Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zaman aşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 28/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında görülen kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince zaman aşımı sebebiyle DÜŞMESİNE, 11.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, sanığın eylemlerine uyan suçlar için kanunda öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre olağan dava zaman aşımının aynı Kanun’un 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olacağı, zaman aşımını kesen son işlem olan sanığın mahkeme huzurundaki savunmasının alındığı 16.02.2010 tarihinden, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklandığı 14.04.2021 tarihine kadar geçen süreden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 24.02.2010 tarihi ile denetim süresi içerisindeki kasıtlı suçun işlendiği 03.08.2010 tarihi arasında geçen durma süresi mahsup edildiğinde, geriye kalan 10 yıl 8 ay 18 günlük süre boyunca zaman aşımı süresi işlemek suretiyle 8 yıllık asli dava zaman aşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından, zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun...

        CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 16.5.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zaman aşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 30/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Dava zaman aşımı süresinin dolmamış olması, olumsuz bir yargılama (dava) şartı olup, dava zaman aşımı süresinin dolması halinde Devletin yargılama hakkı düşer. Somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 18.06.2013 tarihinden, denetim süresinde işlenerek hükmün açıklanmasına sebep olan suçun işlendiği 15.12.2014 tarihleri arasında gerçekleşen durma süresi ile son olarak açıklanan 17.05.2016 tarihinde verilen mahkûmiyet hükmü de dahil olmak üzere kesme sebepleri de dikkate alındığında, aynı zamanda uzatılmış dava zaman aşımı süresi de dolmuştur. Elbette hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itiraz üzerine mercii tarafından kaldırılmışsa, bu karara herhangi bir sonuç bağlanamaz. Örneğin; yoklukta verilmesi, tebligat, itiraz ve nihayet itiraz merciinin kaldırma kararı arasında geçen sürede dava zaman aşımı süresinin durduğu kabul edilemez. Ancak, verilen bir mahkûmiyet hükmü hatalı da olsa dava zaman aşımını süresini keser....

              Dava zaman aşımı süresinin dolmamış olması, olumsuz bir yargılama (dava) şartı olup, dava zaman aşımı süresinin dolması halinde Devletin yargılama hakkı düşer. Somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 21/12/2009 tarihinden, denetim süresinde işlenerek hükmün açıklanmasına sebep olan suçun işlendiği 30/01/2011 tarihleri arasında gerçekleşen durma süresi ile son olarak açıklanan 26/05/2016 tarihinde verilen mahkûmiyet hükmü de dahil olmak üzere kesme sebepleri de dikkate alındığında, aynı zamanda uzatılmış dava zaman aşımı süresi de dolmuştur. Elbette hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itiraz üzerine mercii tarafından kaldırılmışsa, bu karara herhangi bir sonuç bağlanamaz. Örneğin; yoklukta verilmesi, tebligat, itiraz ve nihayet itiraz merciinin kaldırma kararı arasında geçen sürede dava zaman aşımı süresinin durduğu kabul edilemez. Ancak, verilen bir mahkûmiyet hükmü hatalı da olsa dava zaman aşımını süresini keser....

                Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 5, 33, 39, 48, 124 ada 18, 19 ve 147 ada 17 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlardan 122 ada 33, 124 ada 19 ve 147 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 122 ada 39 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 122 ada 48 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ..., 124 ada 18 parsel sayılı taşınmaz kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeni ile ... adına ve 122 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ise tapu kaydı nedeni ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığı ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak taşınmazların muris ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  İcra Müdürlüğünün 2007/3511) sayılı dosyası ile kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak çeklerin düzenleme tarihinin 16/02/2007 ve 30/03/2007 olduğunu, icra dosyasının 20/02/2019 tarihinde yenilerek 2019/7787 Esas nosunu aldığını, zaman aşımı süresinin çeklerde 6 ay iken 03/02/2012 tarihinde yapılan düzenleme ile 3 yıla çıkartıldığını, zaman aşımı süresinin sürenin başladığı tarihe göre belirlenmesi gerektiğini, ibraz süresini sona erdiği tarihten geçerli olan zaman aşımı süresi nazara alındığında ibraz tarihi 03/02/2012 tarihinde önce dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde 3 yıllık süreye tabii olduğu, takibin dayanağı çekler yönünden hem eski hemde yeni yasaya göre zaman aşımı süresini geçtiğini belirterek icranın geri bırakılmasına, haciz mevcut ise haczin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Dosya kapsamından, Mahkemece verilen 26/03/2013 tarihli, davanın kısmen kabulüne dair ilk kararın, Dairemizin 22/09/2016 gün, 2016/7016 esas, 2016/8907 karar sayılı ilamıyla davanın zaman aşımından reddi gerektiği belirtilerek temyiz eden davalı ... yararına bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ve tüm davalılar yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak 26/03/2013 tarihli ilk hüküm, davalı ... Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmediğinden, onun yönünden kesinleşmiştir. Bozma ilamına uyulduktan sonra, adı geçen davalıyı karar başlığında göstermek suretiyle onu da kapsar şekilde davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı ... İnş. Tic. Ltd. Şti. yönünden BOZULMASINA, davacının, davalı ...'...

                    UYAP Entegrasyonu