Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.02.2020 tarih 2017/19-11 E. 2021/707 K. sayılı kararıyla, mahkemenin direnme kararının yerinde olup, davacının kazanç kaybı talebinin reddine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemiz’e gönderilmesine karar verilmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı temyizine gelince; dava, araç kiralama işletmeciliği yapan davacının ticari işletmesinde kullanmak üzere satın aldığı aracın ayıplı çıkması nedeniyle iadesi, yenisiyle değiştirilmesi ve bu süre içinde mahrum kalınan kâr kaybının tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla 1.000,00 TL mahrum kalınan kârın tahsilini talep etmiş olup, yerel mahkemece bu talep reddedilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, icra müdürlüğü tarafından yapılan ihale ile satın alınan taşınmazın, açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda mülkiyetinin kaybedildiği iddiasıyla zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizce hukuki nitelendirmede yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda uyuşmazlığın değişen hukuki niteliği gözetilerek hüküm tesis edilmiştir. Davanın niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 09.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2013 NUMARASI : 2013/123-2013/383 Yerel mahkemece; taraflar arasındaki araç satım sözleşmesinin geçerli bulunduğu, buna göre alıcı davacının zapta karşı tekeffül (TBK.md. 217) hükümleri uyarınca satıcı davalıdan semenin iadesini ve araç tamir bedelini talep edebileceği gerekçesiyle verilen hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dosya, Yargıtay 13.Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiştir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bilindiği üzere zapta karşı tekeffül, satılan malın bir üçüncü kişinin iddia ettiği üstün bir hak yüzünden alıcının elinden alınmasından veya iddia olunan bu hak sebebiyle alıcının mülkiyet hakkını gereği gibi kullanamamasından dolayı satıcının sorumlu olmasıdır. Zapta karşı tekeffül borcu, satıcının mülkiyeti nakil borcunun bir sonucu ve müeyyidesidir. Gerçekten üçüncü kişi kendi mülkiyetini iddia ederek satılanı zapt edecek veya alıcının mülkiyet hakkını ihlal eden bir hak ileri sürecek olursa, satıcı mülkiyeti nakil borcunu tamamen veya kısmen yerine getirmemiş olur. Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir: 1.Satılan mal alıcıya teslim edilmiş bulunmalıdır. Zapta karşı tekeffül borcu ikincil (tali) nitelikte bir borç olduğundan, satılanın teslim edilmemesi durumunda, alıcı, yalnızca 6098 sayılı TBK’nın 112 ve ardından gelen hükümlere dayanarak satıcıya başvurabilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak yıkılan yapı bedelinin tahsili ile mahrum kalınan kira gelirinin tazmini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 28.01.2013 gün ve 2012/24682 Esas - 2013/1218 Karar sayılı ilama karşı, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar, davalı idare vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu karara karşı davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

            Dosyanın incelenmesinde davacının 06.02.1992 tarihinde davalıdan davaya konu bağımsız bölümü satın aldığı, toprak sahipleri tarafından müteahhit ve işbu davanın davacısına karşı ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada mahkemece, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile ... pafta, ... ada, 148 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle 22.05.2014 tarihinde kesinleştiği ve böylece satım sözleşmesinin yapıldığı anda mevcut olan, tarafların bilmediği ayni bir hakka dayananarak mahkeme kararı ile taşınmazın üçüncü kişinin mülkiyetine geçmesi nedeniyle davacının zarara uğradığı ve bu zararın davalı satıcı tarafından zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince karşılanması gerektiği anlaşılmıştır. Somut olayda mahkemece aldırılan 03.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın değeri 516.226 TL olarak hesaplanmıştır....

              -TL, kaza sonrası tamir edildikten sonraki değerinin ise, 107.000,00 TL olduğu dolayısı ile 10.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, Mahkemece yapılan değerlendirmede yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen gerçek zarar kavramına göre 10.000,00 TL değer kaybı meydana geldiğinin kabul edildiği, yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 150,00 TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince 750,00 TL ikame araç bedelinin uygun olduğu, bahse konu 34 XX 731 plaka sayılı aracın değer kaybı ekspertiz ücretinin 237,53 TL olduğu ancak davacı tarafça 500,00 TL ödenmiş olduğu belirtilmiş olmakla, 10.000,00 TL değer kaybı, 750,00 TL ikame araç ücreti bakımından davanın kısmen kabulüne ve 500,00 TL eksper ücretinin de yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline..." gerekçesiyle "Davanın kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL değer kaybı ve 750,00 TL araçtan mahrum kalınan kar toplamı 10.750,00 TL 'nin davalılardan...

              Mahkemece, davanın kabulü ile sendikal tazminat, mahrum kalınan ücret ve ikramiye alacaklarının tahsiline karar verilmiştir. D)Temyiz: Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. E)Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Mahkeme kararında mahrum kalındığı bildirilen ücret ve ikramiye alacağına hükmedilmiş ise de, hükmedilen ücret ve ikramiye, davacı işçinin iş akdinin askıya alındığı döneme ilişkin olup, çalışmayan işçinin iş akdinin askıda olduğu döneme dair ücret ve ikramiyeye hak kazanamayacağı gözetilmeksizin hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F)Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Mahkemece, satış sırasında geçerli tapu kaydı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacının davalılar ... ile Yaşar mirasçılarından 14.9.1995 tarihinde tapu ile satın aldığı taşınmazın Orman Genel Müdürlüğünün açtığı dava sonunda tapusunun iptal edilerek elinden alındığı hususu dosya kapsamı ile sabittir.Davalıların dava konusu taşınmazın davacının elinden tapusunun iptal edilerek alınması nedeniyle BK 217-189 ve devamı maddeleri uyarınca zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumlulukları mevcuttur. Tapunun devirden sonra iptal edilmesi nedeniyle davalıların sorumlu olmayacağına ilişkin mahkeme kararı doğru değildir....

                  Davalı ------- dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda kaza nedeniyle sigortalı olan ve kullanımında olan araç ile kaza yaptığını, kaza nedeniyle de karşı taraf zararının sigorta şirketinden temin ettiğini, sigorta şirketinin ödemiş olduğu zarara karşın şahsına karşı açılan dava haksız ve mesnetsiz olduğunu, sigortanın gerçek zararı ödemesine karşın açılan dava içinde davacı tarafın gerçek zararını ispatlama yükümlülüğü bulunmadığını, davacının da aksi kabul halinde uzun süre bekledikten sonra açmış olduğu nedeniyle mağdur edilecek olmamız nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini beyan ile, asılsız ve dayanaksız davanın öncelikle usulden aksi halde MK.m.2/2 uyarınca kötü niyetli olarak açılan davanın haksız ve dayanaksız olması nedeniyle esastan reddine, karar verilmesini iddia ve talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu