Somut olayda davacı borçlu vekilince sunulan şikayet dilekçesinde takipten 27/12/2019 tarihinde haberdar olunduğu belirtilmiş, yine icra dosyası kapsamında 27/12/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile ilamsız takibe karşı takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu dikkate alındığında davacının hakkında yapılan takipten en geç 27/12/2019 tarihinde haberdar olduğu, buna göre şikayetin 27/12/2019 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiğinden, şikayetin son günü 03/01/2020 tarihi olmasına rağmen şikayet başvurusunun 09/01/2020 tarihinde yapıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
DAVA Borçlu avalist itiraz dilekçesinde; hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, takibe konu senedin kambiyo vasfını haiz olup 3 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu, ödeme emrinin diğer borçlulara tebliği ile takibin kesinleştiğini, sonrasında takibin işlemsiz bırakıldığını ve 2019 tarihindeki yenileme talebine kadar, 6 yıl boyunca dosyada zamanaşımını kesici nitelikte icrai işlem yapılmadığını ileri sürerek zaman aşımı nedeniyle İİK’nın 71 ve 31/A maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 7 günlük süre içeresinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, takibin durdurulması kararı üzerine alacaklının şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca ve yetkiye itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiş olsada itirazın takip borçlusu tarafından yapılmadığını, takipte üçüncü kişinin itirazı üzerine takibin durdurulması kararının doğru olmadığını belirterek takibin durdurulmasına ilişkin müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece...
Somut olayda ; mahkeme kararının gerekçe kısımda "Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle zaman aşımı yönünden reddi gerektiğini, orman komisyonu asli ilam tutanaklarına karşı Kadastro Kanununa göre 6 aylık zaman dilimi içerisinde ve 10 yıllık sürede dava açılmadığını, dava konusu taşınmazın 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahdit haritasında orman sınırları dışında kaldığını, davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddine, aksi kanaatteyse dava konusu taşınmazın orman dışında olması nedeniyle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir." şeklinde bu davanın konusu olmayan ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde yer almayan hususların bulunması doğru değil ise de, bu husus bozmayı ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, belirtilen gerekçenin çıkartılması suretiyle gerekçenin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Borçlunun "Alacaklının icra takibine konu ettiği ve dosyaya ibraz ettiği faturaya ait toplam borcumun miktarı bu kadar değildir. Bu borca itiraz ediyorum." şeklinde yaptığı itirazında borçlu, itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermemiştir. Bu durumda borçlunun itirazı geçerli değildir. İcra müdürlüğünce geçersiz olan itirazın kabulüne dair verilen 07/11/2018 tarihli karar usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkemece şikayetin kabulü ile 07/11/2018 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına karar vermesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....
Mahkememizde açılan işbu dava; Takip ve dava konusu ------faturaların borçlu şirket tarafından ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan---- Sayılı dosyasında davalı şirket aleyhine yapılan icra takibine borçlunun süresinde borca, faize ve tüm ferilere itiraz ettiği ve icra takibinin durmasına sebebiyet vermesi üzerine, davacı alacaklı vekili tarafından İİK 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı cevap dilekçesinde, Mahkememizin yetkisine, İİK.nın 67.maddesi gereğince hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığına ve davanın zaman aşımı süresi geçtikten sonra açılmış olduğuna yönelik usulü ilk itirazlarda bulunmuştur. Mahkememizce yapılan değerlendirmede; Mahkemeler öncelikle her olayda ----görevli olup olmadıklarını değerlendirdikten sonra, sırası ile yetkiye, hak düşürücü süre ve zaman aşımı itirazlarını sırası ile niteliği itibariyle sırası ile değerlendirmekte olup, bu değerlendirme sırası yargısal uygulama yerleşmiştir....
Davalı taraf süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki ve zaman aşımı itirazında bulunmuş, HMK'nın 10.maddesi uyarınca akdin ifa yerinin Antalya oluşu sebebiyle yetki itirazının reddine, ayrıca taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu göz önüne alınarak 10 yıllık süreye tabi oluşu gözetilerek de zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir. ... İcra Müdürlüğünün .../... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 668,60.-TL asıl alacak, 7,42.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 676,02.-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine borçlular vekili tarafından süresinde icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Davalı şirketler adi ortaklık statüsündedir. Davacı şirket ile davalı adi ortaklığı oluşturan şirketler arasında personel taşımacılığı sözleşmesi yapılmıştır....
Bankası olduğu, borçlusunun ... olduğu, takip konusunun asıl alacak ve fer'ileriyle birlikte toplam 70.202,17 TL'nin tahsili için takip yapıldığı, borçlunun zaman aşımı, borca ve faize itiraz ettiği görülmüştür. Davalının zaman aşımı savunması bakımından yapılan değerlendirmede, takibin genel sözleşme zaman aşımı süresi içerisinde yapıldığından zaman aşımı itirazı yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Dosyada bankacı bilirkişiden rapor da alınmıştır. Tüm dosya içeriğine ve yapılan hesaplamalara göre; Davacı banka ile davalı ... arasında Gerçek Kişi Ticari Kart Üyelik Sözleşmesi ve 21.09.2018 düzenleme tarihli 500....
İcra Müdürülüğünün 2022/12543 Esas sayılı dosyası ile nın 22.4.2022 tarihli takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,takiple zaman aşımı süresinin kesildiği ve bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başladığı ,davacının takibe konu bonoda keşideci olduğu ve 3 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğu ,zaman aşımının kesilmesinden sonra takip tarihine kadar 3 yıllık zaman aşımı süresi geçmediği anlaşıldığından davanın reddine ilişkin mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Somut olayda; davacı borçlu T1'a ödeme emrinin TK'nın 21/1 maddesine göre 24/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tebliğin usulsüzlüğünün 05/07/2022 tarihinde öğrenilerek icra dairesine T1 vekilince borca itiraz edildiği, davacının 05/07/2022 tarihinde şikayete konu edilen ödeme emrinden ve takipten haberdar olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Bu durumda şikayetçi borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği 05/07/2022 tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 19/09/2022 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....