Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımı mevcut olup yine--- tarihinden itibaren --- tarihi itibariyle her halükarda 10 yıllık zaman aşımı süreside dolmuştur. Ancak mahkememiz tarafından TTK'nun 1420. Maddesinde yer alan 6 yıllık çatı zaman aşımı süresi esas alınarak ----- gerçekleştiği tarih olan ----- yıllarından dava tarihi olan 17/08/2017 tarihine kadar her ---zaman aşımı süresinin dolduğu tespit edilmiştir. Davacı banka beyanlarında, dava --- işlemlerinin uzun yıllar sürmesi nedeniyle bahse konu davanın geç açıldığı beyan etmiş ise de TTK'nun 1427....

    İstemin Özeti : Halkalı Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli 13.4.1992 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle yükümlü adına yapılan ek gümrük vergi ve resimleri tahakkukuna vaki itirazı reddeden işlemi; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 86'ncı ve 89'uncu maddelerinden bahisle, dosyanın incelenmesinden, dava konusu ek tahakkukun, fiili ithalatın yapıldığı tarihten itibaren üç yıl geçtikten sonra 3.8.1995 tarihinde yükümlüye tebliğ edildiği, dolayısıyla ek gümrük vergi ve resimlerinin zaman aşımına uğradığının anlaşıldığı, diğer taraftan, Gümrük Kanununun 86'ncı maddesindeki zaman aşımı süresinin geçmesi halinde de; ceza uygulanması gerektiği yolunda mahkemece verilmiş bir karar mevcut ise, 86'ncı maddedeki 3 yıllık zaman aşımı süresi aranmaksızın Ceza Kanununda öngörülen ceza ve dava zaman aşımı süreleri içerisinde yapılacak ek tahakkukla gümrük vergi ve resimlerinin takibinin mümkün olduğu, olayda, 89'uncu maddenin aradığı...

      Somut olayda mahkemece 15.03.2012 tarih ve 2011/117 – 2012/289 sayılı kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizce 06.12.2012 tarih ve 2012/31724 – 41772 sayılı kararı ile BOZULMASI üzerine mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek davalının zaman aşımı def'inin değerlendirilerek bozma gereği yerine getirilmiş ve yeniden yapılan yargılamada zaman aşımı savunmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ... 7. Hukuk Dairesi'nin 17.12.2013 tarih ve 2013/25926 – 22569 sayılı kararı ile zaman aşımı savunmasına itibar edilmeyerek bozma kararına kısmen eylemli olarak direnildiği gerekçesiyle dosya Dairemize gönderilmiştir. Ancak bozma kararında "zaman aşımı itirazının değerlendirilmesine" işaret edilmiş, kesin bir bozma yapılmamış, mahkemece zaman aşımı itirazı değerlendirilerek alacağın hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda eylemli de olsa direnme kararından söz edilemez....

        , takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin olup olayda anılan maddelerin uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının suçtan zarar gören Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve bu nedenle zaman aşımı süresinin durmadığı, sanığa isnat edilen suçun kanunda öngörülen cezasının üst haddine göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi bulunduğu, zaman aşımı süresini son kesen işlemin sanığın 21/05/2010 tarihli savunması olduğu, inceleme tarihi itibarıyla olağan zaman aşımı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının suçtan zarar gören Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve bu nedenle zaman aşımı süresinin durmadığı, sanığa isnat edilen suçun kanunda öngörülen cezasının üst haddine göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi bulunduğu, zaman aşımı süresini son kesen işlemin sanığın 11/03/2010 tarihli savunma olduğu, inceleme tarihi itibarıyla olağan zaman aşımı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye...

              Ceza Dairesinin 03.02.2014 tarihli ve 2013/23474 Esas, 2014/2417 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zaman aşımının duracağı ve zaman aşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, Dosya kapsamına göre; kayden 10.06.1993 doğumlu olan ve suçun işlendiği 18.07.2010 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca asli zaman aşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zaman aşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, Suça sürüklenen çocuğun 10.02.2011 tarihinde sorgusu yapılarak zaman aşımı süresinin kesildiği, 5 yıl 4 aylık olağan zaman aşımı süresinin sorgu tarihinden...

                SONUÇ: Hükmün gerekçe kısmında ve 1. bendinde yer alan, “ödeme emrinin takip konusu borçların 5 yıllık zaman aşımı süresine tabi olması, ödeme emrinin davacıya tebliğ tarihi itibariyle 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle" ibaresi çıkartılarak; hükmün bu şekliyle DÜZELTEREK ONANMASINA, 18.12. 2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olayda, mahkemece ilk kararda ücretlerin geç ödenmesinden kaynaklanan cezai şart niteliğindeki %1 fazla ödemenin on yıllık zaman aşımına tabî olduğu, alacağının zaman aşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire tarafından talep konusu cezai şart niteliğindeki %1 fazla ödemenin beş yıllık zaman aşımı süresine tabî olduğu, ilk davanın kısmi dava olarak açıldığı, 03.04.2014 olan ek dava tarihine göre 03.04.2009 tarihinden önceki alacakların zaman aşımı nedeni ile reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verildiği, direnme kararının gerekçesinde ise dava dilekçesinin davalıya 16.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 07.07.2014 tarihi itibariyle yasal süre geçtikten sonra verilen cevap dilekçesi ile zaman aşımı def'inde bulunulduğu, davaya konu alacak yönünden zaman aşımı süresinin beş yıl olduğu düşünülse bile yasal süre geçtikten sonra yapılan zaman aşımı def'inin dikkate alınamayacağı gerekçesine yer verildiği anlaşılmaktadır...

                    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe konu çekin kambiyo niteliğinde olmadığı, keşideci borçlu şirketin ünvan değişikliği sebepleriyle takibin iptali şikayeti, İİK'nın 33/a. maddesi uyarınca zaman aşımı iddiasıyla icranın geri bırakılması isteğidir. İzmir 21.İcra Müdürlüğünün 2017/2359 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı Yamanlar Giyim İnş. A.Ş. tarafından borçlular Tabaoğlu Su Ürünleri.. A.Ş. İle Oğuz Tabaoğlu hakkında çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo takibi olduğu, devam eden takip sırasında İzmir 15....

                    UYAP Entegrasyonu