Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haksız fiillerde zarar ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 ve her halde olayın meydana gelmesinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı süresi vardır. Aynı şekilde TTK 1420.maddesi sigorta sözleşmesinden kaynaklı talepler için 2 ve 6 yıllık zamanaşımı süresi ön görmüştür. Zaman aşımı hakimce resen değerlendirilemeyecek bir husus olup davalının cevap dilekçesiyle bunun öne sürmesi gerekir. Davalı süresinde verdiği cevap dilekçesi ile zaman aşımı ilk itirazında bulunmuştur. Somut olay bu açıklamalar kapsamında değerlendirildiğinde davacının zarar ödemesini 26/04/2019 tarihinde yapmakla zarar ve failine vakıf olduğu anlaşılmış davayı ise 20.03.2022 tarihinde açmıştır. Buna göre 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu anlaşıldığından davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Zaman aşımı itirazı, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasındadır (Prof.Dr.Baki Kuru, İİH-1. Cilt 1988- sh.242 ve devamı). Öte yandan takibin genel haciz yoluyla yapılmış olması bono için yasada öngörülen zaman aşımı süresinin uygulanmayacağı sonucunu doğurmaz. (Yargıtay 12 Hukuk Dairesi 2020/949 Esas - 2020/8967 Karar) Somut olayda borçlu vekili cevap dilekçesinde senetlerin zamanaşımına uğradığını belirterek zaman aşımı itirazını ileri sürmüştür. Takibe konu belgelerden 30/11/2013 tarih ve 2000 Euro bedelli senet ile 30/12/2013 tarih 2000 Euro bedelli senetlerin kambiyo senedi niteliğinde bono olup vade tarihleri 2013'dür. Takip 11/12/2020 tarihinde başlatılmıştır. Takibe konu bonoların, tanzim tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 749. maddesi uyarınca üç yıllık zaman aşımı süresine tabi olup takip tarihi itibarı ile üç yıllık zaman aşımı süresi dolmuştur....

    CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak DÜŞÜRÜLMESİNE, 01.12.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Zaman aşımı teslim tarihi olan tarihte başlar. Faturalar incelendiğinde kimyasal arıtma ve filtreme sisteminin fatura tarihinin 19/02/2011 olduğu görülmektedir. Bu sistem taşınır mal niteliğinde olduğundan zaman aşımı TBK'nın 478. maddesi gereğince 2 yıllık süreye tabi olduğundan fatura tarihi olan 19/02/2011 tarihine 2 yıl eklediğimizde sistem için 2 yıllık zaman aşımının 19/02/2013 tarihinde dolduğu açıktır. Sistemden sonra 07/03/2011 tarihinde poli elektronik, 18/03/2011 tarihinde köpük kesici, 11/04/2011 tarihinde köpük kesici, 20/04/2011 tarihinde yine köpük kesici faturasının kesildiği görülmektedir. İlk fatura sisteme ilişkin olup sonrakiler ise malzemelerin alımına ilişkindir. TBK'nın 478. maddesindeki zaman aşımı süreleri ayıplı malı teslim alan davalının açabileceği süreler için geçerli olup davacı alacaklı olduğundan davacı yönünden tabi olacağı zaman aşımı süresi TBK'nın 147/6 maddesinde düzenlenen 5 yılılk zaman aşımı süresidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli öldürme, nitelikli yağma HÜKÜM : Nitelikli öldürme suçundan 765 sayılı TCK.nin 102/1, 104/2 ve CMK.nin 223/8. maddeleri uyarınca; Yağma suçundan 765 sayılı TCK.nin 102/2, 104/2, CMK.nin 223/8. maddeleri uyarınca zaman aşımı sebebiyle davaların DÜŞÜRÜLMESİNE. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... hakkında; nitelikli öldürme ve nitelikli yağma suçlarının temas ettiği maddelerdeki cezaların üst sınırlarına göre dava zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, zaman aşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nin 102/1, 104/2 ve CMK.nin 223/8. maddeleri uyarınca düşme kararı verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, katılanlar vekilinin; kararın haksız, usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, 14/09/2020 gününde oy birliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 10.05.2013 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 25.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 30.04.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....

            hükmüne yer verildiği, Aynı Kanun'un 67. maddesinde ise: (1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hâllerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zaman aşımı durur. (2) Bir suçla ilgili olarak; a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, Halinde, dava zaman aşımı kesilir. (3) Dava zaman aşımı kesildiğinde, zaman aşımı süresi yeniden işlemeye başlar....

              Somut olayda; dava konusu olay 31.10.2013 tarihinde meydana gelmiş olup, davaya konu eylemin ceza kanunlarının daha uzun bir zaman aşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir eylemden doğmamış olması nedeniyle, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davacı tarafça davalı hakkında 15.09.2015 tarihinde icra takibine geçildiği, icra takibi ile zaman aşımı süresinin başlangıcına ilişkin 2 yıllık sürenin kesildiği, kesilen söz konusu zaman aşımı süresinin yeniden işlemeye başlayacağı, işbu davanın ise 15.09.2015 tarihinde kesilen zaman aşımı süresinden 2 yıl geçtikten sonraki bir tarih olan 10.10.2022 tarihinde açıldığı, bu durumda dava tarihi itibariyle TBK'nun 72. Maddesinde öngörülen 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçmiş olduğu belirlenmekle, davanın zaman aşımına uğradığı yönündeki davalı savunması yerinde görülmüştür....

                Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/769 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu dava dilekçesinin şikayetçi borçluya 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi borçlunun dava konusu taşınmaz üzerine konulan hacizden en geç bu tarihte haberdar olduğu, haczi öğrendiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra 10.09.2015 tarihinde yapılan şikayetin süresinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun miras hissesi bulunan ve meskeniyet şikayetinin konusu olan taşınmaza 08.10.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, alacaklı tarafından şikayete konu taşınmaza ilişkin ... 1....

                  Ancak; A- 4733 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede, Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının katılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve bu nedenle zaman aşımı süresinin durmadığı, sanığa isnat edilen suçun kanunda öngörülen cezasının üst haddine göre davanın 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zaman aşımı süresine tabi bulunduğu, zaman aşımı süresini son kesen işlemin sanığın 28/05/2009 tarihli savunması olduğu, inceleme tarihi itibarıyla olağan zaman aşımı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden...

                    UYAP Entegrasyonu