WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü dosyasında anılan dosyada alınan bilirkişi raporunda doğrultusunda 28.01.2016 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, davalı borçlunun yasal süresi içinde alacağın zamanaşımına uğradığı belirtilerek borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, eldeki davanın da yasal süresi içinde açıldığı, davalının zamanaşımı defi dışındaki istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmuş ancak zaman aşımı itirazında bulunulmamış bilahare cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Mahkemece "Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunulmuş olup, talep edilen alacaklar yönünden İş Kanunu ve Borçlar Kanunu uyarınca zamanaşımı dava ve ıslah(İcra takip tarihi) tarihinden geriye doğru 5 yıl olup zamanaşımına uğrayan alacak miktarları hesaplamada dikkate alınmamıştır. " gerekçesiyle zaman aşımı itirazı gözetilmeden sonuca gidilmiş olup varılan sonuç hatalıdır....

Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2018/1347 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından borçlu Bahar Kuduğ aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun takipten önce öldüğünün anlaşılması üzerine alacaklının talebiyle borçlu murisin mirasçıları adına takip talebi ve ödeme emri düzenlendiği, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 21/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun borca itiraz etmediği ve takibin borçlu yönüyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....

Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2- Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun borca itiraz ettiği, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez....

    Ltd Şti Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın borca itiraz davası olduğunu, şikayet olmadığını, yerel mahkemenin icra takibi kapsamında yer alan işlemin süresiz şikayet yoluyla ileri sürülebileceği gerekçesinin yerinde olmadığını, davacı taraf takip işlemlerini şikayet etmeksizin sadece borca itiraz etmişken, yerel mahkemenin hukuka aykırı bir yorumla davayı memur muamelesini şikayet gibi değerlendirerek, üstüne bir de süresiz şikayete tabi olacağını belirterek davanın kabulü yoluna gitmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, davanın mirasın reddedileceğinden bahisle borca itiraz davası olduğunu, bu davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafa tebligatın 20/02/2019 tarihinde yapıldığını, davanın 28/02/2019 tarihinde ikame edildiğini, kanunen aranan hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, davanın işin esasına girilmeden reddi gerekirken talep edilmeyen hususlarda karar verildiğini, cebri icranın asıl amacının alacaklının alacağına...

    İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, TTK'nun sebepsiz zenginleşme başlıklı 732 maddesinden anlaşılacağı üzere, zaman aşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa bunların poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalacakları, bu istemin poliçenin zaman aşımına uğradığı tarihi takip eden bir yıl içerisinde ileri sürebileceği ve bu durumda ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olacağının belirtildiğini, ancak davalı tarafın zaman aşımı süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yapılan icra takibine karşı haksız ve hukuka aykırı olarak itirazda bulunduğunu ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini iddia ederek; davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takip...

      Mahkemece; şikayetçi borçlular tarafından yapılan zaman aşımı itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu, faize, borca ve icra dairesinin yetkisine yapılacak olan itirazların da İİK 150, 150/a-1, ve 62/1 maddeleri gereğince ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre dahilinde icra dairesine yapılabileceği (İstanbul 21. Hukuk Dairesi 2020/2106 Esas 2021/1014 Karar, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2021/5342 Esas 2021/10899 Karar), anlaşılmakla, Serik İcra Müdürlüğü'nün 2022/590 Esas sayılı dosyasında davacı borçluların yetki itirazının ve borca itirazının reddine karar verilmiştir. Manavgat 2....

      İcra Müdürlüğünün 1999/8267 esas sayılı dosyasından müvekkiline tebligatın yapılmadığını, müvekkilinin aciz vesikasının alındığı icra dosyasından haberinin olmadığını, takibe konu edilen aciz vesikasının alındığı icra takibinden kendisine usulüne uygun tebligatın yapılmadığını, usule uyulmadan alınan aciz vesikasına konu borca ve faize de ancak itiraz etme zaruretinin doğduğunu, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine, aciz vesikasına, aciz vesikasına konu borcun zaman aşımına uğraması nedeniyle borca itiraz ettiklerini bildirmiştir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca, itiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi zorunlu olup, ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun takibi öğrenmiş olması itiraz süresini başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten itibaren başlayacaktır. Somut olayda, davacılar adına çıkarılan ödeme emrinin 20/09/2019 ve 21/10/2019 tarihlerinde bila tebliğ iade edildiği, borca itiraz dilekçesinin verildiği 23/09/2019 tarihinde davacılara ödeme emrinin tebliğ edilmediği, ödeme emrinin davacılar vekili Av. T2 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği tartışmasızdır....

      İcra Müdürlüğü’nün 2009/23691 Esas sayılı icra takip dosyasının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olduğu, takibin dayanağının çek olduğu ve icra dosyasında alacaklı vekili tarafından yapılan bila tarihli talebin 26/02/2010 tarihinde kabul edildiği, şikayet tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 726. maddesinde çek için düzenlenen zaman aşımı süresi 6 ay iken 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmışsa da 6763 sayılı Türk Ticaret Kanununun Mer’iyet Ve Tatbik Şekli Hakkında Kanun’un 2. maddesinde Türk Ticaret Kanunu’nun mer'iyetinden önce işlemeye başlamış bulunan zaman aşımı sürelerinin eski kanun hükmüne tabi olacaklarının ve 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 6/1.maddesinde; Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zaman...

        Yevmiye numarası ile kendilerine durumu ihtar ve borcu kat ettiklerini, ürünlerin teslim edilmediğini, sebeplerle iş bu huzurdaki davaya konu icra takibi başlatıldığını ve yapılan itiraz üzerine süresi içerisinde iş bu dava ikame ettiklerini, davalı tarafların sadece icra takibine itiraz etmekle kalmayıp, aynı zamanda itiraza konu ettiği hususlar hakkında .... İcra Hukuk Mahkemesi ... Esas sayılı dosyasından da "şikayet" hakkını kullandıklarını, davalı tarafların bu şikayet dosyasında icra dosyasının mükerrer takip olduğu hususunu ileri süren davalı tarafın iş bu şikayet davasının "reddine" karar verildiğini, davacı müvekkiliinin alacağının devam ettiğini, bu sebeple davalı tarafların işbu kötü niyetli itirazının iptalini ve takibin devamı ile davalı tarafların %20' den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesi yönünde karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı....

          UYAP Entegrasyonu