Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalının davaya cevap süresini geçirdikten sonra zaman aşımı def'ini ileri sürdüğü ancak davacılar vekilinin 15/4/2009 tarihli celsede elden tebellüğ ettiği cevap dilekçesine karşı yerel mahkemece karşı beyanda bulunması için 15 günlük süre verilmesine rağmen belirlenen bu sürede zaman aşımı def'inin süresinde olmadığı yönünde açıkça karşı koymadığı daha sonraki tarihte verdiği 10/6/2009 tarihli dilekçeyle zaman aşımı def'inin süresinde ileri sürülmediğini belirttiği anlaşılmaktadır. Davacı süresinde ileri sürülmeyen zaman aşımı define karşı zamanında açıkça karşı koymadığına göre zaman aşımı def'inin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Davaya konu trafik kazası 6/10/1999 tarihinde gerçekleşmiş olup, eylem aynı zamanda 765 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenen 455/1-son maddesindeki taksirle ölüme sebebiyet vermek suçunu oluşturmaktadır. Zaman aşımı süresi 5 yıldır....

    Limit aşımına ilişkin şikayet, süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nın "Taleple Bağlılık" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrası; “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmünü amirdir. Somut olayda, ipotek borçlusunun mirasçısı tarafından icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde limit aşımı iddiasında bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Limit aşımına ilişkin şikayet her ne kadar süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir ise de mahkemece talepten fazlasına hükmedilemeyeceğinden, resen bu hususun değerlendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, ilk derece mahkemesince, taleple bağlılık ilkesini düzenleyen HMK'nun 26. maddesine aykırı olacak şekilde, limit aşımına dair resen karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Alacaklı ...'...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2014 KARAR NO : 2023/1436 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KUŞADASI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/05/2022 NUMARASI : 2021/531 ESAS, 2022/207 KARAR DAVA KONUSU : Zaman aşımı Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, zaman aşımı şikayetinde bulunarak, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında, davanın süreden reddine karar verilmesini istemiştir. Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin kabulü ile; davacı hakkında Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2018/23791 Esas sayılı dosyasın ile yapılan takibin İİK'nın 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

      Davalı, dava dilekçesinin kendisine usule uygun bir şekilde tebliğ edildiği 22.10.2008 tarihinden itibaren 10 günlük yasal süre geçtikten sonra 10.11.2008 havale tarihli cevap dilekçesi ile zaman aşımı def’inde bulunmuştur. Davacı da 19.11.2008 havale tarihli dilekçesi ile davalının yasal süresinden sonra ileri sürdüğü zaman aşımı def’ini kabul etmediklerini bildirmiştir. Bunun üzerine davalı vekili 19.02.2009 tarihli dilekçesiyle zaman aşımı def’ini ıslah yoluyla ileri sürmüş, akabinde davacı vekili zaman aşımı def’ine açıkça itiraz etmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2011 gün ve 2010/9-629 E. 2011/70 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, davalının yasal süresi içerisinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde herhangi bir nedenle ileri sürmediği zaman aşımı def'ini, sonradan ıslah yoluyla ileri sürmesinde usule aykırı bir yön bulunmayıp; ıslah edilmiş bu yeni savunmaya karşı tarafın (davacının) itiraz etmesinin de, sonuca bir etkisi bulunmamaktadır....

        Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 22.03.2006 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan 28.07.2000 tarihli haciz esas alınarak istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan 22.10.2007 tarihli haciz esas alınarak istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; takibi 15.02.2020 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği araştırılmadan okuma yazma bilmeyen eşine tebliğ edildiğini ve usulsüz olduğunu, bononun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek şikayetin kabulü ile borca, faize, tüm ferilere ve zaman aşımına yönelik itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet ve itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamış ve dosya üzerinden karar verilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

                Davalı vekili temyiz dilekçesinde dava dilekçesinde dava konusu aidat alacağının ait olduğu dönemin belirtilmediğini bu hususu açıklayan dilekçenin alındığı celsede zaman aşımı def'inde bulunulup ayrıca cevap dilekçesinin zaman aşımı def'i yönünden ıslah edildiğini dolayısıyla ileri sürülmesinde usule aykırılık bulunmayan zaman aşımı def'inin nazara alınması gerektiğini savunmuş ve hükmün bozulmasını istemiştir. Dosya içeriğine göre; dava, dava konusu aidatın ait olduğu dönem belirtilmeden yetkisiz Ankara İş Mahkemesinde açılmış, davalı vekilinin yetkiye yönelik ilk itirazı da dikkate alınarak verilen yetkisizlik kararı üzerine dosya Denizli İş Mahkemesine gönderilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 20.05.2013 tarih, 2013/4172 Esas, 2013/7505 karar sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Yargıtay ilamı, kararın düzeltilmesini isteyene 28.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde karar düzeltme dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra, 09.07.2013 tarihinde verilip kaydettirilmiştir. Karar düzeltme dilekçesinin süre aşımı bakımından REDDİNE, 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu