaybı ve mahrum kalınan kar (kazanç kaybı) zararlarının tazmini isteminine ilişkindir. Dava konusu, davacıya ait ..... plakalı araca, 22/07/2019 tarihinde davalı .... Sanayi Tic. Ltd....

          sözleşmeye aykırı şekilde edimini eksik ifa ettiğinin tespitini, davalı şirketin sözleşmeye aykırı şekilde eksik ve geç ifası karşısında taşınmazda oluşan şimdilik 100,00TL değer kaybının ve 100,00TL mahrum kalınan kârın avans faiziyle birlikte ödenmesini, sehven ödenen 12.620,00TL kat mülkiyeti bedelinin sözleşme hükümleri uyarınca avans faiziyle birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı ... şirketinin vekili cevabında, davanın yetkili mahkemede açılamadığını, aracın gerçek satıcısı olmayan müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, araca el konulmasının müvekkili sigorta şirketinin bilgisi dışında olup, bu olayda müvekkiline herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğini, bu bakımdan müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, masraf kalemleri ve bedellerinin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı... Oto Bilgi İşlem Ltd.Şti.'nin dava konusu aracın satılmasında sadece aracılık hizmeti gördüğü anlaşılmış olup, zapta karşı tekeffül nedeniyle sorumluluğu bulunmadığı, davalı ... AŞ.'...

            Ayrıca, davacı yoksun kalınan kar bedelinin de tahsilini istemiştir. İş sahibinin sözleşmeyi haksız olarak feshettiği değerlendirildiğinden Yargıtay'ın yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre eser sözleşmesinin karşı tarafın kusuru ile feshi halinde kâr kaybının hesabında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 471. maddesi aracılığıyla aynı Yasa'nın 408. maddesinde düzenlenen kesinti yöntemi esas alınmalıdır. Kesinti yöntemine göre; yüklenicinin iş tamamlayamaması nedeniyle yapmaktan kurtulduğu giderler (malzeme ve işçilik giderlerinden yaptığı tasarruf) ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar, sözleşme bedelinden düşülmek suretiyle yüklenicinin olumlu zarar kapsamındaki kâr kaybı bulunmalıdır (Dairemizin 11.04.2007 gün ve 4955- 2372 sayılı, 09.05.2013 gün ve 7521- 3029 sayılı kararları)....

            Davacı vekili; müvekillinin sevk ve idaresinde bulunan aracı ile kırmızı ışıkta beklediği sırada davalı sürücünün hakimiyetini kaybederek müvekkilinin aracına arkadan çarptığını ve davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu belirterek; araç değer kaybı ve aracın kullanılamaması nedeniyle yoksun kalınan kar ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, daha önce iki kez kazaya karışan davalı aracında değer kaybı oluşmayacağını, değer kaybı tutarının fahiş olduğunu, ticari araç niteliğinde olmadığından araç mahrumiyeti zararının da kabul edilemeyeceğini ve manevi tazminat talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 1.000 TL değer kaybı ile, 5.000 TL yoksun kalınan kârın davalıdan tahsiline dair verilen ilk karar yalnızca davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 17....

              BK'nun 189(TBK217 vd) maddesinin birinci bendinde, "satıcı, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satımın akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden alıcıya karşı mes'ul ve zamindir." düzenlemesine yer verilmiş olup, madde metninden de açıkça anlaşılacağı gibi, mevcut ayıp ister subjektif bir haktan, isterse objektif bir hukuk kuralından doğmuş olsun satıcı, devrini taahhüt edip gerçekleştirdiği hakkın kendi malvarlığında mevcut olduğu yönünü de zamindir. Devredilen hak, herhangi bir nedenle devri taahhüt edilen hakka uygunluk göstermiyorsa satıcı bundan sorumludur. Bu sorumlulukta alıcının zapt nedeniyle uğradığı gerçek zarar kadardır. Somut olayda, resmi şekle uygun olarak satış işlemi gerçekleştirilmiştir. Hâl böyle olunca davalı zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.12.2010 tarih ve ... karar sayılı ilamı da bu yöndedir....

                Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyalarak yapılan yargılamada tespit davasının kabulü ile davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren 6.646,32TL'nin ıslah tarihi olan 13.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Dava, davacının davalı motorlu taşıyıcılar kooperatifinin ortağı olduğunun tespiti ve ortaklık haklarının kullandırılmaması nedeniyle mahrum kalınan kazancın tazmini istemlerine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu