Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zaman aşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Zaman aşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zaman aşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zaman aşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir. Zaman aşımı, bir maddi hukuk kurumu değildir. Diğer bir anlatımla zaman aşımı, bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, salt doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zaman aşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır....
azil tarihinden itibaren dava tarihine kadar yasal sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla mahkemesince davalı tarafça usulüne uygun şekilde ileri sürülen zaman aşımı itirazının kabulü ile davanın zaman aşımı nedeni ile reddine dair verilen kararda yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Bu nedenle mahkemece başvurunun haczedilmezlik şikayeti olarak vasıflandırılması doğru değildir. Ancak şikayetçi borçlunun ileri sürdüğü iddialar cebri satışa engel teşkil etmeyeceğinden satış işleminin iptaline dair şikayeti yerinde değildir. O halde mahkemece, istemin “meskeniyet şikayeti” olarak vasıflandırılması doğru değilse de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Eldeki davada uyuşmazlık 6098 sayılı TBK m.72/1 maddesi uyarınca ceza zaman aşımına ilişkin sürelerin zaman aşımı süresi olarak uygulanıp uygulanamayacağı ve buradan varılacak sonuca göre davanın zaman aşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır. Zaman aşımı kurumu ve ilgili mevzuat hükümleri: Bu nedenle zaman aşımı kurumu ve zaman aşımı ile ilgili mevzuat hükümlerini irdelemekte fayda bulunmaktadır. Zaman aşımı, ihtilafların, uyuşmazlıkların bir an önce sonuçlandırılmayıp uzun süre askıda bırakılmasının toplumun barış ve huzurunu bozacağı düşünülerek yargı yoluyla hak aramaya konulan zaman sınırıdır. zaman aşımı kurumu bir maddi hukuk kurumu değildir. Bir borcu doğuran, değiştiren, ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir def'idir 6098 sayılı TBK'nın . zaman aşımı başlıklı 72....
Mahkemece şikayetin esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken faiz şikayeti yönünden de süre aşımı nedeniyle şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davacının davalıya yaptığı ödemeleri ve bononun iddia ettiği şekilde bedelsiz olduğunu yazılı delillerle kanıtlayamadığı, davacının şikayeti üzerine davalılar hakkında bedelsiz senedi kullanmak ve dolandırıcılık suçundan dolayı açılan kamu davasında davalıların beraat ettiği, dosyanın zaman aşımı nedeniyle düştüğü, dinlenen davacı tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ye ise 25/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 20/01/2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak diğer şikayetleri yanında limit aşımı şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 149/a maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Yasanın 33. maddesi gereğince, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, limit aşımı dışındaki şikayetler ve itirazlar yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Borçlular her ne kadar limit aşımı şikayetinde bulunmuş ve limit aşımı şikayeti süreye tabi değil ise de, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2013/5510 Esas sayılı dosyasında, takip talebinde, alacağın ipotek limitine ulaşıncaya kadar talep edildiği yine limitin aşılmamış olduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2019/4479 Esas sayılı dosyası ile dava dışı düzenleyen İnci Deri lehtarı şikayetçi şirket olan bonolara bağlı olarak kambiyo takibi başlatıldığını, takibe konu bonolarda lehtar ciranta olduğunu, alacaklının senet üzerinde yetkili hamil olmadan takip başlatmasının kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bu durumun süresiz şikayete tabi olduğunu, ayrıca takip konusu bonolarda zaman aşımı süresinin 1 yıl olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra takip işlemlerinin yapılmadığını ve 1 yıllık sürenin aşıldığını belirterek takibin iptalini, takip dosyasında takip sonrası zaman aşımı sebebi ile takibin geri bırakılmasını, alacaklının hamil olmadığı bir senede bağlı olarak takip başlatmadaki ağır kusuru ve kötü niyeti sebebi ile asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin reddini istemiştir. III....
Davalının, şikayeti üzerine, dava dışı ... Mak.San. A.Ş. yetkilileri ile davacı şirket yetkileri aleyhinde ceza mahkemesinde dava açıldığı, mahkemenin verdiği beraat kararı neticesinde Yargıtay 6.Ceza dairesi dava dışı ... Mak.San.A.Ş. yetkilileri ... ve ...’ın aracı denemek üzere aldıkları, sahte belgelerle davacı şirkete sattıklarından dolayı cezalandırılması gerektiğinden ceza mahkemesi kararını bozduğu, Ceza Mahkemesince Tolun Kanat ve ... hakında tekrar yaptığı yargılama neticesinde güveni kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasının 4616 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ertelenmesine, dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına, aracın ...’e teslimine karar verdiği, temyiz edilen kararın zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı, davacının aracın iadesi yönünden yaptığı başvurular neticesi, yazılı emir taleplerinin de reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun son hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....