Dolayısıyla borçlu hakkında iflas, haciz, rehnin paraya çevrilmesi yollarından hangisi ile takip yapılmışsa takibe o yolla devam edilir. 2- ) Takibi mirasçılar hakkında devam ettirmek; Takibin mirasçılar hakkında devamı, haciz yada rehnin paraya çevrilmesi yollarıyla olur. Muris hakkındaki takip iflas yolu ile başlamış ise mirasçılar hakkında iflas yolu ile takibe devam edilemez. Kural olarak bir takipte tek ödeme emri çıkarılır. Mirasçılar hakkındaki takip ilk takibin devamı olduğundan mirasçılar adına ödeme emri çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır. Adı geçenlere muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceği isteğinin bildirilmesi ile yetinilmelidir. Ancak, fazladan ödeme emri çıkarılması yeni bir takibin başlatıldığı anlamına gelmeyip takibin mirasçılara karşı devam edildiğini gösteren muhtıra niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, taraflar arasında düzenlendiği iddia olunan belgeye dayalı icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 08/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Sayılı 31/03/2015 tarihli kararı" dayanak gösterilerek, toplam 74.832,08-TL alacak için genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, 16.04.2018 tarihinde "....Çankaya /ANKARA" adresinde fiili haciz işlemi yapıldığı, davacının icra takip dosyasında taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Ankara ....İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyası incelendiğinde; yapılan yargılama sonucunda; 3. Şahıs .... Ltd. Şti. tarafından alacaklı ... ve borçlu ... Hotel... A.Ş. aleyhine İİK'nın 97. maddesi hükümlerine göre istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamı istemli olarak dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda 30/05/2018 tarihli karar ile 3. Kişinin istihkak iddiasını destekler mahiyette takibin talikini gerektirecek nitelikte dosya kapsamında yeterince kanıt bulunmadığından, takibin devamına, 3. Şahsın istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verildiği, Davacı tarafça, ... Hukuk Mahkemesi'nin ... E....
nun 726. maddesinde, hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat haklarının ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrayacağı, aynı Yasa'nın 730/18. maddesinin yollamasıyla çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 662. maddesinde takip talebi ile zamanaşımının kesileceği 663. maddesinde ise zamanaşımını kesen işlem her kim hakkında vaki olmuşsa ancak ona karşı hükmün ifade edeceği düzenlemesine yer verilmiştir. TTK'nun 730/18. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 662. maddesine göre zamanaşımı, dava açılması, takip talebinde bulunulması davanın ihbar edilmesi ve alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir. Başlatılan takipte zamanaşımı süresince, alacaklının, icra dosyasında takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunması ve takibi işlemsiz bırakmaması gerekir....
a 68.000 TL borçlu olmadığının tespiti ile Erdek icra müdürlüğünün 2010/38 takip sayılı dosyası üzerinden takibin 68.000 TL lik kısmı üzerinden iptali ile takibin 40.000 TL üzerinden devamına, davalı ... yönünden kısmen kabulü ile davacının davalı ...'a 80.750 TL borçlu olmadığının tespiti ile Erdek icra müdürlüğünün 2010/38 takip sayılı dosyası üzerinden takibin 80.750 TL lik kısmı üzerinden iptali ile takibin 27.250 TL üzerinden devamına, karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 6....
Bu durumda mahkemece, davacının İİK.’nun 72. maddesi kapsamında takip dayanağı bono ile borçlu olup olmadığının tespiti gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede bonoda zamanaşımının geçtiğine ilişkin şikayet ise İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesine göre herhangi bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir ( Yargıtay 12. HD'nin 09.11.2017 tarihli, 2016/22459 E, 2017/13826 K. sayılı içtihadı). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nun 661. maddesi uyarınca bonolar için üç yıllık zamanaşımı öngörülmüştür....
Davacı yan, aleyhinde başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti isteminde bulunmuştur. Vakıaların sunulması taraflara, hukuki niteleme ve dilekçelerin yorumlanması görevi hakime aittir. Nitekim mahkemece karar gerekçesinde “dava açılış şekline göre İİK.nun 72.maddesine dayalı olarak icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır” denilmiştir. İcra takibinin iptali istemli İcra Hukuk Mahkemesine başvurulması ve istemin reddine karar verilmiş olması da genel mahkemelerde menfi tespit davasının açılmasına engel değildir. Zira dar yetkili ve şekli inceleme yapan İcra Hukuk Mahkemesi kararları, maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz. Açıklanan hususlar karşısında mahkemece davanın İİK.nun 72.maddesi anlamında menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi ve bu yönde araştırma yapılması gerekirken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin sırasıyla 2009/1239-1301, 2009/1237-1299, 2009/1238-1300 ve 2009/1236-1298 sayılı kararları ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle 2010/9825 210/10495 icranın geri bırakılması kararı ile icranın ertelenmesine karar verildiği, davacı tarafın bu karara karşı İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca dava açmış olduğunu bildirdiği ancak dosya numarasını bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece davacı tarafından İİK.nun 33a/2 maddesi uyarınca dava açılıp açılmadığının araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenilmesi, davacı tarafından dava açılmamış olması ve borçlu davalı tarafından açılan icranın geri bırakılmasına dair kararların kesinleşmiş olması halinde geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalılardan ... Ltd....
Diğer davalılar vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, mal kaçırma amaçlarının olmadığını satışların raiç bedelleri ile yapıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, dava dayanağı ........İcra Müdürlüğünün 2004/1824 sayılı takip dosyası ile ile ilgili olarak....... İcra Mahkemesinin 2008/1364 Esas 2008/1462 Karar sayılı ilamı ile zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği, daha sonra davacı alacaklı tarafından....... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/71 Esas 2012/482 Karar sayılı dosyası ile başlangıçta İİK'nun 33/a maddesine dayalı olarak zamanaşımı iddiasının vaki olmadığı iddiası ile açılmış ise de daha sonra temel ilişkiye dayalı alacak davasına dönüştürüldüğünden artık ortada geçerli bir takibin varlığından söz edilmeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....