Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada uyuşmazlık 6098 sayılı TBK m.72/1 maddesi uyarınca ceza zaman aşımına ilişkin sürelerin zaman aşımı süresi olarak uygulanıp uygulanamayacağı ve buradan varılacak sonuca göre davanın zaman aşımı süresi içerisinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır. Zaman aşımı kurumu ve ilgili mevzuat hükümleri: Bu nedenle zaman aşımı kurumu ve zaman aşımı ile ilgili mevzuat hükümlerini irdelemekte fayda bulunmaktadır. Zaman aşımı, ihtilafların, uyuşmazlıkların bir an önce sonuçlandırılmayıp uzun süre askıda bırakılmasının toplumun barış ve huzurunu bozacağı düşünülerek yargı yoluyla hak aramaya konulan zaman sınırıdır. zaman aşımı kurumu bir maddi hukuk kurumu değildir. Bir borcu doğuran, değiştiren, ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir def'idir 6098 sayılı TBK'nın . zaman aşımı başlıklı 72....

Bu nedenle mahkemece başvurunun haczedilmezlik şikayeti olarak vasıflandırılması doğru değildir. Ancak şikayetçi borçlunun ileri sürdüğü iddialar cebri satışa engel teşkil etmeyeceğinden satış işleminin iptaline dair şikayeti yerinde değildir. O halde mahkemece, istemin “meskeniyet şikayeti” olarak vasıflandırılması doğru değilse de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davacının davalıya yaptığı ödemeleri ve bononun iddia ettiği şekilde bedelsiz olduğunu yazılı delillerle kanıtlayamadığı, davacının şikayeti üzerine davalılar hakkında bedelsiz senedi kullanmak ve dolandırıcılık suçundan dolayı açılan kamu davasında davalıların beraat ettiği, dosyanın zaman aşımı nedeniyle düştüğü, dinlenen davacı tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğünün 2019/4479 Esas sayılı dosyası ile dava dışı düzenleyen İnci Deri lehtarı şikayetçi şirket olan bonolara bağlı olarak kambiyo takibi başlatıldığını, takibe konu bonolarda lehtar ciranta olduğunu, alacaklının senet üzerinde yetkili hamil olmadan takip başlatmasının kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bu durumun süresiz şikayete tabi olduğunu, ayrıca takip konusu bonolarda zaman aşımı süresinin 1 yıl olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonra takip işlemlerinin yapılmadığını ve 1 yıllık sürenin aşıldığını belirterek takibin iptalini, takip dosyasında takip sonrası zaman aşımı sebebi ile takibin geri bırakılmasını, alacaklının hamil olmadığı bir senede bağlı olarak takip başlatmadaki ağır kusuru ve kötü niyeti sebebi ile asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin reddini istemiştir. III....

        Davalının, şikayeti üzerine, dava dışı ... Mak.San. A.Ş. yetkilileri ile davacı şirket yetkileri aleyhinde ceza mahkemesinde dava açıldığı, mahkemenin verdiği beraat kararı neticesinde Yargıtay 6.Ceza dairesi dava dışı ... Mak.San.A.Ş. yetkilileri ... ve ...’ın aracı denemek üzere aldıkları, sahte belgelerle davacı şirkete sattıklarından dolayı cezalandırılması gerektiğinden ceza mahkemesi kararını bozduğu, Ceza Mahkemesince Tolun Kanat ve ... hakında tekrar yaptığı yargılama neticesinde güveni kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasının 4616 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ertelenmesine, dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına, aracın ...’e teslimine karar verdiği, temyiz edilen kararın zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı, davacının aracın iadesi yönünden yaptığı başvurular neticesi, yazılı emir taleplerinin de reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          TÜRK MİLLETİ ADINA Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği düşünüldü: Sanığın üzerine atılı 5327 sayılı TCK'nin 87/3. maddesi uyarınca "kasten yaralama" suçu için öngörülen cezanın türü, üst haddine göre ve 5560 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik de dikkate alınarak, zaman aşımında lehe kanun prensibi geçerli olduğundan TCK'nin 66/1-e, 67/3-4. maddelerinde "8 yıllık olağan zaman aşımı süresi" ve "12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresi"nin öngörülmüş olduğu, yapılan temyiz incelemesinde sanık hakkında zaman aşımını son kesen işlem olan hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet kararının verildiği 12/04/2016 tarihi ile temyize konu hüküm tarihi arasında "8 yıllık olağan zaman aşımı" süresinin dolmadığı bu haliyle mahkemece verilen düşme kararının yerinde olmadığı ancak; 5271 sayılı CMK'nin 231/8. maddesinin son cümlesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra denetim süresi içerisinde dava zaman aşımının durduğu gözetilerek, hükmün...

            Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; ... tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacını yaralandığından bahisle cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemli eldeki dava açılmışsa da; davalı vekili tarafından süresinde verilen cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunulmuş olup, olayda uygulanması gereken zaman aşımı hükümlerinin 2918 sayılı KTK 109/2 maddesinde ön görülen ceza zaman aşımı süresine tabi olduğu, kaza tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK' nın 102/4 maddesine göre de; ceza zaman aşımı süresinin olayda bir kişinin yaralanması nedeniyle 5 yıllık süreye tabi olduğu, zaman aşımının süresinin başlangıcının da TCK nın 103 maddesi uyarınca kaza tarihi olup, zaman aşımını kesen sebepler de değerlendirildiğinde ödeme yapılan en son ...tarihinden itibaren dava tarihi .. tarihi itibariyle 5 yıllık zaman aşımı süresi dolduğundan zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekler yönünden zaman aşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiği, buna göre zaman aşımı süresi ibraz süresinin bitimi ile başlayacağından çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zaman aşımı süresinin nazara alınmasının zorunlu olduğu, zaman aşımı süresinin 6762 Sayılı TTK’nın 726. maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıl olduğu, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve TTK’nın 730/18. maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 662. maddesinde zaman aşımını kesen sebeplerin, dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi şeklinde...

                Mahkemece zaman aşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken takipte zaman aşımını kesen işlemler yapıldığı gerekçesiyle itirazın esasına girilerek red kararı verilmesi isabetsizdir. Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davacının istinaf talebinin reddine, zaman aşımı itirazının süresinde yapılmadığından süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin zaman aşımına uğramadığı gerekçesiyle reddine dair hüküm tesis edilerek gerekçede hata edilmiş olduğu ancak söz konusu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığı anlaşıldığından HMK'nın 353/1- b.2. bendi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, "Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddine, zaman aşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine' dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur....

                Her ne kadar davalı idarece, olayda 1918 sayılı Yasa uyarınca soruşturma yapıldığından bahisle bu kanuna göre zaman aşımı hükümlerinin geçerli olacağı iddia edilmekte ise de, ceza takipleri halinde zaman aşımı sürelerinin ceza zaman aşımı hakkındaki süreler içerisinde kovuşturulacağı yolundaki 1615 Sayılı Yasanın 89'uncu madde hükmü, tahsil zaman aşımı süreleri hakkında olup, 86'ncı maddede düzenlenen tahakkuk zaman aşımı hakkında uygulanması mümkün değildir. Kaldı ki, dosya içindeki belgelerden, olayda, 1918 sayılı Yasa uyarınca yapılan soruşturma sonucu ceza uygulanmasını gerektiren bir fiilin varlığı konusunda bir tespitin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu