Bu nedenle davada zaman aşımı süresi dolmamıştır. Mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2015 (Per.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının suçtan zarar gören Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve bu nedenle zaman aşımı süresinin durmadığı, sanığa isnat edilen suçun kanunda öngörülen cezasının üst haddine göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi bulunduğu, zaman aşımı süresini son kesen işlemin sanığın 11/03/2010 tarihli savunma olduğu, inceleme tarihi itibarıyla olağan zaman aşımı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının suçtan zarar gören Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve bu nedenle zaman aşımı süresinin durmadığı, sanığa isnat edilen suçun kanunda öngörülen cezasının üst haddine göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi bulunduğu, zaman aşımı süresini son kesen işlemin sanığın 21/05/2010 tarihli savunması olduğu, inceleme tarihi itibarıyla olağan zaman aşımı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri...
Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı ve zaman aşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, Dosya kapsamına göre; kayden 10.06.1993 doğumlu olan ve suçun işlendiği 18.07.2010 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca asli zaman aşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, Suça sürüklenen çocuğun 10.02.2011 tarihinde sorgusu yapılarak zaman aşımı süresinin kesildiği, 5 yıl 4 aylık olağan zaman aşımı süresinin sorgu tarihinden...
SONUÇ: Hükmün gerekçe kısmında ve 1. bendinde yer alan, “ödeme emrinin takip konusu borçların 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olması, ödeme emrinin davacıya tebliğ tarihi itibariyle 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle" ibaresi çıkartılarak; hükmün bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, 18.12. 2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe konu çekin kambiyo niteliğinde olmadığı, keşideci borçlu şirketin ünvan değişikliği sebepleriyle takibin iptali şikayeti, İİK'nın 33/a. maddesi uyarınca zaman aşımı iddiasıyla icranın geri bırakılması isteğidir. İzmir 21.İcra Müdürlüğünün 2017/2359 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı Yamanlar Giyim İnş. A.Ş. tarafından borçlular Tabaoğlu Su Ürünleri.. A.Ş. İle Oğuz Tabaoğlu hakkında çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo takibi olduğu, devam eden takip sırasında İzmir 15....
Somut olayda, mahkemece ilk kararda ücretlerin geç ödenmesinden kaynaklanan cezai şart niteliğindeki %1 fazla ödemenin on yıllık zaman aşımına tabî olduğu, alacağının zaman aşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire tarafından talep konusu cezai şart niteliğindeki %1 fazla ödemenin beş yıllık zaman aşımı süresine tabî olduğu, ilk davanın kısmi dava olarak açıldığı, 03.04.2014 olan ek dava tarihine göre 03.04.2009 tarihinden önceki alacakların zaman aşımı nedeni ile reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verildiği, direnme kararının gerekçesinde ise dava dilekçesinin davalıya 16.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 07.07.2014 tarihi itibariyle yasal süre geçtikten sonra verilen cevap dilekçesi ile zaman aşımı def'inde bulunulduğu, davaya konu alacak yönünden zaman aşımı süresinin beş yıl olduğu düşünülse bile yasal süre geçtikten sonra yapılan zaman aşımı def'inin dikkate alınamayacağı gerekçesine yer verildiği anlaşılmaktadır...
İstinaf Sebepleri Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; borçlunun takip dosyasına sunduğu dilekçe ile borcu kabul ettiğini, zaman aşımı şikayetinde bulunmasının dürüstlük kurallarıyla bağdaşmadığını, muhtelif zamanlarda takibi ilerletici taleplerde bulunulduğundan zaman aşımının söz konusu olmadığını, tasarrufun iptali davası açılmasıyla da zaman aşımı süresinin durduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....
Mahkeme, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1479 sayılı kanunun 70. maddesinin 2. fıkrası; bu kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davalarının 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu hükme bağlamıştır. Zaman aşımı başlangıcı gelirin onay tarihi olup, davalı tarafından 20.07.2002 tarihinde öldürülen sigortalının hak sahibine bağlanan 10.01.2003 onay tarihli ilk peşin aylıkların 14.08.2009 tarihli dava ile talep edilmesi karşısında, zaman aşımı süresinin dolmadığı gözetilip davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde ve zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın süre aşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebliğ mazbatasında müvekkilinin işe gittiğinin belirtildiğini, ancak muhatabın tevziat saatlerinde gelip gelmeyeceği hususunun mazbatada belirtilmediğini ve araştırılmadığını, ödeme emrinin, müvekkilinin okuma yazma bilmeyen eşine tebligat yapıldığını, takibe konu bononun zaman aşımına uğradığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı borçlu aleyhine, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, zaman aşımı itirazı ve borca itiraz istemine ilişkindir....