Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekilince süresinde verilen cevap dilekçesi ile dava konusu işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığı belirtilerek zaman aşımı defi ileri sürülmesine rağmen, zamanaşımı defi yöntemince irdelenmiş değildir. Zamanaşımı defi davanın esası hakkında her türlü muameleye manidir. Bu sorun halledilmeden davanın esası incelenemez. (11.1.1940 tarihli 15/70 sayılı İçt. Bir. Kararı) Borcu ortadan kaldırmamakla birlikte, yerine getirmekten kaçınma yetkisi veren zamanaşımı defi, ancak, bunu ileri süren taraf yönünden sonuç doğurmakta, bir başka anlatımla, mahkemece kendiliğinden gözetilemeyen zamanaşımı defi, yasal süresinde ileri sürüldüğü takdirde değerlendirmeye alınabilmektedir....

E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekili 14.7.2010 tarihinde taleplerini ıslah etmesine ve davalı tarafından da süresinde ıslaha karşı zaman aşımı definde bulunulmasına ve mahkemece davalının ıslaha karşı zaman aşımı defi nedeni ile bilirkişiden ek rapor aldırılmasına rağmen zaman aşımına uğrayan kısımlar dışlanmadan, ek rapor değerlendirilmeden hüküm kurulmaması F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.06.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının talep ettiği ikramiye alacaklarının hangi yıl için istendiğinin belli olmadığını, iş akdinin özelleştirme kapsamında 7.7.2005 tarihinde sonlandırıldığını, ikramiye alacakları yönünden zaman aşımı süresinin dolduğunu ve ikramiyelerin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve dosyadaki belgelere dayanılarak, davacının iş akdinin 4.5.2005 tarihinde emeklilik nedeni ile sonlandırıldığından fark kıdem tazminatı alacağının olmadığı, zaman aşımı defi gereği ikramiye alacağının da bulunmadığı gerkeçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı Davacı temyiz etmiştir....

      Maddesindeki bir yıllık zaman aşımı süresinin taşıma işlerine ait özel bir düzenleme olduğu, 2918 sayılı yasadaki zamanaşımı süresinin uygulanma yerinin bulunmadığı, dava tarihinin ise 19/03/2021 olup bir yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, bu durumda davalının zamanaşımı definin yerinde olduğu ve davanın reddi gerektiği anlaşılmakla, oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

        Gerçekten de Borçlar Kanununun 128. maddesinde; “Zaman aşımı, alacağın muaccel olduğu zamanda başlar” denilmektedir. Kurum açısından alacak hakkı, bağladığı gelirin yetkili organ tarafından onaylandığı tarihte ödenebilir hale geleceğinden, muacceliyetin de onay tarihi olacağı açıktır. O halde, 26. maddeye ilişkin davalarda zaman aşımı, masraflar için sarf; gelirler için ise ilk peşin sermaye değerinin başlangıçtaki gelir bağlama onay tarihinden başlatılmalıdır. Üçüncü kişiler aleyhine açılan davalar ise Borçlar Kanunu madde 60 gereğince 1 ve 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımının başlangıcı zarar görenin faile ve fiile ıttıla tarihinden itibaren bir, her hal ve koşulda olay tarihinden itibaren 10 yıldır. Zarara ıttıla ise gelirler yönünden gelirlerin onay tarihi, masraflar yönünden ise her bir masrafın sarf ve ödeme tarihidir....

          ile talep edilen 1.000 TL eklendiğinde davacının 1.854,32 TL zaman aşımına uğramayan alacağının bulunduğu, davacı vekili ıslah dilekçesi ile zaman aşımı defi nazara alınarak toplam 1.929,45 TL talepte bulunduğu anlaşılmakla zaman aşımı defi nazara alınarak hüküm oluşturulmuştur....

          Dairemizin 21.01.2021 tarihli ve 2020/4493 Esas 2021/1920 Karar sayılı ilâmıyla; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek "...Somut uyuşmazlıkta, davacı vekilince 09.01.2017 tarihli ıslah dilekçesinde olası zaman aşımı defi de göz önünde bulundurularak dava konusu alacaklar ıslah edilmiş, davalı vekilince de süresinde ıslaha karşı zaman aşımı def’inde bulunulmuştur. İlk Derece Mahkemesince fazla çalışma ve hafta tatili alacakları yönünden, ıslaha karşı zaman aşımı defi dikkate alınmadan bilirkişi raporunda hesaplanan tutarlar üzerinden %30 indirim uygulanarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Davalının zaman aşımı defi ve davacının ıslah dilekçesinde talep ettiği miktarlar da dikkate alınarak, zaman aşımına uğramayan tutarlar üzerinden indirim yapıldıktan sonra dava konusu fazla çalışma ve hafta tatili alacakları hüküm altına alınmak üzere kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. B....

            Dosyanın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda HMK 355 maddesi gereğince yapılan incelemesinde; Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklı ödemenin tahsili talebine ilişkindir. 1- İlk derece mahkemesince zaman aşımı süresi dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının davalı nezdinde aboneliğinin olduğu ve enerji hizmeti aldığı, abonenin kaçak kullanımı nedeniyle yapılan tahakkuktan kaynaklı ödemesinin davalıdan tahsilinde taraflar arasındaki ilişkinin temeli abonelik sözleşmesine dayandığından uygulanması gereken zaman aşımı süresi sözleşmesel zaman aşımı süresi olup, ayrıca davacının ödeme tarihi olan 03/08/2018 tarihi itibariyle de 10 yıllık zaman aşımı süresi dolmadığından ilk derece mahkemesinin kararı yerinde değildir. 2- Zamanaşımı defi mahkemece resen dikkate alınabilecek bir husus değildir....

              Hal böyle olunca davacı tarafından, olay tarihinden itibaren bir ve beş yıllık süreler geçtikten, diğer bir deyişle zaman aşımı süresinden sonra kısmi davanın ve ek davanın açıldığı, davalı...Asansör San. AŞ tarafından her iki davaya karşı da süresinde zaman aşımı savunmasının ileri sürülmüş bulunmasına göre anılan davalıya yönelik davanın zaman aşımına uğradığının kabulünün gerektiği açıktır. Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde davalı...Asansör San. AŞ’ne yönelik davanın zaman aşımı nedeniyle reddi yerine...Asansör San. AŞ’nin de tazminattan sorumlu tutulmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı...Asansör San. AŞ’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                İSTİNAF BAŞVURU : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya cevaplarının mahiyetinin zaman aşımı def'ini ileri sürmekten ibaret olduğunu , mahkemece zaman aşımı def'ilerinin değerlendirilmediğini, aradan geçen zaman içerisinde ödeme belgelerini saklama mecburiyeti olmadığını , ödeme iddiasına dayanmadıklarına göre ispat zorunda olmadıklarını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava İİK 67. Madde gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Marmaris 2. İcra Dairesi'nin 2017/727 Esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 15/07/2010 keşide tarihli çeke istinaden 2.900 asıl alacak 1.746 TL işlemiş faiz olmak üzere 4.626,20 TL alacak için ilamsız icra takibi yapılmış, ödeme emri davalıya 27/03/2017 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine davalı nın süresinde borcun ödendiği ,takibin yedi yıl sonra yapıldığı, itirazıyla borca ve ferilerine itiraz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu